CHP Konak ilçe başkanı Mehmet Şakir Başak’ın ve “Yedi Bölge Yedi İlçe Kardeşçe Hareketlilik Projesi” kapsamında düzenlediği Büyük Anadolu Sempozyumunda konuşma yapan Çıray, çarpıcı konulara değindi.

 

 

CHP İzmir Milletvekili Dr. Aytun Çıray, Türkiye’de etnik ve dini kutuplaşmanın tehlikeli boyutlara vardığını belirterek, “Amaçları iktidarlarını mümkün olduğu kadar yaymak. Ama bunu yaparken Türkiye’ye zarar veriyorlarmış, bölücülük yapıyorlarmış. Kimin umurunda! Biz elimizden geldiği kadar bunları anlatacağız” diye konuştu. Büyük Anadolu Sempozyumunda bir konuşma yapan Çıray şunları söyledi:

 

 

“Günümüzde bütün iletişim kanallarının açıklığına, sosyal medyanın gelişmesine rağmen bir tehlikeyle karşı karşıyayız. Gençlerimizde dost değil taraf olma, kendilerini etnik ve dini kimliklerine indirgeme eğilimlerinin güçlendiği söyleniyor. Bu doğruysa bir felâketin habercisidir. O zaman yeni bir sorunumuz var demektir. Bu sorun vatandaşlarımız arasında sevgi bağlarını koruma sorunudur.”

 

 

ASIL OLAN YURTTAŞLIK KARDEŞLİĞİDİR

 

 

“Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Alevi, Sünni kardeştir söylemi bölücüdür. Modern toplumlarda asıl olan yurttaşlık kardeşliğidir. Yurttaşlık kardeşliğinden söz ederek, kardeşliğin tüm ön şartlarını ortadan kaldırmaktır. Bunun için insanlarımızın birbirlerine yakınlaşmalarını zorlaştıran her türlü engeli ortadan kaldırmamız gerekir. Yanlış anlamaları, önyargıları, kasıtlı saptırmaları, siyasi hesaplar ve çıkarları, cehaleti, ve kabileci fanatizmi ortadan kaldırmalıyız. Hukukun üstünlüğüne dayalı güvenliği sağlamalıyız. “

 

 

VATAN BÖYLE BİRŞEY

 

 

Çıray, “Vatan” demenin aklınıza her estiğinde her köşesine gidebileceğiniz bir yer olduğunu belirterek şöyle devam etti:

 

 

“Hakkârili bir kardeşim Muğla’da bir kıyı kasabasına gitse, deniz gören çam kokulu ıssız ormanlarda yürüyüşe çıksa, cep telefonu çekiyorsa en yakın arkadaşını arasa, ona ‘bil bakalım ben neredeyim şimdi?’ dese, arkadaşının ‘Ya sen orada ne arıyorsun, canına mı susadın?’ diye sormak aklının ucundan geçer mi? Hayır… Çünkü vatan böyle bir şey. Vatan demek aklınıza esince her köşesine çekip gidebildiğiniz, üzerinde hiçbir korkuya kapılmadan nefes aldığınız, sevdiklerinizin sizin için neredesiniz diye hiçbir endişe duymadıkları topraklar demek. Vatan, istediğiniz her an, istediğiniz her yerinde bir hayat kurabileceğiniz yerdir. “

 

 

ASİMETRİNİN ÜZERİNDE DÜŞÜNMELİYİZ

 

 

Çıray bunun tersini de düşünmenin gerektiğini belirterek, ” İzmirli bir genci düşünelim. Bu gencimiz ailesine, ben Cizre’ye gidiyorum dese, Ailenin rahatça ‘Git gez tabi’ diyebileceğini tasavvur edebilir miyiz? İşte hepimiz bu asimetrinin anlamı üzerinde düşünmek zorundayız” diye konuştu.

 

 

GÜVENLİK ENDİŞESİ OLMADAN

 

 

Vatanın sadece doğduğumuz topraklar olmadığını belirten Çıray, “Gölge Başbakan ikidebir muhalefete ‘ülkenin Güneydoğu’suna gidemezsiniz’ diyor. Bu ayıp da ona yeter. Çünkü vatan, aklımıza esince kalkıp gideceğimizi bildiğimiz topraklardır. İşte burada görev sana düşüyor gölge Başbakan. Egemenlik alanımız içindeki her yerde güvenliği tesis edeceksin ki, biz seyahat özgürlük hakkımızı kullanalım.” dedi.

