1.5 milyon çift çocuk sahibi olamıyor

1.5 milyon çift çocuk sahibi olamıyor
24 Nisan 2015 06:00

Kısırlığın nedenleri Gebeliği zorlaştıran nedenler Tüp bebeği kimler yaptırmalı? Sperm testi nasıl yapılır?

 

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre geçen yüzyılda yaklaşık 120 milyon olan sperm sayısı, günümüzde 15 milyona kadar düştü. Bu da çiftlerin bebek sahibi olmasını zorlaştırıyor. Bunun dışında, kadına ve erkeğe ait başka birçok neden de çiftlerin bebek sahibi olmasını engelliyor.

 

Çocuk sahibi olmak isteyen milyonlarca çiftse tüp bebek merkezlerinin yolunu aşındırıyor. Uzmanlar, tüp bebek tedavisinde başarının giderek arttığını belirterek “Umutsuzluğa kapılmadan sonuna kadar mücadele edin” diyor. Yapılan araştırmalar, ülkemizde 1.5 milyon çiftin çocuk sahibi olma problemi yaşadığını gösteriyor. WHO ise dünyadaki infertilite, yani kısırlık oranını yüzde 15 olarak veriyor. Yani bir yıl korunmadan cinsel ilişkiye girilmesine karşın 100 çiftten 15’i çocuk sahibi olamıyor. Tedavi sırasında bebeklerini kucaklarına alabilmek için her şeyini vermeye hazır olan çiftler, başarısız denemeler karşısında psikolojik ve maddi olarak zorluklarla karşılaşıyor, hatta kiminin yuvası bile dağılıyor. Eurofertil Tüp Bebek Merkezi Medikal Direktörü Op. Dr. Hakan Özörnek ile tüp bebek ve bu konuda merak edilenleri konuştuk.

 

Gebeliği zorlaştıran nedenler

 

Dr. Özörnek, düzenli cinsel ilişkiye karşın 1 yıl içinde gebelik olmamasının “kısırlık“ olarak tanımlandığını ancak kadının yaşının bu durum üzerinde etkili olduğunu belirterek “Kadın yaşı 35 ve üzerinde olduğunda bu süre 6 ay olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle kadının yaşı 35’in üzerindeyse, öyküsü dinlenmiş ve fiziki muayenesinde kısırlıkla ilişkisi olabilecek herhangi bir bulgu varsa araştırmalar daha erken başlatılmalıdır” diyor. Gebelik olabilmesi için haftada en az bir defa cinsel birleşme olması gerektiğini vurgulayan Özörnek, gebeliği zorlaştıran nedenleri şöyle sıralıyor:

 

* Kadın kısırlığında tüplere ait nedenler

 

* Rahim ve rahim ağzına bağlı nedenler

 

* Yumurtlama problemleri.

 

* Hormonal sorunlar.

 

* Şeker hastalığı

 

* Çikolata kistleri

 

* Mantar, bakteri ve parazitlerin sebep olduğu ve düşük ihtimalini artıran vajinal enfeksiyonlarla ilerlemiş yaş

 

* Tüp tıkanıkları

 

* Bunlar dışında kısırlık ile ilişkilendirilen ancak kesin olarak kısırlık nedeni sayılmayan hastalıklar da mevcut. Bunlardan en önemlileri rahmin doğuştan olan anormallikleri ve miyomlardır.

 

Sperm testi

 

Özörnek, erkeğe ait kısırlık nedenlerini “hormonal nedenler” ve “testislere ait nedenler (Sperm yapım bozukluğuna ve sperm atım bozukluğuna ait nedenler.)” olarak iki başlıkta incelendiğini anlatıyor. Özörnek, erkeklerin yüzde 1’inde sperm olmadığını (azospermi) belirterek şöyle devam ediyor: “Azospermi meni örneğinde hiç sperm olmaması olarak tanımlanıyor. Erkeklerin yüzde 1’inde görülür. Gebe kalmakta sıkıntı (kısırlık) ile başvuran çiftlerdeyse azospermi yüzde 10–15 sıklıkta karşımıza çıkıyor. Erkeklerde kısırlık nedenlerinin araştırılmasında yapılan ilk test “sperm testi” yani semen analizidir. Semen analizinde spermler; sayı, hareketlilik ve şekil özellikleri açısından ayrıntılı olarak incelenmelidir. Sperm örneği bir cinsel ilişki veya boşalmadan sonra en az 3 gün, en fazla 5 gün içerisinde verilmelidir. Bu sürede alkol ve sigara tüketilmemelidir.

 

Diğer tetkikler

 

Semen analizinin yanı sıra testisten sperm üretimini düzenleyen FSH ve LH hormon düzeyleri ve gerekli görülür ise diğer kan testleri istenebilir. Testislere giden damarlarda kan akışının ve varikosel varlığının araştırılması için doppler ultrasonografi yapılması gerekebilir. Sperm sayısının mililitrede 5 milyonun altında bulunması durumunda genetik inceleme gerekmektedir çünkü ağır erkek infertilitesi altında çoğu zaman genetik problemler yatmaktadır.

 

Çiftler birlikte incelenmeli

 

Kısırlık tedavisine başlarken kadın ve erkeğe ait nedenlerin birlikte incelenmesinin önemli olduğunu vurgulayan Özörnek “Kısırlık erkeğe bağlı nedenlerle, kadına bağlı nedenlerle, hem kadına hem de erkeğe ait nedenlerle ortaya çıkabilir. Bu nedenle, çiftin tıbbi öyküsünün ayrıntılı biçimde araştırılması gerekir” vurgusu yapıyor. Kadına yönelik kısırlık araştırmasında “biyokimyasal testler” ve “hormon testleri” ile gebeliğe engel olabilecek guatr, şeker, prolaktin seviyesi gibi sorunların tespit edilmesinin sağlandığını anlatıyor.

 

Kaynak: Sibel Bahçetepe / Cumhuriyet