Helal kazanç ve miras

Helal kazanç ve miras
25 Aralık 2013 09:07

Bugünkü yazımız, İslamiyet, helal kazanç ve miras hakkında olacaktır.

 

Numan ALADAĞ H&H YORUM

 

İslam dini, Müslümanların her iki alemde mesut ve müreffeh bir halde bulunmasını ister. Bu cihetle Müslümanların hem dünyaları için, hem de ahiretleri için çalışıp, helal kazanç elde etmelerini emreder.

 

İslam’da dünya ve ahiret saadetinin temeli çalışmaktır. Çünkü, Cenab-ı Allah’ın ihsan ettiği nimetlerin çoğu, çalışıp helal kazanç elde etmekle meydana gelmektedir. Bu itibarla bütün iyiliklerin, sağlıklı olmanın, servet ve saadetin menba’ı çalışıp helal kazanmaktır. Bütün kötülük ve ahlaksızlıkların, fakirliğin, hastalıkların ana mayası, yaşadığınız topraktaki huzursuzlukların, jet hızı ile zengin olma ve hakkı olanları atlayıp yükselmelerin, vergi kaçakçılığı yapanın ve bütün sefaletleri meydana getirdiği modern tıp ve diğer ilgili bilim adamları tarafından da onaylanmış olan, çalışmaktan mahrum, tembelliğin ta kendisidir. Çalışma kültüründen mahrum, hayatını kazanamadığı gibi, kazandığı hayatına da jet hızı ile zengin olma stratejilerini uygulayarak, zaruret ve zamanı geldiğinde deşifre oldukları zaman, zaruretten de kurtulamaz. Bunun için insan, daima çalışıp helalinden kazanma ve yenilenme kültüründeki, nimetlerden faydalanmaya mecburdur.

 

Sadakat ve samimiyetle, Müslümanım, Türküm diyebilen ve riyakar olmayanın, çalışarak, Allah korkusunu ruhunda taşıyıp, hayırlı düşüncelere, saadet yollarını aramaya, gelecek nesiller tarafından daima rahmetle anılabilmesi ayrıca, yaşadığı ülkenin sanayi toplumu olmasına ve yükselmesine hizmet eder. Tembellik ise, insanları haksız kazanç yiyerek, gayrimeşru yollara saparak, jet hızı ile zengin olmaya, hakkı olmadığı halde menfaatler müşterektir prensiplerini uygulayarak yine jet hızı ile önderlik yapacak kabiliyetten mahrum olduğu halde makamlara gelmek, her türlü ahlaksızlıkları ve ülkenin ekonomik darboğaza girmesine sebep olurlar.

 

Çalışarak, helal kazanç elde eden insan her şeye muvaffak olur. İş sabır, irade ve metanetle birleşirse, başarıları elde etme gücü daha da artar. Hayati ihtiyaçlarımızı temin için çalışıp, helalinden kazanmak dinimizde herkese vaciptir (farzdır). Hz. Muhammed (S.A.V.) bir Hadis-i şeriflerinde, ”iki günü müsavi olan aldanmıştır” buyurmakla, Müslümanın iş sahasındaki görevini kısa ve çok şumüllü bir şekilde ifade buyurmuşlardır. Görülüyor ki, İslam dini, değil boş durmayı, tembel tembel kıymetli zamanını dedikodu yaparak yerinde saymayı ve günahlarına günah katmayı doğru bulmamaktadır.

 

Hz. Ali (R.A.) : ”Her şeyin bir kıymeti vardır, kişinin kıymeti, güzel yaptığı şeydir. Kimden istersen iste, esirsin; kime verirsen ver, amirsin.” Bu vecizesi ile İslam’da insanın çalışmasından başka bir şey olmadığını, çalışan insanın hür ve üst el olacağını, çalışmayanın ise, esir düşeceğinin beyan etmiş olmaktadır.

 

Samimiyet ve sadakatla Müslümanım diyenler!

 

İslam’da çalışmak meşru, kazanç helal olacaktır. Müslüman her yaptığı işi ve ahiret sorumluluğunu bilerek yapacaktır. Mü’min hangi işte çalıştığının, nasıl kazanç temin ettiğinin hesabını Cenab-ı Allah’ın huzurunda vereceğini idrak edip, daima vicdan muhasebesini cüzdan muhasebesine tercih etmesini bilmelidir. Eğer bir insan’nın ruhunda Allah korkusu ve Vatan sevgisi varsa, Cenab-ı Hak: ”Allah’ın size rızık olarak verdiği nimetlerden helal ve hoş olarak yeyin. Kendisine İman etmiş bulunduğumuz Allah’dan sakının” buyuruyor.

 

Kur’an-ı Kerim de, ”Herkesin kazancına bağlı bulunduğu, insanın çalışmasından başka bir sermayesi olamayacağı, çalışanın mükafatını dünya ve ahirette göreceği” bildirilmiştir.

 

En hayırlı ve tatlı kazanç, insanın el emeği, göz nuru, alın teri ile kazandığı rızıktır. Efendimiz (A.S.):

Hadis-i şerifte: “Haramla beslenen bir vücud, Cennet’e değil, Cehennem’e daha layıktır.” buyurulmuştur.

 

Devraldığınız miraslar:

Atalarınızdan, sizlere miras olarak kalan maddi mirasların, atalarınızın bu mirasları helal kazanç ile temin etmişse hiç bir endişeniz olmasın; çocuklarınız ve torunlarınızın huzur, güven ve sağlık içerisinde rahatlıkla o maddi mirasları, Cenab-ı Allah sizlere huzur içerisinde kullanmayı nasip edecektir. Eğer, atalarınızın sizlere bıraktığı o maddi miraslar haram yollarla elde edilmişse, Cenab-ı Allah, o haram olan kazançların bin kat karşılığını vereceğini unutmayın?

