PKK, “AKP orduyu tasfiye edene kadar bizimle iyi geçindi”

Hüseyin Aygün’den haber bekliyoruz ya, PKK’ya yakın imternet sitesi ANF’ye girdim.

Orada bir de aşağıda aktaracağım röportaja rastladım.
 
SAFİLE USUL H&H YORUM

Konuşan Bahoz Erdal denen kişi.
 
Konuşmasının birçok yerinde desteksiz atıyor da…
 
Bazı noktalarına dikkat etmekte fayda var diye düşündüm.
 
O nedenle ANF isimli sitede yayınanan röportajdan şu bölümü aktarıyorum.
 
“Bu savaşın kararını biz vermediğimiz gibi başlatan taraf da değiliz. Dikkat edilirse on yıllık AKP iktidarı tarafımızdan ilan edilen ateşkes ve çatışmasızlık süreçleriyle geçmiştir. Ancak Önderliğimizin ve Hareketimizin tüm iyi niyetlerine karşın AKP Hükümeti bu süreci, devleti ele geçirinceye kadar istismar etmiştir. Sermayeyi ele geçirmiş, daha sonra orduyu teslim almış, ardından da yargı ve medya üzerinde denetim kurmuş ve 2011 seçim sonuçlarının ortaya çıkardığı şımarmayla ayakta kalan tek muhalefet gücü olan Kürdistan Özgürlük Hareketi ve halkımıza yönelik ezme ve dağıtma temelinde bir savaş başlatmıştır. Şemdinli’de, Çukurca’da ve başka yerlerde yaşananları zorunlu kılan nedenleri bu gelişmelerde aramak gerekir. Sonuç olarak eylemlerin Şemdinli, Çelê ve Kürdistan’ın diğer yerlerinde yaygınlaşması ve kapsamlılaşması AKP Hükümeti’nin yürüttüğü devlet terörünün sınır tanımaz bir düzeye ulaşmasıyla bağlantılıdır.”
 
Aktaracağım bölüm bu.
 
Birşey ne kadar yalan olursa olsun, bir hükümet için bu röportaja, “orduyu ele geçirene kadar bizimle iyi geçindi ve sonra da bizi kandırdı” şeklinde konu olmak berbat birşeydir.
 
Bu arada bir de…
 
“Orduyu ele geçirdi” şeklinde görüşlere katılmıyorum, onu da belirteyim.
 
Bazı, oryantalist olduğu için aklı seçemeyen batılı kaynaklar da yazıyor bunu ama…
 
Ya, Allah aşkına, ele geçirmeyi kim kaybetmiş de mevcut hükümet bulsun.
 
Neyse, bu konuyu şimdilik burda kapatayım da…
 
Hüseyin Aygün olayına dair yazmak istediğim birkaç şey var.
 
Ben Aygün’ün kaçırıldığını o gece okuduğumda beynimden vurulmuşa döndüm denir ya, öyle oldum.
 
Kaçırılmasının bende yarattığı ilk his olayın marjinden merkeze kayma eğilimine girdiği şeklinde oldu ve büyük tepki duydum.
 
His diyorum, dikkat edin.
 
Fakat daha sonra Hükümet’in tutumunu görünce bu olayın analizi için beklemek gerektiğini düşündüm.
 
Örneğin Cemil Çiçek’in bu olaya tepkisi, “Meclis iradesine saygısızlık” oldu.
 
Oysa “saygısızlık” gibi light bir kavram basit olaylarda kullanılır, yani tedhiş, terör, hayati tehlike gibi durumlara uymaz.
 
Erdoğan, “Bekliyorduk” dedi.
 
Ömer Çelik, “Bu, Meclis’e yapılmıştır” dedi.
 
Dikkat edilirse tüm tepkiler o anda hükümette bir his uyanmadığını gösteriyor.
 
Çünkü bir his hakikaten uyandığında, yani doğal ve spontane olduğunda meydana gelen duruma uygun, yani onunla orantılı bir içerik taşır.
 
Hükümetin Aygün’ün kaçırılması tepkisinde ise, bu orantı yok.
 
İşte, bu olayı tam olarak anlamak için önce bunu anlamamız lazım.