Salla gitsin dediğim anketin sahibi bana hatırlatmış anketini

Salla gitsin dediğim anketin sahibi bana hatırlatmış anketini
2 Eylül 2014 17:30

17 Temmuz’da, yani Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden 3.5 hafta kadar önce, “Anketler moral bozucu” başlıklı bir yazı yazmışım.

 

Safile USUL H&H YORUM

 

Yazıda anketlerin moral bozucu olduğunu, Hakan Bayrakçı’nınkiler de dahil olmak üzere, piyasadaki tüm anketlerinTayyip Erdoğan’ı çok önde, İhsanoğlu’nu ise yüzde 40’ın altında gösterdiğini söylemiş ama buna inanmadığımı da ifade etmişim.

 

İnanmadığım anketlere SAD isimli araştırma şirketini örnek göstermiş ve şirketin araştırmasından şu cümleleri de aktarmışım…

 

“Bugün yayınlanan ve Stratejik Araştırma Danışmanlık isimli ve adını yeni duyduğum bir şirketin anketine göre güya durum şöyle imiş…

 

-Halkın yüzde 63′ü İhsanoğlu’nu benimsememişmiş

-Halkın genelini bırakın, MHP seçmeninin %40 da İhsanoğlu’nu benimsememiş

-CHP seçmeninin ise, sadece % 35′i İhsanoğlu’nu benimsememiş; bu ankete göre MHP susuyor ama sanılanın aksine İhsanoğlu’nu asıl istemeyen MHP tabanı imiş

-Seçmenin % 11′i tatilde olacak, % 7′si de tatilde olmasa bile sandığa gitmeyecekmiş

-Ankete katılanların % 61′ine göre Tayyip Erdoğan ilk turda % 51-54 ile seçilirmiş”

 

Bunları aktarmış, ardından da bu şirketin sahibinin AKP’li olduğunun internetten belli olduğunu belirtmiş ve, “Sallayın, gitsin” demişim.

 

İşte, bu araştırmanın ve araştırmayı yapan SAD Şirketi’nin sahibi bu yazdıklarımı unutmamış ve geçen hafta HalkınHabercisi’ne bir mail yazarak, bana ulaştırılmasını istemiş.

 

Mailde Cumhurbaşkanı seçim sonucunu, esasen tam bir isabet sayılacak biçimde, İhsanoğlu % 38, Tayyip Erdoğan da % 51 küsür olarak doğru tahmin ettiğini de ilave etmiş.

 

Şimdi… Şirketin sahibi Sadullah Özcan, en azından kısmen haklı.

 

Şöyle ki…

 

Evet, AKP’den Balıkesir Milletvekili adayı olmuş, bu nedenle AKP’ye yakın olduğu belli.

 

Bir de, seçimlerde, mesela, Karadeniz’in uzak köylerinde, mesela Erzurum’da, mesela gözlerden uzak Anadolu kasaba ve köylerinde hile yapıldığından emin olduğum için, seçim sonuçlarını önceden bilmek gibi bir hususun kabul edilemeyeceği de benim açımdan bir vakıa.

 

Ancak şunu teslim etmem lazım ki…

 

Şirketin sahibi Sadullah Özcan’ın en büyük oranda MHP’li seçmenin, onun ardından da CHP’li seçmenin İhsanoğlu’nu benmsemediği ve bu nedenle sandığa gitmeyeceği tespiti doğru çıktı.

 

Ben ise, İhsanoğlu’nun MHP ve CHP seçmeni tarafından bu ölçüde reddedilebileceğini düşünememiştim.

 

Ve, İhsanoğlu’nun seçimi alabileceğinden emin olmamakla beraber, % 38 gibi acıklı bir oy alacağını da hiç aklıma getirmemiştim.

 

Bunun da ötesinde, seçim öncesi İhsanoğlu’nun seçmendeki karşılığını yer yer bizzat gözlemlemekle beraber bu hususu da ihmal etmiştim.

 

Çok sayıda insandan, eve gelen ustadan vs., “Daha konuşmayı bile bilmiyor, mıymıy ediyor” gibi sözler duymama rağmen % 38 gibi bir hezimeti konduramamıştım.

 

Biraz da İhsanoğlu’nu korumaya almıştım, çatı adayının hırpalanmasını istemiyordum.

 

Ama…

2015 seçimlerinde asla bunu yapmayacağım ve neyi, hangi gerçeği görüyorsam anında yazıya yapıştıracağım.

 

Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde, İhsanoğlu’nun seçmen tarafından atıl ve etkisiz, güç duygusu uyandurmayan özelliklerini görüyordum ama bunları yazmıyordum.

 

Buna son veriyorum, 2015 seçimlerinde asla yapmayacağım bunu.

 

Neyse o, çünkü seçim akşamı sandıklar açıldıktan sonra oturup, ağlamaktansa, önceden hazırlıklı olmakta fayda var.

 

Sonra insan komik duruma da düşüyor hem.

 

Ve, işte gördük ki, MHP ve CHP seçmeni çatı aday dinlemedi, en kalbi vatansever duygularına rağmen de İhsanoğlu’nu benimsemediği için sandığa gitmedi.

 

Bu da bize kapak olsun.

 

ÇOK NASİPLİ, ÇOOK

 

Davutoğlu, TBMM’de kendisine söz verilmediği için Meclis içtüzük kitabını majestelerinin Meclis Başkanı Cemil Çiçek’e fırlatan CHP’li Engin Altay’a, dünkü konuşmasında, “Nasipsiz” demiş.

 

Kendisinin o kadar çok kitabı varmış ve kitaplardan o kadar nasiplenmiş ki, çok nasipliyimiş.

 

Meclis içtüzük kitabını fırlatan CHP’li Engin Altay ise, kitap nasipsizi olduğu için içtüzük kitabını yere atmışmış.

 

Ben olsam, en azından, 2001’de fırlatılan kitabın seçmende yarattığı kriz travması ve bunu CHP ve MHP ile bağdaştırması nedeniyle asla herhangi bir kitap fırlatmazdım.

 

Ama iş nasibe ve nasipsizliğe gelince…

 

Çok şükür CHP’lilerin ve Engin Altay’ın işadamlarından kamu mallarının ihalesi karşılığında rüşvet alan, bu paraları milyar dolarlık kasalarda istif edip, sonra da bu paraları devletin ve hukuk sisteminin bilgisinden kaçırmak için pespaye bir kriminalitenin batağına düşen ve/veya bu yöndeki iddiaları bir kez olsun yalanlamayan birinin atadığı ve ona bağlı olarak var olan birisi olarak yaşama gibi bir nasipliliği olmadı.

 

Davutoğlu kütüphanesindeki kitapları bir daha okusun ve nasiplensin.

 

Engin Altay temel ahlaki bir nasipsizliği olmadığı için mutludur, o da mutluluğun kapısını arasın, bulur belki, di mi?

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Demek ki bir değişiklik yok
Özgür Özel’i yakından tartmak istiyor
Almanya Cumhurbaşkanı ve İmamoğlu