CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Esenyurt’ta halk buluşmasında konuştu. 

 

 

Özgür Özel’in konuşmasından öne çıkanlar:

 
Esenyurt’ta bir bayrak devir teslimi yaşanıyor. Önceki belediye başkanımıza hizmetleri için teşekkür ediyoruz. Bugün Esenyurt’ta bir belediye başkan adayımız var; Ahmet Özer. Ahmet Başkan, benim çok sevdiğim bir arkadaşım. Esenyurt’a hayırlı, uğurlu olsun.

Ekrem Başkan’a karşı İstanbul adayları mücadeleyi tek başına yapamıyor, 17 bakanla İstanbul’a çıkarma, kuşatma yapıyorlar. Maliye Bakanı, Murat Kurum’a oy peşine düşeceğine emeklinin sorunlarına çare bulsun, yargıya güven yüzde 30’un altına düşmüşken Adalet Bakanı oy peşine düşmüş. İktidarın bakanları güya tarafsız olacaklardı, güya bürokrat, teknokrat olacaklardı, işlerine bakacaklardı, siyaseti siyasiler yapacaktı. İçişleri Bakanı, seçim güvenliğinden sorumlu olan sensin, jandarma ve polis sana bağlı, sen gelmişsin İstanbul’da taraf tutuyorsun, Murat Kurum için oy istiyorsun. Yazıklar olsun böyle adalete, böyle devlet yönetimine.

 

Geçen seçimi kumpas videolar ile kazananlar, vatanı böldürecekler yalanıyla insanları korkutanlara cevabımızı tekrar vereceğiz. Esenyurt İttifakı hepinizi mahcup edecektir.

 

 

Bizim birlikteliğimiz birilerini rahatsız etmiş. Bir sürü yalan atıyorlar. Ahmet Özer bizim yol arkadaşımız. Hapırsanız da köpürseniz de çıldırsanız da Ahmet Özer CHP’nin evladıdır. Onların derdi biz insan ayırmıyoruz. Biz hep birlikte Türkiye’yiz.

 

Partinin Genel Başkanı olarak bu babaevinin kapıları sonuna kadar açıktır. Bu babaevi hepinize aittir. Tapusu ne bendedir ne de Kemal Bey’de. Ne Ecevit de vardı ne de İsmet Paşa’da. Tapusu bir kişiye kayıtlıdır o da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tedir. Atatürk’ün yanında kim vardı? Herkes vardı. Türk’ü Kürt’ü, alevisi sünnisi yan yanaydı omuz omuzaydı.

 

Bundan 1 buçuk ay önce ben, emeklilerle aramda bir diyalog kurdum. Dedim ki, ‘emekliler evde oturarak, susarak, üzülerek bu süreci götüremezsiniz, size büyük bir haksızlık yapılıyor, gelin meydanlara çıkalım, benim sesime kulak verin, sesime ses olun, benimle birlikte olun, söz veriyorum sesinizi Türkiye’ye duyuracağız’ dedim. Sağolun, sizler de o günden beri adım adım bütün Türkiye’de bizimle birlikte oldunuz. Ve şu gerçeği artık bütün Türkiye öğrendi; AKP 3 Kasım 2002’de ilk geldiğinde en düşük emekli maaşı 1 buçuk asgari ücretti. Yani hiç ellemese, size hiç dokunmasa bugün 26 bin lira maaş alacaktınız. Ama dedi ki, ben emekli maaşını TÜİK’e göre yapacağım, enflasyona onları ezdirmeyeceğim. TÜİK ne demek? Tayyip’i üzmeyen istatistik kurumu. Tayyip Erdoğan’ı üzmedi ama sizi üzdü. Emeklileri perişan etti. Ve o gün 1 buçuk asgari ücret olan bir emekli maaşı, bugün 0,59. Yani asgari ücretin yüzde 60’ının da altında. 4 gün sonra önümüze gelen seçim sandığında bunun hesabını soracağız.