‘Özel ve yeni CHP yönetimi iktidarın belirlediği gündemin kuyrukçuluğunu yaparak reaktif bir siyaset izlemiyor artık’

‘Özel ve yeni CHP yönetimi iktidarın belirlediği gündemin kuyrukçuluğunu yaparak reaktif bir siyaset izlemiyor artık’
28 Aralık 2023 10:10

CHP’nin önceki lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nda (belki de danışmanlarının hepsinin sağcı olmasından) tuhaf bir popülizm ve sağ esareti vardı.

 

Deniz Zeyrek / Sözcü

 

“Aman kavgacı görünmeyelim”, “Aman sağcıları küstürmeyelim”, “Aman iktidara malzeme vermeyelim”, “Aman yandaş yazarlar hakkımızda ne yazar” gibi kaygılarla hareket ederdi.

Bağımsız gazeteciler işsiz kalarak, cezaevine girerek bedeller öderken O hep yandaş, sağcı ve muhafazakâr gazetecilere hayranlık duyar, onlara hoş görünmeye çalışırdı.

Hep savunmada kalırdı. Hesap sormayı “oy kaybettirecek bir şey” gibi görürdü.

“Paradigma değişikliği bu kadar kolay mı” diyebilirsiniz.

Ancak benim “paradigma değişmiş” derken kastettiklerim salt Özel’in bildiri olayındaki tavrıyla sınırlı değildi.

Hatırlayın: Can Atalay Anayasa Mahkemesi kararına rağmen serbest bırakılmayınca anında tepki gösterip CHP TBMM’de Adalet Nöbeti tuttu. Bugün ikinci defa ihlal kararı veren AYM’nin arkasındaki kamuoyu desteğinin önemli bir kısmı, Anamuhalefetin bu net tavrından kaynaklanıyordu.

Bir başka gün CHP heyeti, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyon’unun (DİSK) bir eylemine tam destek verirken Özel, sendikacılarla kol kola yürüyordu.

Daha çok örnek verebilirim ama gerek yok.

Şunu demek istiyorum:

Dış politikada “reaktif değil proaktif dış politika” dedikleri bir olay var.

Yaşanan bir olaya göre tepki göstermek tavır almak değil, olayların akışını etkileyen diğer tarafları peşinde sürükleyen, ön ayak olan bir dış politikayı kastediyor.

Özel ve yeni CHP yönetimi de iktidarın belirlediği gündemin kuyrukçuluğunu yaparak reaktif bir siyaset izlemiyor artık.

Tersine, zamanında ön alarak proaktif bir siyaset ortaya koyuyor.