Hesapsız harcama yapana kredi yok

Hesapsız harcama yapana kredi yok
4 Kasım 2017 08:58

2020’de devreye girecek sisteme göre, gelir ve gider arasındaki farkın en fazla 3 veya 4 katı kadar bankadan kredi çekilebilecek

 

 

Erdoğan Süzer / Sözcü

 

 

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben, tüketici kredilerine getirilecek gelir bazlı borçlanma sınırlamasının ayrıntılarını anlattı. Bankalardan tüketici kredisi talep eden vatandaşlardan önce gelir sonra gider beyanı isteyeceklerini belirten Akben, gideri gelirden çıkarıp geriye kalan net geliri esas alacaklarını, net gelirin de en fazla 3-4 katına kadar ihtiyaç kredisi kullanılmasına izin vereceklerini söyledi. Gelir bazlı kredi limitinin uygulanmasıyla birlikte geliri yüksek olsa da bol keseden para harcayanların bankalardan kredi kullanma ihtimali kalmayacağı ifade ediliyor.

 

 

MEVCUTLAR ETKİLENMEZ

 

 

2020 yılına kadar, kredi kartlarında olduğu gibi tüketici kredilerine de gelire orantılı olarak limit getireceklerini kaydeden Akben, limit uygulamasının düzenleme çıktıktan sonra yapılan kredi başvuruları için geçerli olacağını, mevcut kredilerin bu limitten etkilenmeyeceğini bildirdi. Akben, uygulamaya ihtiyaç kredileriyle başlayacaklarını, zaman içerisinde konut ve taşıt gibi diğer tüketici kredileri üzerinde de çalışacaklarını belirtirken, “Önce konutu, taşıtı oradan ayıracağız. Aksi halde konut, taşıt dediğimiz zaman hiç kimse kredi alamaz” dedi.

 
Yeni sistemde kredi limitinin gelirin dört katı mı, beş katı mı yoksa altı katı mı olması gerektiği konusunda çalıştıklarını ifade eden Akben, “Biz istiyoruz ki kimse gelirinin haricinde çok uzun bir borçlanmaya gitmesin. Adam şimdi 60 yaşında 120 ay konut kredisi kullanıyor. Geçen biri arıyor 85 yaşında, banka kredi vermemiş, mahkeme kararı istemiş, bize şikayet ediyor. Şimdi bu şikayete ne diyeceksiniz” diye sordu.

 
Yüzde 12’yi kaldırsam ortalık ayağa kalkar

 

 

BDDK Başkanı Akben, son dönemde bankaların piyasaya daha fazla kredi kullandırabilmeleri için 2001 krizi sonrasında bankalara getirilen ‘aşırı’ kredi duvarlarını biraz esnettiklerini, riskli kredilerin önündeki ketleri biraz indirdiklerini söyledi. Ancak bunları yaparken uluslararası standartları çiğnemediklerini belirten Akben, “Örneğin şu anda yüzde 12 diye düşündüğümüz sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 16.53’e çıkmış durumda. Aslında BASEL kriterlerinde bir sınır da yok. Yüzde 8 ile yüzde 12 olarak biz belirledik. Ben yarın kalksam desem ki yüzde 12’yi kaldırdım. Artık rasyolar kendi rayında gidecek desem, vay niye kalktı, iyice bırakıldı falan diyecekler. Oysa artık yüzde 12’nin geçerliliği yok bizim belirlediğimiz kurallara uymak için” dedi.