Özgür Özel’den ‘aşırı sağ’ uyarısı: Güç birliği yapmalıyız!

Özgür Özel’den ‘aşırı sağ’ uyarısı: Güç birliği yapmalıyız!
17 Nisan 2024 12:23

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Bahar Oturumu’nda söz alan CHP lideri Özel, Avrupa’da yükselen aşırı sağ tehlikesi, gelir adaletsizliği ve küresel sorunlara yönelik pek çok başlıkta değerlendirmelerde bulundu. Partilerin birbirini besleyen küresel sorunlar karşısında dayanışma göstermesi gerektiğini kaydeden Özel, “Demokratik siyaset güçlendirmeli, partiler arasındaki dayanışmayı artırmalıyız. Daha fazla güç birliği yapmalıyız” dedi.

 
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Bahar Oturumu’nda Sosyalistler, Demokratlar ve Yeşiller Grubu’nda açıklamalarda bulundu.

Burada yaptığı kıonuşmada, halk öncelikli, sosyal demokrat değerlere bağlı yönetim anlayışının önemine vurgu yapan Özel, Avrupa’da yükselen aşırı sağ tehlikesine dikkat çekti.

Aşırı sağ ideolojisi kıta Avrupası’nın pek çok yerinde güçlendiğini ve yükselen aşırı sağ akımlar ve otoriter rejimlerin tarihin sayfaları arasına gömülen zararlı ideolojileri gün yüzüne çıkarma potansiyeline sahip olduğunu kaydeden Özel, “Bu nedenle demokratik siyaset güçlendirmeli, partiler arasındaki dayanışmayı artırmalıyız. Daha fazla güç birliği yapmalıyız” dedi.

 

 

“BAĞIMSIZ BİR FİLİSTİN DEVLETİ KURULMALI”

 

 

Küresel sorunların birbirine bağlı olduğunu ve gerilimleri beslediğini söyleyen Özel, tüm dünyada atan gelir adaletsizliğine dikkat çekerek “Güvencesiz bırakılan çevrelerin sorunlarına çözüm üretmeliyiz” diye konuştu.

İsrail’in Filistin’de sürdürdüğü saldıırlar ve sivil ölümlerine tepki gösteren Özgür Özel, bir an önce barış sağlanması çağrısı yaptı. Özel, çözümün 1967 sınırları çerçevesinde başkenti Kudüs olan bağımsız egemen bir Filistin Devleti kurulması olduğunu vurguladı.

 

 

Özel’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

 

 

“Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde ilk kez bulunuyor olmaktan, sizlere hitap ediyor olmaktan büyük gurur duyuyorum. Ülkemiz bu çatı altında 18 üye ile temsil edilmektedir. Ülkemizin kurucu partisi olarak demokrasinin insan hak ve özgürlüklerinin geliştirilmesi için mücadeleyi sürdürüyoruz.

CHP olarak geçtiğimiz yıl 100. kuruluş yılımızı kutladık. Avrupanın en köklü sosyal demokrat partilerinden biri olarak iki hafta önce yerel seçimlerde oy oranımızı yüzde 38’e çıkarıp partimizi ülkenin birinci partisi haline getirdik.

Sizlerin en çok ziyaret ettiği 10 ilden 9’unu CHP’li belediyelerin yönetmekte olduğunu, ülke nüfusunun yüzde 65’i CHP’li belediyelerden hizmet almakta olduğunu, yönettiğimiz belediyelerin ülke ekonomisinin yüzde 80’ini temsil ettiğini belirtmek isterim.

Bu sorumluluğun bilinciyle sosyal demokrat değerlerden ve halkımızın ihtiyacı olan adaletli yönetimden asla taviz vermeyeceğiz. Bu anlayışımız kurucusu olduğumuz Avrupa Konseyi’nin temel değerleri yaşatma ilkesinden de farklı değildir.

 

 

“DEMOKRASİ VE ÇAĞDAŞLIKTAN TARAFIZ”

 

 

Kadınların şiddetten korunduğu, eşitlikle toplumun bir parçası olduğu bir toplum düzeni için İstanbul Sözleşmesi’nden tarafız. Avupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden, Avrupa Sosyal Şartı’ndan tarafız. Demokrasi ve çağdaşlıktan tarafız.

Bu çerçecede haziran ayı içerisinde Avrupa Parlamentosu seçimlerini de çok önemli görğyoruz. CHP Genel Başkanı olarak bu seçimlerde ilerici, sosyal demokrat sol siyasi partilere destek vermeye hazır olduğumuzu ifade etmek isterim. Avrupalı seçmenlerin daha adil partilere yöneleceğine inanıyorum.

Ülkemiz 1959’da çıktığı AB yolculuğunda hala tam üye statüsü alamamıştır. Türkiye’nin AB üyeliği konusunda AB’deki yoldaşlarımızın desteği önem taşımaktadır. AB tam üyeliği partimizin de halkımızın da temel hedefidir.

 

 

“DEMOKRATİK SİYASETİ GÜÇLENDİRMELİYİZ”

 

 

Değerli yoldaşlarım artık dünyamız bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçmektedir. Artık sorunlar sınırlarımızı aşan küresel meselelerdir. Bu sorunlar silsilesi halkımızın ekonomik, sosyal koşullarını ve demokrasileri tehdit etmektedir. Aşırı sağ ideolojisi kıta Avrupası’nın pek çok yerinde güçlenmektedir. Yükselen aşırı sağ akımlar ve otoriter rejimler tarihin sayfaları arasına gömdüğümüz zararlı ideolojileri gün yüzüne çıkarma potansiyeline sahiptir. Bu nedenle demokratik siyaseti güçlendirmeli, partiler arasındaki dayanışmayı artırmalıyız. Daha fazla güç birliği yapmalıyız.

Gelir eşitsizliği sürdürülemez durumlara ulaşmıştır bu durum hem ulusal hem küresel ölçekte gerilimleri besleyen bir unsur olarak öne çıkmaktadır. Güvencesiz bırakılan çevrelerin sorunlarına çözüm üretmeliyiz.”