Son yılların tartışmalı yılı olan 2013-2014 adli yılı yargı tarihindeki skandal yıllardan birisi oldu.

 

 

Tarihe “skandal” yıllardan birisi olarak geçen 2013-2014 Adli yılında, yargı bağımsızlığı ağır yara aldı. Soruşturmalara müdahale edildi, savcılar sürgün edildi, yargın yeni baştan dizayn edildi. Son yılların tartışmalı yılı olan 2013-2014 adli yılı yargı tarihindeki skandal yıllardan birisi oldu. Yargı dünyasının ve dava dosyalarının alt üst edildiği son adli yılda, ülke gündemi sarsıldı. Ülke gündemini dahi değiştiren olay ise 17 Aralık sabahı yolsuzluk ve rüşvet operasyonuyla yaşandı. Soruşturmayı savcı Celal Kara yürütürken, Başsavcı Vekili Zekeriya Öz soruşturmanın koordinasyon görevini üstlendi.

 

Gündeme bomba gibi düşen 17 Aralık operasyonunun şoku atlatılmadan 25 Aralık sabahı ülke son yılların en büyük yolsuzluk operasyonuyla güne uyandı. Ancak Emniyet operasyona gitmediği için bu operasyon yapılamadı. Soruşturmada Başbakan Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın ismi “şüpheli” olarak yer aldı. Operasyonlar olurken, yargı ve emniyet dünyasında tasfiyeler başladı. Soruşturmaya ismi karışanların tek tek görev yerleri değiştirildi.

 

ERGENEKON VE BALYOZ’DA TAHLİYE KARARLARI

 

ÖYM’lerin kaldırılması ve uzun tutukluluk süresinin indirilmesi ise yılın en önemli gelişmelerinden birisi oldu. Bu kararla birlikte aralarında Ergenekon davasının en tartışmalı isimlerinden Veli Küçük ve Muzaffer Tekin gibi isimler tahliye edildi. Poyrazköy, Hrant Dink, KCK gibi bütün dava dosyalarının yerleri değiştirildi. Yılın en önemli kararlarından bir diğeri ise, Anayasa Mahkemesi, Balyoz Davası’nda sanıkların, dijital veriler ve sanık dinlenilmesiyle ilgili konularda haklarının ihlal edildiğine yönelik verdiği kararı oldu. Sanıklar hakkında yeniden yargılama kararı verilerek tahliye edildi.

 

Kaynak: Taraf / Aysun Yazıcı