Sözcü gazetesi yazarlarından Saygı Öztürk, iç yüzüne dair çok az şey bilinen Menzil Tarikatı’nın şeyhleri ile yüz yüze görüştü ve bu görüşmeleri bir kitapta topladı. Öztürk “Menzil: Bir tarikatın iki yüzü” isimli kitabını Tarafsız Haber Ajansı’na anlattı.

 

Dilara Kan/ Trafsız Haber Ajansı

 

Saygı Öztürk raflarda yerini alan 22. kitabında bugüne kadar kimsenin ulaşamadığı Şeyh Saki Erol ve Şeyh Feyzeddin Erol’la görüşmesinden izlenimlerini ve şaşırtıcı bulduğu detayları paylaştı.
Kitabı hazırlarken kuşkusuz ki Menzil şeyhleriyle görüşmenin gerekli olduğunu belirten Saygı Öztürk şöyle devam etti:

“Gazetecinin zor olana ulaşması en önemlisi. Ben de bu işlerle ilgili yola çıktım. Öncelikle Menzil’in bir kolu olan ama Menzil köyündekilerden farklı bir yol izleyen Eskişehir’in Sivrihisar ilçesi’ne bağlı Buhara köyüne gittim. Buhara’daki Şeyh Feyzeddin Erol daha önce vefat eden Şeyh Muhammed Raşit Erol’un oğlu. Onunla görüşme yaparken amcasını ve amcasının oğullarını suçladı.

 

 

“BUNLAR İŞİ TAMAMEN PARAYA DÖKTÜLER”

 

 

Amcam ve amcamın oğulları tasavvuftan tamamen çıktılar. Bunlar işi tamamen paraya döktüler. Buradaki tasavvufta bunlar yoktur. Bugün onların holdingleri, şirketleri, vakıfları, dernekleri, otobüs şirketleri ve akaryakıt istasyonları olduğunu ifade ettiler. Dolayısıyla yanlış bir yolda olduğunu ve kendilerinin babalarının yolunda olduğunda devam ettiklerini ifade ettiler.”

 

 

“ŞEYHİN ODASINA GİRERKEN DİZLERİNİN ÜZERİNDE SÜRÜNÜYORLAR”

 

 

Köyde en çok ilgisini çeken detayın öğrencilerin şeyhin odasına girerken dizlerinin üzerinde sürünmeleri olduğunu söyleyen Öztürk, “Bu da hocaya gösterdikleri saygı anlamına geliyordu.” diye ekledi.

 

 

“ANADOLU KÖYÜ ZANNEDİLMESİN”

 

 

Dikkatini çekenlerden birisinin de köyün Anadolu köyüne benzememesi olduğunu söyleyen Öztürk, “Ama sakın bildiğimiz Anadolu köyleri zannedilmesin. 4 şeritli yolları olan, camisi, sosyal tesisleri, yol boyunca cami etrafında oluşan lokantalar ve hediyelik eşya dükkanlarının olduğu bir köy. Hayvancılık yapıyorlar. Fakat burada en çok dikkatini ne çekti dersen köyde caminin hemen yanında bir helikopter pisti bulunmasıydı.

 

 

CAMİNİN YANINDA HELİKOPTER PİSTİ

 

 

“Hocam kim geliyor köye dediğimde hoca güldü. Ama sonradan öğrendim ki Türkiye’nin tanıdığı ünlü iş adamlarından, eski bakanlar ve belki şu anki bakanlarda olabilir bunların geldiğini öğrendim. Şu an üst düzey olanlardan gelen var mı diye sorduğum da hoca gülümseyerek bu soruyu geçiştirmeye çalıştı.” diyerek ekledi.

 

 

“EVİMİZDE 10 BAKANIN BULUNDUĞU GÜNLER OLURDU”

 

 

Menzilci diye bilinen bazı bakanların ve Menzil Tarikatı üyelerinin de tarikat bağlantılarının duyulmasından rahatsızlık duymadıklarına kitabında yer veren Öztürk, ilk olarak bizimle paylaştığı bir bölümden şöyle bahsetti:

“Şeyh Feyzeddin Erol, Buhara Köyü’nün rahmetli babasının döneminden bahsederken evimizde aynı anda 10 bakanın bulunduğu günler olurdu deyip bakanların, siyasetçilerin babalarına karşı olan saygısını sevgisini de anlatmış oluyor.”

