Hükümet ateşkesi henüz kesinleşmeden ilan etti
29 Aralık 2016 17:30

Dün sabah Anadolu Ajansı bir haber geçti.

Safile USUL H&H YORUM

Buna göre Türkiye ve Rusya anlaşmıştı, dün gece saat 00.00’dan itibaren (çarşamba gecesi) Suriye’de birbiryle çarpışan güçler arasında (Esad rejimi ile ılımlı muhalif denenler arasında) ateşkes uygulanmaya başlayacaktı.

AA’nın bu haberi manşetlere çıktı, hemen tüm ulusal basın gazeteleri de bunu manşet yaptı.

Ben de inandım.

Zira insanın en doğal ilk içgüdüsel tepkisi inanmaktır.

Sağlıklı olan da budur.

Ancak ben bu hükümeti 2004 ve onu müteakkip birkaç senede yurtdışı zirvelerinde yakından takip ettiğim için onların her zirve sonrası gerçek dışı haberler yaydıklarını, üstelik bu haberlerin basına sürmenşet olduğunu da biliyorum.

En basitinden Aralık 2004 Brüksel Zirvesi sonrasında Türkiye için derogasyonların kaldırıldığı şeklindeki yalan haber, ki, bu haber ertesi gün tüm ulusal gazetelerin manşetindeydi.

Fakat dün sabah yine de okuyunca sorgulamadan, haberi doğru kabul ettim.

Konuları önemli ayrıntı olarak görmedğim zaman haberleri sorgulayıp, anında araştırma yapmıyorum genelde.

Öğlen saatlerinde ama yabancı basını okurken şu habere rastladım…

“Anadolu Ajansı Suriye’de gece 00.00’dan itibaren ateşkes konusunda Rusya ile Türkiye’nin anlaştığını yazdı ama Kremlin bu açıklamayı teyid etmedi. Öğlen saatlerinde konuşan Türk Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu da AA’nın haberi konusunda daha temkinli konuştu”

Evet, bu haberi okuyuca anlaşılır oldu ki, gece ateşkesin başlaması diye bir durum yok.

Nitekim gece ateşkes başlamadı ve bugün yine Avrupa basınında, “Suriye’de ateşkes yok, çatışmalar devam ediyor” haberleri dolu.

Denmeli ki, hükümet neden yanlış haber yaysın.

Şundan yayıyorlar…

1-Onlar başarı sağladıkları konusunda mübalağaya çok yatkınlar

2- ilk gün haber yanlış da olsa da söz konusu haber topluma yayılıyor ve toplumun seçmen kesiminin ağırlığının haberin yanlış olduğunu anlamaları mümkün olmuyor sonradan.

O ilk gün yayılan haber halkın hafızasında kalıyor.

Bu da yetiyor onlara.

Yalnız bunun kendileri açısından şöyle bir zararı var…

Saygınlıklarını ve güvenilirlikleri yitiriyorlar diğer devletler üzerinde.

Örneğin dünkü habere Rus devletinin kendi içinde nasıl bir tepki verdiğini tahmin etmek güç değil.

Bu bir zaaf gösterisi aynı zamanda.

Mübalağa genel olarak bir zaaf gösterisidir zaten.

Ve zaaf göstermek sizi dış politikada zayıflaştırır.

Egonuzu ne kadar bastirirsanız o kadar çok çekici olursunuz dış politikada.

Şimdi, dün bir de bu emir/itaat basını Esad 5 yıl içinde gidecek haberlerine tutulmuştu.

Rus kaynaklar demiş.

Demiş de neden demiş, bari onu sorgula.

Rusya’nın Esad’dan vazgeçmeye niyeti yok, Esad’ın da gitmeye, tüm vakıa bunu gösteriyor.

Belki pankreas kanseri olur, ölür Esad, erkekleri en hızlı götüren kanser türü ama biz şimdi nerden bilelim Esad’ın pankreas kanseri olup, olmayacağını.

Kendimizinkini bliyor muyuz, hayır. (Allah korusun tabii)

Fakat olur da adam pankreas kanseri filan olmazsa, tam tersine ülkesini iç savaş şartlarında bile teslim etmediği için ülkesinin ebedi lideri konumuna bile gelebilir yani.

Üstelik dün ateşkes olmaması neyi gösteriyor bir de…

Bizdeki hükümetin ılımlı muhalif dediği Rsuya ve Esad tarafında kabul görmüyor.

E, anlayış ortak olmayınca da söz konusu ihtilaflı gruplar ateşkesin gerektirdiği psikolojiye gelemiyor.

Durum bu kadar basit.

not1:Ateşkesin kesinleşmesi daha bugün Putin’in açıklamasıyla oldu. Ama Türkiye’nin dünki açıklamaları Avrupa basınında Türkiye kaynaklı haberlere karşı şüphe doğmasına neden oldu.

not2: Bazı alt düzey Rus yetkililerin Esad 5 yıl sonra gider demiş olması (eğer dedilerse gerçekten tabii) Adaket ve Kalkınma Partisi hükümetini teskin etmeye ve Esad’ın gidişi beklentisinin bugüne fokuslanmamasına yöneliktir muhtemelen.
not3: derogasyon: genel kuralların dışına çıkan istisnalar, hükümetin 2004’de iddia ettiği derogoasyonlar oysa, bırakın Kıbrıs meselesini, hiçbir basit konuda bile hiçbir AB ülkesine uygulanmıyor

Safile USUL Twitter