O slogana Sarıgül vetosu TDH’lilere ‘Başbakan Sarıgül’ yasağı

O slogana Sarıgül vetosu TDH’lilere ‘Başbakan Sarıgül’ yasağı
25 Kasım 2013 09:25

Hürriyet Gazetesi Köşe Yazarı Şükrü Küçükşahin, bugünkü yazısında yaklaşan yerel seçimler öncesi, Gürsel Tekin ve Sarıgül çekişmesinin hükümete yakın kaynakların beklediği gibi sert olmadığını belirtti.

 

İşte Şükrü Küçükşahin’in bugünkü yazısı;

 

Yerel seçim takvimi yaklaştıkça adaylar üzerindeki tartışma yine çoklukla CHP üzerinden yapılıyor, çünkü AKP’de aday adayları dahi netlikle belli değil; kişiler hangi ilden aday gösterileceğini, isimler açıklandığında öğrenecekler. CHP ise aday adayı çok, konuşmak da kolay olunca her tür spekülasyon ve olasılığı dillendirmeye uygun bir parti. Ancak daha önce de yazdığım gibi CHP bu kez sanki fark yaratacak. Tamam eski alışkanlıklar hepten bitmiş değil, ama en azından “Genel Merkez’de adamım var, Genel Başkan söz verdi, Genel Sekreter arkamda” gibi lafların getirişi olmadığı, oy kapasitesinin önde tutulduğu görüldü.

 

TEKİN-SARIGÜL KAPIŞTIRILAMADI

 

CHP’de önemli bir değişim de aday adayları arasındaki yarışta belli bir nezaketin yakalanmış olması. Somut örneği de en öndeki isimler Mustafa Sarıgül ile Gürsel Tekin. Tekin, hükümete yakın medyada rekor ilgi görüyor, sayfalarca yer buluyor, bolca Sarıgül sorulan yanıtlıyor; ama dikkatinizi çekerim, kavga çıkaracak, köprüler atacak sözler ağzından alınamıyor. Sarıgül de Tekin ile ilgili laf etmiyor; hatta dün yaptığım kısa sohbette, “Gürsel Bey ile tartışmaya girmemiz için tek gerekçe yok ki… Ne kötü bir hukukumuz var ne de bir alıp veremediğimiz” dedi ve şu vurguyu yaptı: “Biz İstanbul’u yönetmeye talibiz, birbirimizle kavgaya değil. Ben o tecrübeyi bir kez Kurultay’da yaşadım, asla tekrarlamam.” Malum, CHP liderliğine oynadığı gerekçesiyle Kemal Kılıçdaroğlu ile Sarıgül arasında da kavga bekleyenler var, ama sanırım bu da boş beklenti. Neden denirse, yine somut örnekten gidelim. CHP’ye katılımı sonrası Sarıgül’ün örgüt ziyaretlerinde, “Başbakan Sarıgül” sloganları atılması kimileri için yaklaşan fırtınanın işaretiydi. Sarıgül’e dün bunu da sordum, yanıtı aynen şöyle: “Evet, Türkiye Değişim Hareketi’nden arkadaşlarımız o sloganı attı, üzüldüm. Sonrasında kendileriyle toplantı yaptım, tekrar olmadı. Şunu söyleyeyim ki, genel başkanımızla çok uyumlu bir çalışma yapıyoruz.”

 

COŞ İÇİN SORUŞTURMA İZNİ YOK

 

CHP’de seçime yönelik bazı haberler de şöyle sıralanabilir. İstanbul anketi muhtemelen bu hafta sonuna dek bitecek, aday da 15 Aralık öncesi açıklanacak gibi. Ankara ve Mersin 15 Aralık’a kalırken İzmir biraz daha zaman alacak. Şu ana kadar 200 anket, 89 da önseçim yapıldı, 600 aday belirlendi. Seçim bildirgesi de 15 güne kadar çıkacak; akademisyenler, meslek odaları temsilcileri, reklamcılar, profesyonel metin yazarları ve siyasetçilerden oluşan ekibin hazırladığı bildirge şu temeller üzerine oturacak: ‘Özel ranta kapalı’, ‘kamu yararına gelişen’, ‘ekolojiye duyarlı’, ‘eşitlikçi, demokrasi ve özgürlük üreten’ kentler… CHP’li belediyelerle ilgili son haber ise meşhur Adana Valisi Hüseyin Avni Coşun bir önceki görev yaptığı Aydın’dan. Adana’da seçilmiş belediye başkan vekiline ayar çekmeye kalkışan Coş, Aydın’da da geride Başkan Özlem Çerçioğlu’nun açtığı iftira davasını bıraktı. Bu kadın siyasetçimizin davasının ayrıntısını http://www. hürriyet. com. tr/yazarlar/23347691.asp linkindeki yazımda bulabilirsiniz. Çerçioğlu’nun suç duyurusu üzerine savcılık harekete geçti ve Coş’un ifadesi için İçişleri Bakanlığı’ndan izin istedi. Bakanlık dosyayı işleme dahi koymadı; doğrusu tersi de beklenemezdi!