 

Netice olarak: Atalarımızın bizlere bıraktığı maddi mirasların helal mı, haram mı sorusunu araştırmalıyız.

 

Gazeteci yazar Halil Çini’nin bir yazısındaki, “arı kovanında bal çalarak yenildiğinde oh ne tatlıdır, arı ısırdığı zaman, balon gibi şişirip acı çekmesine katlanacaksın” ifadesi, anlayanlar için çok anlamlı ve isabetli bir söz değil mi? Haram yollarla elde edilen kazançların miras olarak bırakıldığı zaman, ya çocukları ya da torunları bu haram kazanç mirasları yüzünden, maddi ve manevi bakımından telafisi mümkün olmayan kaza ve belalarla karşı karşıya kalanları görüyoruz. Bazı bölgelerde 1950’li yıllardan, 1970’li yılların sonuna kadar kahyalık yaparak geçimini sağlayan bazı kişiler, birden bire binlerce dönüm arazi sahibi olup, O bölgenin ağası oldular. Bu insanların, çocukları ve torunları, binlerce dönüm arazisi olmalarına rağmen huzurlu bir yaşam sürdürememektedirler. Sizlere soruyorum? Allah aşkına jet hızı ile bu kadar arazi sahibi olan insanların, namusuyla, şerefiyle ve alın teriyle helalından kazandığına inanabilir misiniz? Bir insan çalışmadıkça, ne yapabileceğini keşfedemez. Namuslu ve şerefli bir insana değer kazandıran şeyler, Allah korkusuyla yaptığımız ve yapacağımız hayırlı işlerdir. Namuslu bir Baba’nın çocuklarına ve torunlarına bırakacağı en iyi miras, rahmetle anılabilecek helal faaliyetleridir.

 

Bir ülkede jet hızı ile zengin olanlara, nereden buldun muhasebesi yapılıp sorulmuyorsa, o ülke, sanayi ötesi toplum ülkelerinin oyuncağı olacağını unutmamalıyız. Çünkü menfaatler müşterektir.

 

Allah’tan korkan ve riyakar olmayan bir insan, namusunu ve şerefini düşünüp, daima hafızasında tutan insandır. Haksızlıklara mağlup olma, fakat haksızlıkları iyilikle yenmeye çalış. Haksız kazanç, bütün ızdırapların ana kaynağı olduğunu unutmayalım.

 

HAKSIZ KAZANÇLARIN ÇÖZÜMÜ NEDİR?

 

Haksız kazançlarla mücadele etmenin çok kolay çareleri vardır. Sigara yasağı ve trafik cezalarındaki caydırıcı kanunların aynısını haksız kazanç elde edenlere uygulandığı zaman, bu sorunlar kendiliğinden çözülmüş olur. Haksız kazanç sorunlarının çözümü demek, o ülkede anarşi ve terörün kökünün kazınmış olması demektir. Dikkat ederseniz! Anarşi ve teröre kimler meyillidir? Tembel ve Allah korkusu olmayan insanlardır. Çünkü jet hızı ile zengin olma ahlakına haiz olduğu için ve bu tür insanlar, bu tür faaliyetlere bulaşıyorlar. Sanayi ötesi toplum ülkelerinin amacı da, tembel ve haksız kazanç elde etmeye meyilli insanları kendilerine dönüştürüp, bu tür yollara sürüklemektir. O zaman Yüce Türk İslam alemi olarak, namusumuzla ve şerefimizle çalışarak, helal kazançla elde ettiğimiz maddi miraslar çocuklarımıza bırakmalıyız ki, daima rahmetle anılabilelim. Allah aşkına! Hiç gördünüz mü, haksız kazançla elde edilen maddi miraslar bırakan insanların rahmetle anıldığını? Göremezsiniz. Haksız kazanç ile elde edilen mirasların rahmetle anılması yerine daima naalet ve nefretle anılıyorlar. Bıraktıkları haram miraslar yüzünden, mirasçılar tarafından daima huzursuzluk, kaza, bela ve görülmez bir çok sıkıntılarla karşılaşılmasına vesile oluyor. Namusunu ve şerefini düşünen insan, haksız kazanç elde etmeye son verip ve haksız kazançlarla elde ettiği O haram kazançları ilgili yerlere sessiz sedasız iade etmelidir ki, Cenab-ı Allah, O insanların duasını kabul etsin ve görünür görünmez kaza ve belalardan korusun.

 

Dua ile ders geçilmez. Dersine çalışmadan öğretmenin hiç bir zaman olumlu not verdiğini gören var mı? Herkes bunun bilincinde olmalıdır. Hem Müslümanım diyeceksin, hem de haksız kazanç yiyip, müsaade edeceksin. Bu tür faaliyetler, riyakarlık ve münafıklık değil’ midir? Allah aşkına!

 

Cenab-ı Allah ve Resulünün, Yüce Türk İslam alemini, gösterdiği mutlu yoldan ayrılmayan kullarından eylesin.

 

Vatan şehitlerini ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmetle, gazileri minnetle anar, hastalara şifa-i şerifler dileriz.

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Aziz Atam, ruhun şad mekanın cennet olsun
‘CUMHURİYET’, bizi biz yapan ortak değerimizdir
Hicri yılbaşında huzur ve bereket bizimle olsun