Özel’den 17 bakan tepkisi: Rejim çuvalladı

Özel’den 17 bakan tepkisi: Rejim çuvalladı
25 Mart 2024 17:57

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kabinesindeki 17 bakanı sahaya sürerek seçim çalışması yapmasına tepki gösterdi. Özel, “Bu, Erdoğan’ın yeni rejiminin çuvalladığını gösteren bir itiraf.” dedi.

 

 

Seçimlere sayılı günler kala, 17 bakan İstanbul’a gelerek Cumhur İttifakı’nın adayı Murat Kurum için saha çalışmalarına dahil oldu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bakanların daha önce seçim döneminde yasaklı olduğunu hatırlattı.

 

 

“ONLAR DEVLET ADAMI DEĞİL BİR PARTİNİN ADAMI”
Özel, şu açıklamalarda bulundu:

“Bu, Erdoğan’ın yeni rejiminin çuvalladığını gösteren bir itiraf. Mehmet Uçum, bu tek kişilik hükümet sistemi dediğimiz sistemi anlatırken bakanların siyasi değil, bürokrat olacaklarını; siyaseti Erdoğan’ın ve partinin yapacağını söylüyordu. Şimdi bütün bakanları sahaya indirmek, yeni tasarımdan onların da memnun olmadığını gösteriyor. Ama sonuçta bu bakanların sahada etkili olmaları da çok güç. Çünkü halktan oy almış, Meclis’ten güven oyu almış, yetki almış kişiler değil; Erdoğan’ın dolma kaleminin mürekkebi onlar. Bir gün atıyor, bir gün azlediyor. İçlerinde iki bakan ise kamuoyu tarafından daha çok bilinen bakanlar. Birisi MİT Müsteşarlığı gibi çok mahrem bir görevden geliyor -zaten doğru değil bir MİT Müşteşarının bakan haline getirilmesi-. Diğeri de İçişleri Bakanlığı gibi polisin, emniyetin, jandarmanın bağlı olduğu, hepimizin güvenliğinden sorumlu olduğu bir bakan. Bu bakanlar, eskiden seçim döneminde zaten yasaklı olurlardı, yerlerine tarafsızlar atanırdı. Şimdi bu bakanlardan medet umuyorlar. Bu da içinde bulundukları acziyeti gösteriyor. Kamuoyundaki tepki de o bakanların pozisyonlarını devlet adamı olarak görür halk; onlar devlet adamı değil bir partinin adamı, bir partinin neferine dönüşmüşler. Tepki ondan.”

 

 

“ERDOĞAN’A DERT OLSUN”

 
Özel, İstanbul’daki metro tartışmasına ilşkin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ”İstanbul’daki mevcut metroların tamamı bize ait” sözlerini şöyle değerlendirdi:

”Orada söylediği kelimenin ikinci hecesi doğru. Bize değil, milletimize ait kısmı. Erdoğan’a falan ait değil. Bütün Türkiye’de ilk metroları, CHP’li belediyeler başlattı. O günden bugüne, kim bir metre metro yaptıysa Allah razı olsun. Ama Ekrem Başkan da 65 kilometre metro yaptı. Bu da Erdoğan’a dert olsun. Yani istediği kadar inkar etsin, Erdoğan’ın İstanbul’u kaybettikleri sırada, Genel Sekreter Yardımcısıyken Ulaştırma Bakanı yaptığı bakanın itirafını insanlar biliyorlar. Meclis’te ‘Finansman bulamadığımız için, ekonomik şartlardan dolayı yedi metro inşaatını durdurduk’ demişti. Hem o yedisi hem de ilave üç metro yani 10 metro çalışıyor. Burada Erdoğan’a şunu söylemek lazım: AK Parti’nin Trabzon’dan dört bakanı, dört milletvekili, bir büyükşehir belediye başkanı ve bir Ortahisar Belediye Başkanı vardı. 10 AK Partili Trabzon’a bir metro yapamazken bir tane Trabzonlu İstanbul’a 10 tane metro yaptı ve yapmaya devam ediyor. Bu da Erdoğan’ın içine dert olmuş herhalde. İçine dert olsun.”

 

 

“EMEKLİLER SES YÜKSELTİNCE BOCALADILAR”

 
Özel, AKP kanadından gelen ”emekliler için hazırlık yapıyoruz” sözlerini, şöyle değerlendirdi:

”Maalesef emeklinin bir öğrenilmiş çaresizliği vardı. Biz bir şey denedik. Kurultayda da verdiğimiz bir sözdü. ‘Kimin yanında olmak gerekiyorsa olacağız’ diye. Ve biz emeklilere bir çağrı yaptık. 1 buçuk ayda, hiç yoksa 100’ün üzerinde meydanda emeklilerin derdini anlattım. Bütün televizyon programlarında anlattım, anlatmaya da devam ediyorum. Bugün yoğun yağış altında bile adayları tanıttıktan sonra yine de emeklinin derdini anlatmadan meydanı terk etmedik. Bu ses getirmeye başladı. Emekli sesini yükseltince bocaladılar. ‘Önce bir şey yapabilir miyiz’ diye baktılar. Sonra ‘Enflasyonu düşüreceğiz öyle hallolacak’ diye üç yıl vadeye yaydılar. Bu ciddi bir tepki alınca bir çalışma yapmaya giriştiler. Ama banka promosyonuyla sonuçlandı bu. Bir yandan emeklilerin tepkisini görünce AK Partili grup başkanvekilleri, genel başkan yardımcıları, bakanlar kimisi ‘Çalışma yapacağız’ diyor. Gün veriyor, ‘Ankara mitingini bekleyin. Cumartesiyi bekleyin. Pazarı bekleyin.’ Sonra dönüyorlar ‘16 Nisan’ı bekleyin.’ İnsanlar 31 Mart’ta bir şey almadılarsa size bir kere daha güvenip niye oy versinler? Eğer bir seçimden çok bahsedeceksek iki seçimi karşılaştırmak önemli. 3 Kasım 2002’de emekliler bir buçuk asgari ücret alıyordu. Bugünkü parayla 26 bin lira. Şimdi 10 bin lira alıyorlar. Emekliler sandıkta sesini duyurmazlarsa bunlar emeklilerin sesini asla duymayacaklar.”