Zafer sahibi olmak

Zafer sahibi olmak
18 Haziran 2012 10:49

Geçen hafta (12 Haziran 2012 Salı günü) Başbakan Erdoğan, Grup Toplantısında konuşurken iki şey dikkatimi çekti.

Hilmi SARAL H&H YORUM

Kamuoyunda bu iki konu nasıl yankı yapacak diye bekledim. Benim takıldığım konular kimseyi ilgilendirmedi. Hiçbir yazar ve yorumcu o konularda kalem ve dil oynatmadı. Oynatanlar varsa da ben kaçırdm.

Birinci konu; Başbakan Erdoğan’ın, İspanya’nın Gırnata şehrinde Endülüs Emevileri tarafından yapılan Elhamra Sarayı’nın duvarındaki bir yazıdan söz ederken Arapça bir cümle söylemesi. TBMM çatısı altında Türkçeden başka bir dilde konuştu. Kimse bunu eleştirmedi. Oysa aynı çatı altında BDP’liler Kürtçe konuşunca yer yerinden oynamıştı. Ne ulusal birlik kalmıştı ne bölücülük. Herkes veryansın etmişti. Onları eleştirenler başbakanı niye pas geçtiler? Yoksa Kürtçe, Türkçeden başka dil de Arapça değil mi? Ya da Kürtçeye o kadar tepki göstermek Kürt yurttaşlarımızda Kürtçülük bilinci oluşturmak için miydi? Hani, etki-tepki konusu…

Öyle ya TBMM’de Türkçe dışında bir dil kullanılmayacaksa hiçbir dil kullanılmayacak. Eğer kullanılacaksa Kürtçenin ne kusuru var. Üstelik bu dili kullanan önemli oranda yurttaşlarımız da var ki devlet televizyonundan onlara özel yayın yapıyoruz.

İkinci konu; o Arapça cümlenin anlamıyla ilgili. O cümlede, “Allah’tan başka zafer sahibi yoktur.” deniyormuş.

İlk bakışta inananlar için güzel bir cümle. Tabi ki Allah’tan başka zafer sahibi yoktur. O, bütün evreni var eden, yaratan değil mi? Evet, o hâlde kim onunla baş edebilir, yarışabilir. Ona karşı zafer kazanabilir? Hiç kimse. İşte sorun da burada başlıyor.

Türkçe Sözlük “zafer” sözcüğünü şöyle açıklıyor: 1. Savaşta kazanılan başarı. 2. Birçok emek ve tehlikeli uğraşmalar pahasına erişilen mutlu sonuç, yengi, utku. 3. Bir yarışma veya uğraşıda çaba harcayarak elde edilen başarı.

Anlaşılacağı üzere zafer benzerler, eşdeğerler, rakipler yarışmasından çıkan başarılı sonuçtur. Bir devlet bir başka devlete karşı, bir ulus başka bir ulusa karşı, bir takım diğer takıma karşı, bir sporcu diğerine karşı vb. zafer kazanır. Allah’ın karşısında benzeri, eşdeğeri, rakibi yoktur ki Allah zafer sahibi olsun. O, her şeyi bilen, her şeyi yapmaya gücü yetendir.

Eğer böyle olduğuna inanılıyorsa Allah’ın zafer sahibi olduğunu söyleyemeyiz. Neye, kime karşı zafer kazanacak Allah?

Allah’ın zafer sahibi olduğunu söylemek Ona şirk koşmak anlamına gelmez mi? Bunu da ilahiyatçılar araştırsınlar…

[email protected]