‘İktidar’ değil ‘parti içi denge kurultayı’

‘İktidar’ değil ‘parti içi denge kurultayı’
28 Temmuz 2020 11:02

CHP’nin 37. Büyük Kurultayı izlediğim kaçıncı kurultay saymadım ama öncekilerden çok farklı olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim.

 

Deniz Zeyrek / Sözcü

 

CHP, parti içi demokrasi açısından “ehveni şer – kötünün iyisi” bir parti olsa da son kurultay da tam anlamıyla “lider kontrolünde” geçti. Bazı il delegelerinin çizik operasyonları oldu ama eski kurultaylardaki liderlik yarışları, hizip çatışmaları pek yaşanmadı. Kurultayın ilk gününde “tek aday” olan ve bin 200’den fazla delegenin oyunu alarak Genel Başkan seçilen Kemal Kılıçdaroğlu bu güçle PM listesine de damgasını vurdu. Genelde, “tanıdık/bildik” isimleri tercih edip, teşkilatların PM üyeliği için önerdiği isimlerin çoğunu görmezden geldi. CHP, kurultayı “iktidar kurultayı” diye tanımlasa da ben ortaya çıkan PM listesini hesaba katarak “parti içi denge kurultayı” demeyi tercih ediyorum.

Bu arada, yeni PM’de isimlerini görünce “kimdir” ya da “nasıl girmiş” demeden edemediğim onlarca isim varken, yaklaşık iki yıldır TV kanallarındaki tartışma programlarında, her türlü platformlarda, bıkmadan usanmadan CHP’nin hakkını, hukukunu, Cumhuriyet değerlerini savunan genç akademisyen Ali Haydar Fırat’ın PM’ye alınmamasını da Kılıçdaroğlu ve yakın ekibinin “büyük vefasızlığı” olarak buraya not düşmeliyim.

 

https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/deniz-zeyrek/sarik-ve-cubbe-gidince-geriye-ne-kalacak-5954229/