Zorlamayın, kahraman yapamayacaksınız!

Zorlamayın, kahraman yapamayacaksınız!
18 Mayıs 2014 09:21

Hafta başında 300’den fazla ocağa ateş düşen Soma’da madenden dumanlar yükselirken, cesetleri (!) basamak yapıp yükselen biri var; Enerji Bakanı Taner Yıldız.

 

Sorumluluğu altındaki madende hayatının baharındaki delikanlılar boğulmuş yatarken Taner Yıldız rol yeteneğiyle AKP’nin profesyonel medya planlaması da elindeki en iyi ekibin PR kabiliyetiyle bir kahraman hikayesi çıkarma peşinde.

 

Yandaş TV kanalları çanak sorularla Yıldız’a ne kadar çok çalıştığını anlatma imkanı verirken, biri de çıkıp şu can alıcı soruları sormuyor:

 

“Bu katliamdan önce çalışmanız, madeni kurallara uygun hale getirmeniz ve olayın yaşanmamasını sağlamanız gerekmiyor muydu?”

 

“Bundan sonra felaketin yaşanmasına müsaade etmeyeceğiz diyorsunuz. Demek ki felaketi önleme çalışması yapabilirdiniz. Bunu neden önlemediniz?”

 

Yandaşlardan bu soruları elbette beklemiyoruz ancak rezalet bununla da bitmiyor.

 

Sorumluluktan kurtulmak isteyen AKP’nin madenin patronunu şeytanlaştırıp, kendi bakanlarını kahramanlaştırma stratejisi çerçevesinde ürettiği metinler ve haberler servis dilmeye başlandı

 

Konuşulanlara göre ‘Soma’da heryerde o vardı’ başlıklı haber de bunlardan biriydi. AKP’nin PR ekibi tarafından hazırlandı ve sahibi aynı zamanda internet medyasından oluşan bir derneğin başkanı olan bir haber sitesine servis edildi.

 

Soma’da her yerde Taner Yıldız yoktu. Her yerde şehit bedenleri, yangın, ve her ocakta ateş vardı

 

Taner Yıldız bu faciadan önce Soma’da olmalıydı. Madenin denetimini sağlam yaptırmalıydı. Halka dağıtılan kömürler bu madenden veriliyor diye yaşam odaları gibi zorunlu bir durumu bile görmezden gelmemeliydi.

 

Ama Taner Yıldız daha önce Soma’ya Ramazanda gelip madencinin iftar sofrasına oturup şov yaptı. Dünyanın en iyi maden ocağı diye övgüler dizdi ve ayrıldı.

 

Kendisi için hazırlanan mizansende iftarını yapmış kırmızı plakalı Mercedesine binip uzaklaşmıştı. Soma’nın genç fidanlarıysa yaşam odasının ‘maliyet kalemi’ görüldüğü o mezarda bin 200 lira maaşla günde 10 saat kazma sallamaya, mezbelelik gibi yerde yemek yemeye devam etmişlerdi.

 

300 canın bedeni hala soğumamışken malum internet sitesinin sahibi bir vicdan muhasebesi yapmadan AKP’nin ürettiği PR çalışmasını sitesine koymuş.

 

Habertürk Gazetesi’nin hükümet kontenjanlı yazarı Muhsin Kızılkaya da köşesinde ‘bakan güzellemesi’ yaptı.

 

Taner Yıldız’ın sakallarını uzun uzun överek öyle bir giriş yaptı ki yazısına bakanın sakalının her teline ‘Sakal-ı Şerif’ muamelesi yapacak sanırsınız

 

Oysa bahsedilen ve kahramanlaştırılmaya çalışılan şahıs Türkiye’deki bütün madenlerin kendisine bağlı bulunduğu şahıs,

Yani 300 kişinin can verdiği ortamda insan içine çıkmaması gereken şahıs,

Yani 300 şehidin ahirette ellerinin yakasında olacağı şahıs,

Yani Yüce Divan’da 300 canın hesabını vermesi gereken şahıs,

Yani medyanın kahramanlaştırcağı değil halk adına hesap soracağı şahıs…

 

Maalesef gazetecilik memlekette öyle bir hal aldı ki 300 kişinin kurban olması yetmiyor. AKP’nin danışman kadrosunun ürettiği strateji medya birimi tarafından metinlere dönüştürülüyor. AKP’nin kalemşörlerine ve internet sitelerine servis ediliyor

 

En az 300 canın sorumlusu kahraman ilan edilerek cesetler (!) üzerinden bir Yıldız (!) parlatılıyor.

 

Yiyenlere afiyet olsun…

 

Kaynak: Rota Haber