Ancak Adıyaman’ın daha enteresan olduğunu belirten yazar, “Menzilcilerin esas merkezi sözünü ettiğim Menzil köyüdür. Yine köy diyorum çünkü oradaki bütün araziler, dükkanların tamamı şeyhe ait. Şeyh ve yakınlarına ait. Köyde yabancı bulunmuyor. ” ifadesini kullandı.

 

 

” ‘TÖVBE ALMAK’ GİBİ BİR RİTÜELLERİ VAR”

 

 

Öztürk, “Oraya gidenlerin tövbe almak gibi bir ritüelleri var. Ben de tövbe alma ritüelini görmek için katıldım. Tövbe almak isteyenler bu tarafa deyince gidiyorsunuz bir ip atıyorlar halkaları var değişik kollara dağılan. O ipin arkasından da ipi sağ elinizle tutmanız gerekiyor. Tövbe almak dedikleri ‘Yarabbim bu güne kadar çok günah işledim bundan sonra günah işlemeyeceğim. Şeyhe bağlandım diyorsunuz.” sözleriyle ritüel deneyimlerini anlattı.

 

 

“BENİM TİCARET YAPMA HAKKIM VAR”

 

 

Menzil Köyü’nde Şeyh Saki Erol’a Semerkand Holding’i de sorduğunu belirten Öztürk, ” Benim holdingim var. Semerkand Holding. Hastanemiz var diyerek saydı. Şunu söyledi benim ticaret yapma hakkım var. Önemli olan ticareti uygun şekilde yapıyor muyum yapmıyor muyum önemli olan bu.”

Saygı Öztürk Menzil’de de Buhara’da da oyların tamamını AK Parti’nin aldığını söyledi. Diğer partilere 1 oy bile çıkmamış.

 

 

“ŞEYHİN EVİNE UZAKLIKLARINA GÖRE FİYATLAR DEĞİŞİYOR”

 

 

Menzil’de ilginç bilgiler de edindiğini söyleyen Öztürk, “19 tane köy korucusu olduğunu öğrendim. Devletten para alıyorlar. Bu kadar da olmaz dediğimiz bir konu çıkıyor. Köyün bir kısmında görkemli binalar dikkatinizi çekiyor. Bunların da cemaate ait olduğunu öğreniyoruz. Özellikleri de şeyhin evine uzaklıklarına göre fiyatlarının değişmesi.” dedi.

 

 

“RECEP AKDAĞ VE TANER YILDIZ BİZİM ÇOCUKLARIMIZ”

 

 

“FETÖ’nün yerini Menzil mi alıyor” sorusuna Öztürk, “Geçmiş dönemde de ilgilerinin olmadığını ve hoşlanmadıklarını söylediler. Aralarında bakanların da bulunduğu dönemin Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve dönemin Enerji Bakanı Taner Yıldız’dan söz ederken bunlar bizim çocuklarımız elimizde büyüdüler ifadesini kullandılar. ” diye ekledi.

 

 

“MENZİLCİ OLDUĞU İÇİN İNSANLAR MAKAMLARA GETİRİLMESİ DOĞRU DEĞİL”

 

 

Menzil Tarikatının Sağlık Bakanlığı’nı ele geçirdiğini doğrulayan Öztürk, şeyhin bu işlerde liyakata önem verdiğini ve Menzilci olduğu için insanların makamlara getirilmesini doğru bulmadığını aktardı.

Şeyh Muhammed Raşit Erol’un zehirlenmesi sırasında yargı ile emniyet arasında yaşanan kavgayı devletin resmi belgelerinde inceleyen Öztürk, “Türkiye’de bir cemaatin yargının üzerinde ne kadar etkili olduğunu da anladım.” dedi.
 

https://www.tarafsizhaberajansi.com/2019/11/02/saygi-ozturku-menzil-tarikatini-yazdigi-kitabini-anlatti/