Ses kaydından AKP’nin tarih yağması çıktı

Ses kaydından AKP’nin tarih yağması çıktı
17 Mart 2014 10:12

AKP’li Meclis Başkanı Cemil Çiçek ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın Boğaz’daki ünlü yalılardan Abdullahpaşa Yalısı’nı ele geçirip bir tarih ve doğa cinayetine imza attıkları ortaya çıktı. Yalının usulsüz bir biçimde Topbaş’ın yakınlarına devredildiği ileri sürüldü.

 

Twitter’daki “Başçalan” hesabından bu kez İstanbul’daki tarihi bir yalının kapatılmasına ve yasaya aykırı bir biçimde tarihi özelliğinin yok edilmesine ilişkin bir ses kaydı kaydı internete sızdırıldı. Kayıtta yer alan görüşmenin Başbakan’ın başdanışmanı Mustafa Varank ile bir AKP’li arasında geçtiği iddia ediliyor.

 

Varank, bir AKP’yi arayarak, İstanbul Çengelköy’de Boğaz üzerinde yer alan Çınaraltı’na ne zaman gittiğini sormasıyla başlıyor konaşma. Anlaşıldığı kadarıyla sohbet ünlü Çınaraltı Çay Bahçesi’nin yanındaki tarihi Abdullah Paşa Yalısı’na ilişkin.

 

Konuşmada ileri sürülen iddialara göre; şu anda Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı olan Cemil Çiçek, Adalet Bakanlığı döneminde, “hakim savcı evi yapma” gerekçesiyle mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait olan yalıyı “kullanım hakkını alma” yöntemiyle devraldı.

 

k1

 

Çiçek, aldıktan sonra yalıyı yenilemek istedi. Ancak yalının 1. derece arkeolojik eser olarak kayıtlı olması nedeniyle bunu yapamadı. Çiçek, bunun üzerine yalının 1. derece arkeolojik eser kararını, anlaşıldığı kadarıyla, yasalara aykırı bir biçimde kaldırtıp, 2. derece arkeolojik eser yaptırdı. Çiçek, ardından yalıyı baştan aşağı, yine anlaşıldığı kadarıyla aslına uygun bir restorasyon uygulanmadan yeniletti.

 

Çiçek, bozduğu yalıyı söylediği gibi hakim savcı evi yapmak yerine aylığı 35 bin TL’den kiraya verdi. Yalıyı kiralayan kişi, burayı otele çevirmek istedi. Bunun için her odaya tuvalet ve banyo yapılması zorunluluğu ortaya çıkınca sorunlar da başladı.

 

Bundan sonra AKP’lilerin yalı için kendi aralarında büyük bir kavgaya tutuştuğu konuşmalardan anlaşılırken, Vakıflar Genel Müdürlüğü, yalıyı Adalet Bakanlığı’nın elinden almak için harekete geçti. Vakıflar, eski adı İSEGEV olan, Başbakan Erdoğan’ın oğlunun rüşvet, imar yolsuzluğu ve hazine arazisi tahsisi iddialarıyla gündeme gelen Türkiye Eğitim ve Gençliğe Hizmet Vakfı’na (TÜRGEV) tahsis etme kararı aldı. Ancak yalıyı sürpriz bir biçimde İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş aldı.

 

Yine konuşmalarda geçen iddialara göre; Topbaş yalıyı aldıktan sonra Boğaz’da bir doğa cinayetine imza atarak denizi doldurdu. Bir mimar ve tarihin değerini en iyi bilmesi gerekenlerden biri olan Topbaş, ardından da tarihi yalının aslını bozarak yalıya bir çıkma yaptırdı.

 

Basına yansıyan haberlerde, denizin doldurulup betonlanarak 500 metrekarelik bir alan yaratıldığı, bu yetmiyormuş gibi yalının arkasına iki katlı bir binanın yapıldığı, binanın Topbaş’ın yakınları tarafından kiralandığı, pastane yapılacağı belirtiliyor.

 

Haberlerde yine Topbaş’ın doldurttuğu yerin küçük ama doğal kumlardan oluşan ve “Hamallar Plajı” olarak bilinen bir kumsal olduğu vurgulanıyor. Bu kumsalın Osmanlı döneminde mavna iskelesi olarak da kullanıldığı, denizin doldurulması nedeniyle Boğaz’ın doğal kıvrımının da yok edildiği belirtiliyor.

 

Ses kaydında konuşan AKP’li, çıkmanın 2 ay içinde yapıldığını belirtirken, Topbaş’ın yalıyı nasıl aldığı da başdanışman Varank’ı şaşırtıyor. Varank, kamuya ait tüm mülklerin satış ve kiralanmasında Başbakanlık’tan izin alınmasını öngören genelgeyi anımsatarak, devir işinin bu genelgeye takılmış ve kendilerine gelmiş olması gerektiğini söylüyor. AKP’li, ise resmi olarak boğaz’ın doldurulamayacağını belirtiyor.

 

Varank, ardından Topbaş’ın burayı kiralayıp kiralamadığını merak ediyor ve bu işlemin de izin için kendilerine (Başbakanlığa) gelmesi gerektiğini belirtiyor. Haziran ayından beri bütün kiralamaların da Başbakanlığın iznine bağlı olduğunu vurguluyor. Bunun üzerine AKP’li zaten beyefendinin izni olmadan verilemeyceğini belirterek, Erdoğan’ın kiralama ya da devire izin vermiş olabileceğini belirtiyor.