Siyasette zayıf kişilikler tercih ediliyor

Siyasette zayıf kişilikler tercih ediliyor
9 Kasım 2012 10:48

Başlık yazının içeriğini anlatmada zayıf kalmış olabilir ama meramımı hemen anlatacağım.

 

Safile USUL H&H YORUM

Bugün Halkın Habercisi’nde bir haber okudum ve okuduklarım bana çok uzun zamandır yapmış olduğum bir gözlemi hatırlattı.
 
Haber, “CHP ülkeye fayda sağlamayan mirasyedi” diyen ve Hükümet’in Kadın Bakanına olan hayranlığını ifade eden CHP İstanbul Kadın Kolu Başkanı ile ilgiliydi.
 
Halkınhabercisi’ndeki haberde, “H&H olarak tabandan ve örgütten gelmeyen, siyasete yukarıdan paraşütle inen isimleri daima eleştirdik.” deniyor ve bu tür Hükümet’e hayran kişilerin bu görevlere neden geldiği sorgulanıyordu.
 
İşte, şimdi bu soruya cevap vermek istiyorum.
 
Bu sorunun cevabı aynı zamanda hem CHP hem MHP vs. olmak üzere, muhalif partilerin neden genişleyemediği ve iyi teşkilatlanamadığını da önemli bir yönüyle açıklıyor.
 
Bir defa, Türkiye’de Hükümet partisi dışındaki siyasi partiler epey bir hırpalandığı, bilmem kaç kez kapatılıp, açıldığı için parti içi kurumlaşma olmamış. Bu bir.
 
Ama bu durum sorunun kendisi değil, sadece temeli.
 
Bu temel üzerinde ise, şu oluyor.
 
Partiler içindeki lider ve üst düzey kurmaylar kendi seçtikleri ekipleri kurarken öncelikle seçtikleri kişilerin kendilerine rakip olmamasına dikkat ediyorlar.
 
Dolayısıyla seçtikleri kişilerin siyasi kumaşına değil, kendisine ne kadar itaat edeceğine ve kendisini ne kadar az zorlayacağına bakıyorlar.
 
Ve de, seçtikleri kişilerin kendilerinde olmayan özellikleri tamamlayıcı olmasına dikkat ediyorlar. (mesela, ben siyasiyim ama o pragmatik, ben sertim ama o yumuşak, ben dik kafalıyım ama o itaatkar, benim kültürüm az ama o çok kültürlü, benim tahsilim az ama o Harvard mezunu, ben partiyi yönetirim ama o beni asiste eder, ben pratiğim, o akademisyen, benim param yok ama onun parası var vs. vs. vs. gibi)
 
Hem CHP’ye hem MHP’ye dikkat edin…
 
Bu partilerin siyasi mazisindeki sosyal ve siyasal gelişmeler ile şekillenmiş, gençliğinden beri siyasi bir formasyonu olan, zihni bir siyasetçi gibi çalışan çok az kişi bulacaksınız.
 
CHP’nin ve MHP’nin aday listelerine bakın…
 
Çok azı bu partilerin siyasi mazileri ve siyasi kumaşları ile alakalı.
 
Seçtikleri çoğu kişi kendi eksikliklerini tamamlayıcı olması veya kendilerine uyum sağlaması açılarından değerlendirilmiş.
 
Bir de para faktörü tabii…
 
Ki, parası olanlara da yer açılsın elbette ama Allah aşkına bir siyasi parti idealleri, inancı, inadı ve fikri olmadan hangi toplumda ne yapabilmiş, di mi?
 
Mesela ben tanımam, bilmem ama, Faik Tunay ismini burada çok okudum.
 
Öyle birisinin Meclis’te neden koltuk işgal etmesi gerektiğini bilmiyorum.
 
Türkiye siyasi olarak inlerken, kimin kamuya ait bir manevi hazine ve siyasi imkan olan Meclis’i bu tür insanlarla çarçur etme hakkı olabilir?
 
Şimdi gelelim AKP’ye.
 
AKP’nin çok sayıda ve ön planda bir kurmay ekibi var.
 
Kendi siyasi çizgilerine uygun, o maziden gelen, kumaşı siyasi olan çok sayıda insan bir arada çalışıyor.
 
Bunun avantajını ise, su gibi içiyorlar.
 
Çünkü siyasi kumaşı olan insanlar siyasi konularda kendiliğinden duyarlıdır ve toplumu her an hissederler.
 
Bu tıpkı bir inşaat mühendisinin bir binaya bakışı gibidir.
 
Ben bakınca duvar görürüm ama o statik ve dinamik görür.
 
Siyasi kumaşı olan insan da işte, toplumda ve gelişmelerde bir inşaat mühendisinin binada gördüğünü görür.
 
Bunu her an görür ve bu görüşünü geri verir.
 
Bu geri verim siyasetin dinamizminin ve etkisinin garantisidir.
 
Örneğin, Avrupa’da siyasi partilerde bugün hakim olan kişiler gençken de siyasetin içinde olan, mesela, Sosyal Demokratlar’da, 1970’lerden beri önce gençliğinde Marksist vs., sonra da gelişen zaman siyasetinin içinde olmuş olanlar.
 
Tamam, bizim kuşaklar biçildi ama şimdi bir de parti yönetimleri biçiyor.
 
Sonuç ise, ortada.
 
AKP pin pon topu gibi oynuyor diğer siyasi partilerle.
 
Bir de…
 
Birçok siyasi gelişmeyi en son anında öğreniyoruz hep kamuoyu olarak.
 
Neden?
 
Muhalif siyasi partiler tabandan siyasi kumaşlı örgütlenmeyi sağlayamıyor, ondan.
 
Kimsenin bir şeyden haberi yok.
 
Belediyeler öyle, İstanbul BB öyle, Ankara bilmem ne öyle, Meclis öyle.
 
Hükümet partisi Meclis’te ve belediyelerde sürekli gizli pişirim yapıyor, son anda önümüze koyuyor, “Yutun” diyor.
 
Çünkü muhalif partiler kadrolarını bir iki lidere uyum sağlaması beklenen ama siyasi kumaşı olmayan kişilerle doldurmuş.
 
Onlar da ağzını açarken, Hükümet partisi kesmiş, pişirmiş ve yedirmiş oluyor.
 
Bu işler böyle ve değişim olmadığı sürece…
 
Sofraya buyrun…
 
Afiyet olsun!!!!


Yazarın Son Yazıları:
Bir numaralı hedef İmamoğlu
Bozdoğan Kemeri sessiz bir tanıktır
Demek ki bir değişiklik yok