Demokrasinin önünü tıkayan üslup

Demokrasinin önünü tıkayan üslup
15 Ağustos 2012 19:03

Suriye'de ve Şemdinli'de yaşanan hareketliliğin ardından gündemin zincirine CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün' ün PKK tarafından kaçırılıp serbest bırakılması eklendi.Özellikle son bir ayda Türkiye'de artan olumsuz tempoyu bağımsız bir gözlemle değerlendirecek olursak bu tablonun oluşmasında hiç şüphesiz sergiledikleri tutumlardan dolayı Parlamentodaki partilerin de  payı bulunmaktadır. Çünkü 75 Milyonluk ülkeyi yönetme iddiasıyla seçimlere giren bu partiler, ortak olarak vaat ettikleri 'demokrasi,huzur,refah' ortamını sağlamak bir yana dursun parlamenter düzeyde bile görüşme sergilemekten aciz tutumlar sergilemektedirler… Sizde fark ettiyseniz Türkiye'de hiçbir problem konuşulmuyor ve tartışılamıyor.Konuşmaya çalışanlar,sessizliği delenler 'çatlak ses' oluyor.Çünkü kişilerin 'düzenin sesi' olması isteniyor! Zaman zaman samimi öneriler ve çözümler üretilse bile sağlıklı değerlendirilemiyor.  
 
 
Hatırlarsak geçtiğimiz haftalarda CHP, parlamentodaki partileri Suriye ve terörü konuşmak için meclise çağırmıştı.Fakat iktidar partisi ve MHP bu teklifi kesin bir dille  geri çevirmişti.Kendilerince gerekçeleri terör ortamını sağlayanların emellerine ulaşmasına ve sevinmesine sebebiyet vermemekti.Oysa birbirimizi anlamaktan yoksun , sert ve ön yargılı politikalar üreterek yıllardır sevindirmiştik terör ortamından nemalananları !
 
Biliyoruz ki  ülkenin duyarlı insanları  terörden sadece son birkaç  haftadır rahatsız değil,on yıllardır rahatsız.Otuz yılı aşkın bir süredir de oluk oluk kan akıyor , cenazeler kalkıyor yurdun dört bir yanından…Anneler evlatsız,çocuklar babasız kalıyor. Bunun üstüne son haftalarda derinleşen Suriye meselesi ile birlikte iç politika ve dış politikadaki problemler birbirine karışıyor, Kürt meselesi de daha katmerli bir hal alıyor.  Bugün hala  sadece güvenlikçi uygulamaların sürdürülmesiyle terörün biteceğini düşünen siyasiler otuz yıldır  milim sapmadan sürdürüyorlar bu görüşlerini. ''Şemdinli İzlenimleri'' başlıklı yazımda anlatmıştım : Savaş ortamını anımsatan bölgenin orta yerindeki evlerinden,köylerinden olan ,helikopterlerin isimlerini ezberleyen, üstelik ''Ayrı bir devlet kurmak istemiyoruz'' diyen Kürt kökenli yurttaşlarımızı.Bu ülkeyi yönetenlerin barış ortamına hasret bir şekilde yaşayan, terörün her türlüsüne karşı olan,duyarlı ve hümanist kişilere karşı bir sorumluluğu olduğunu düşünüyorum.
 
Siyasi partilere düşen görevlerin başında da öncelikle siyasi üsluplarını düzeltmeleri geliyor.Siyasi tansiyonu yükseltmeyen,soğuk kanlı bir CHP ve ana muhalefete karşı daha saygılı,dinleyici ve yumuşak üsluplu bir AK Parti siyasi harareti normal seviyeye düşürecektir diye umut ediyorum.MHP ve BDP ise üslup bakımından çoktan çemberin dışında kalmış durumda… Dilerim toplumsal kutuplaşmadan yana olanların akıl tutulması biran önce son bulur…
 
[email protected]


Yazarın Son Yazıları:
Koalisyon öcü müdür yoksa uygarlık mıdır?
Çok seçenekli seçim
Ankara Sohbetleri 2- “Başka Kent Ankara” (Feridun Büyükyıldız)