CHP’li Emecan: Eğitimde sorunlar her yıl giderek artıyor

CHP’li Emecan: Eğitimde sorunlar her yıl giderek artıyor
5 Eylül 2019 11:07

İstanbul Milletvekili Emine Gülizar EMECAN; eğitim öğretim yılı açılışı nedeniyle yaptığı basın açıklamasında, 2019-2020 Eğitim Öğretim yılı başlarken eğitimde yaşanan sorunların her yıl giderek daha da arttığını belirtti.

 

 

 

Bu sorunların çözümü için tüm tarafların katılımıyla laik, bilimsel, çağdaş ve kamusal eğitim sistemine geri dönülmesi gerektiğini ifade eden Emecan, bilimsellikten ve çağdaşlıktan uzaklaşan bir eğitim sisteminin, ülkemize sonuçlarının ağır olduğunu belirtti.

CHP’li Emecan açıklamasında şunları kaydetti:

 

 

2019-2020 eğitim öğretim yılı, eğitimde çözüm bekleyen birçok sorunla birlikte başlıyor. Bir ülkenin kalkınması, halkının refahı ve mutluluğu için sağlıklı bir eğitim sitemine sahip olması önemlidir.

 
Refah içerisinde yaşayan ülkelere baktığımızda, bunun nedenininbaşarıyla uyguladıkları kaliteli bir eğitim sistemi olduğunu görmekteyiz. Nitelikli, bilimsel, laik ve eşitlikçi bir eğitim sistemi, bir ülkedeki demokratikleşmeden, adil paylaşıma, gelir düzeyinin artmasından, suç oranının azalmasına, teknolojiden, adalete, çevre bilincinden sağlığa kadar her alanda gelişmenin ve halkın mutlu olmasının temelini oluşturur.
Ülkemizde ise eğitimde zaten var olan sorunlar, AKP hükümetleri döneminde daha da artmıştır. Neredeyse her yıl değişen, gericileşen ve daha eşitsiz hale gelen eğitim politikaları nedeniyle ülkemiz her alanda ileriye değil, geriye gider hale gelmiştir.

 
Ekonomik krizden tutun da çevre felaketlerinin, beyin göçünün, adaletsizliğin, tacizlerin, tecavüzlerin, kadın cinayetlerinin ve her alanda artan suçun temel nedeni,çağdaş, laik ve bilimi önceleyen, bir eğitim sistemini uygulamaya koymadığımız içindir.

 
Rantçı, piyasacı anlayışla, her yıl daha fazla özelleştirilen, parası olanın satın alabileceği bir metaya dönüştürülensiyasallaştırılan ve neredeyse tüm yönetici kadrolarının iktidara yakın liyakatsiz kişilerden oluşturulduğu, cemaat ve vakıfların gün geçtikçe daha fazla etkili olduğu, bilimden ve çağdaşlıktan uzaklaşan bir eğitim sisteminin ülkemize olumsuz sonuçları ağır olmaktadır.

 
Öğretmenine sahip çıkmayan, 3600 ek gösterge gibi en somut özlük hakkı talebini, söz verilmesine rağmen gerçekleştirmeyen, eğitim ve yaşam koşullarını iyileştirmeyen, eşit çalışma koşulları sağlamayan, binlerce atama bekleyen öğretmeni kadrolu olarak kamuya atamak yerine, mülakata dayalı sözleşmeli öğretmenlik ve ücretli öğretmenlik uygulamalarıyla okullarda eğitimi sürdürmeye çalışan bir anlayışla nitelikli bir eğitim verilmesi mümkün değildir.

 
Birçok okulumuzda fiziki yetersizlikler nedeniyle eğitimde aksamalar olduğu, stratejik planlarda öngörülen zamanda tekli eğitime geçilemediği, güvenlik, ısınma, temizlik gibi zorunlu ihtiyaçlarının bile halen velilerden alınan zoraki bağışlarla karşılandığı bir gerçektir. Devletin birinci önceliği geleceğimiz olan çocuklarımızın sağlıklı ve güvenli koşullarda eğitim almalarını sağlamak olmalıdır.Öğrenci başına toplam öğrenci giderleri OECD ortalamasının yarısından daha azdır. Oysa eğitime yapılan yatırım ülkemizi her alanda kalkındıracak, gerek demokratikleşme gerekse ekonomik gelişmişlikte bizi üst sıralara taşıyacaktır.

 
Büyük Atatürk’ün;Millî Eğitim kavramını en özlü şekliyle ifade eden, “Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır, ya da esaret ve sefalete terk eder.” sözü de eğitimin önemini çok güzel bir şekilde anlatmaktadır.

 
Bu düşüncelerle, yeni eğitim öğretim yılında tüm çocuklarımız, gençlerimiz ve eğitim camiasına başarı dileklerimi sunarken, laik, bilimsel ve kamusal bir eğitim sisteminin bir an önce tüm tarafların katkılarıyla hayata geçirilmesini dilerim.