Süreci İzliyoruz…

Süreci İzliyoruz…
6 Mayıs 2016 12:35

Kimilerince “dost modern darbe” olarak tanımlanan son gelişmelerle ilgili olarak ne düşündüğü sorulan Kılıçdaroğlu’nun kısa ve basit cevabı “süreci izliyoruz” oldu.

 

 

 

 

Çağların IŞIK H&H YORUM

 

 

 

Tabi ki şaşırtmadı yine.

 

Türkiye tarihi günleri yaşarken, o, her zamanki gibi seyirci koltuğunda.

 

Duyduğumdan beri bana çok itici gelen iki cümle var.

 

Bir tanesi sözüm söz cümlesidir ki, Türkçe terimlerde gerçek bir anlamı yoktur.

 

Çocukken ettiğimiz yeminlere benziyor, ekmek mushaf çarpsın gibi bir şey.

 

Kendisini seçmene bir türlü inandıramayan ve kabul ettiremeyen Sayın Kılıçdaroğlu’nun, seçmeni inandırma ve ikna etmek için bulduğu yaratıcı (!) söylem.

 

Bir diğeri, CHP varken asla başaramayacaklar cümlesidir ki, başarılamayan ne kalmış biz artık bilmiyoruz.

 

Yapılana saray darbesi diyor, arkasından CHP varken asla başaramayacaklar diyor, e zaten yapılmış artık, başarılamayacak ne kalmış, sırada sadece altın vuruşu yapmak kaldı.

 

Ben çoğu köşe yazarının aksine, Sayın Davutoğlu’nun tasfiyesinin asıl sebebinin, başkanlık sistemine yolu açacak erken seçim konusundaki, isteksizliğinin olduğunu düşünüyorum.

 

Bu değişikliğin, Sayın Davutoğlu’nun isteksiz olduğu altın vuruş için yapıldığı kanaatindeyim.

 

MHP ve HDP’nin mevcut durumdaki-yüksek ihtimalli- baraj altında kalma olasılığının, bir erken seçimle altın vuruşun yapılması koşullarını çoktan olgunlaştırdığını Beştepe herkesten iyi biliyor.

 

Fakirin ekmeği olan umut ise bu kez Sayın Oktay Vural’da.

 

Karışıklığın dinmediği MHP’de Grup Başkan Vekili Sayın Oktay Vural’ın, “testi artık kırıldı geri dönüşü olmaz” dediği ileri sürülüyor ve bu MHP kurultayının toplanılabilmesi ihtimalini güçlendiriyor.

 

Bu yolla MHP’de gerçekleşebilecek bir lider değişikliğinin, erken seçim hesaplarını bozabilecek ve altın vuruşu engelleyebilecek yegane şey olduğu konuşuluyor ki, bu oldukça gerçekçi bir olasılık.

 

Başbakan değişikliğinin daha dramatik başka bir yönü daha var.

 

Sayın Cumhurbaşkanı’nın eski metin yazarı Ankara Milletvekili Sayın Aydın Ünal, “Bundan sonra gelecek başbakanın profili daha düşük olacak” şeklinde bir açıklama yaptı.

 

Bence bu açıklama önemine binaen hak ettiği değerde yer bulamadı gazete köşelerinde.

 

Ben mi yanlış yorumladım yoksa bu açıklama kısaca şu anlama gelmiyor mu?

 

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık makamının, inisiyatif kullanabilme becerisi sınırlı, karizmatik olmayan, fazla becerikli olması beklenmeyen, talimatla hareket etmekte zorlanmayan, silik bir kişilik tarafından temsil edilmesi düşünülüyor.

 

Son olarak,

 

Şayet bir erken seçimle başkanlık sistemine geçiş gerçekleştirilebilirse, bence Başkanlık Sarayı’nın baş köşesine bir fotoğraf çok iyi gider.

 

Tek çerçeve içinde iki fotoğraf, Sayın Kılıçdaroğlu ve sayın Bahçeli yan yana.

 

 

Çağların IŞIK Twitter

 

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Seni başkan yaptıracağız
Yarının gülüşleri bugünün gözyaşlarında boğuldu
Dağlıca saldırısının Cizre’yle ilgisi var mı?