 
ETNİK VE DİNİ AYRIM ENDİŞESİ

 

 

Çıray, PKK şiddetinin ortaya çıkmasıyla birlikte, bugün de devam etmekte olan çok acı verici bir süreci yaşamaya başladığımızı belirterek , “12 Eylül darbesinin bir ürünü olan AKP ne yazık ki siyasette etnik ve dini farklılıklarımızı iyice öne çıkardı. Erdoğan inançlı bir Müslüman olan genel başkanımıza Konya’dan seslenerek… ‘Ben Sünni olduğumu söylüyorum, sen neden Alevi olduğunu söylemekten utanıyorsun’ diyecek kadar ileri gitti. Ben Sünni’yim, içimizde Alevi dostlarımız var. Bunlar bizim Allah’a ulaşma yollarımız. Ama siyasetçiler mezhepleriyle, ırkları ile değil, namuslu olmalarıyla, bilgili olmalarıyla, şerefli olmalarıyla, hizmetleri ile lâik ve demokrat olmalarıyla gurur duyabilirler” diye konuştu.

 

 

ERDOĞAN’IN TİMSAH GÖZYAŞLARI

 

 

Erdoğan’ın acılar konusundaki gözyaşlarının Timsah gözyaşı olduğunun altını çizen Çıray, şöyle devam etti:

 

 

“Yeni bir devlet kurulurken acılarımız olmuştur. Ama tekrar tekrar acılara dönülmez. Geçmişten husumet değil, ders çıkarılır. Siz CHP’liler Kemal Kılıçdaroğlu’nu devleti kuran partinin başına seçerek bunu ortaya koydunuz zaten Şimdi biz CHP’lilere düşen, vefanın bir gereği olarak bütün enerjimizle, bütün yaratıcılığımızla, bütün olumlu duygularımızla çalışmak. Korkmayın, CHP kurucu değerleri gözden çıkarmaz. Bizim yenilik derken kastettiğimiz şey, kurucu değerleri daha zenginleştirerek ülkemizi Atatürk devrimlerinin ışığında kardeşçe sonsuza kadar yaşatmaktır. Onlara, milletimizin yeniden şevk ve heyecanla paylaşacakları çağa uygun anlamlar vermek. Ancak böyle yaparsak bize kulak tıkayan vatandaşlarımızın bize yeniden kulak vermelerini sağlayabiliriz.”

 

 

TÜRKİYE TEK PARTİ DÖNEMİNDE BU KADAR TEK SESLİ DEĞİLDİ

 

 

AKP’nin amacının iktidarlarını mümkün olduğu kadar yaymak olduğunu vurgulayan Çıray, “Ama bunu yaparken Türkiye’ye zarar veriyorlarmış; Bölücülük yapıyorlarmış. Kimin umurunda! Biz elimizden geldiği kadar bunları anlatacağız. Ancak işimiz zor. Çünkü bazı muhalefet kanalları kapalı. Korku dağları sarmış. Türkiye o çok eleştirdikleri, bire bin katarak kötüledikleri tek parti döneminde dahi bu kadar tek sesli değildi. İnsanlarımız bu kadar sistematik, bu kadar organize yanlı bir medyaya mahkum edilmemişti” şeklinde konuştu.

 

 

GELİŞMİŞ GÜÇLÜ GÜVENLİ TÜRKİYE

 

 

Çıray, bugünden sonra daha güçlü bir CHP olacağını belirterek, “Bölmeye değil birleştirmeye geleceğiz. Gelişmiş, Güçlü, Güvenli (3G) insanlar ülkesi yaratmaya geleceğiz. Kemal Kılıçdaroğlu’nu önyargısız, kalbinizi açarak dinleyin. Size Munzurların suyu kadar berrak, Bozdağ’ın yeşili kadar katkısız, temiz bir kalbin seslendiğini duyacaksınız” dedi.