Yıl 1994 Hindistan Haydarabat şehri: Bir iş ziyareti münasebetiyle 1994 yılının Ramazan ayının 9 gününü burada geçirmek nasip oldu. Teravih namazında tesadüfen tanıştığım Abdussami isimli kişi, Hindistan’nın sunni müslümanlarından’dı.
 Müslmanların çay evinde çayımızı içerken, burada Türkçe konuşan Türk kardeşlerin var tanışmak istermisin? Mutlu olurum, tanışalım. Türkçe konuşan 53 yaşında, ismi Senih İDİKURT isimli bir bey geldi ve Türkçe tanışma alışverişini yaptıktan sonra, Abdussami’ye teşekkür etti ve sahura kadar beraber olduk, sabah namazını kılıp ve Senih soydaşımızla kaldığım çiftlik evine gittik ve beraber yattık. Öğle ezanı okundu ve namazımızı kıldık, Bavulumu toplayarak Senih Bey’in çiftliğine gittik ve burada 6 gün kalmak nasip oldu. Senih bey’in soyu Hindistan da yaşayan Zaza Türklerinden di.   Mesleği elektrik Müh. ve aynı zamanda, Hafız’dı.  Senih hoca bir sohbetinde dedi ey cemaati Müslimin ! Müslümanım diyebilen herkes’in yılda bir ay okulu vardır. Ve sordum hoca ne okulu? Numan, bu okul Ramazan ayıdır. Bu öğrenim döneminde en önemli sınavımız Kadir gecesini eda etmek ve bu bayram Mü’minlern bayramıdır. Bayram namazını kıldiktan sonra okul karnemizi alıp, evimize dönmeden önce, imkanı olan kabristana giderek, okuyabiliyorsa Kur’an okuyup, eve giderek ailemize karnemizi aldığımızı müjdeleyip, bayramı’mızı kutlamış olacağız.
 
     SENİH  İDİKURT  HAFIZ’IN SOHBETLERİN’DEN NOTLAR : Ey İslam alemi ! Hepimiz bu düyaya isteyerek ve bilerek gelmedik. Varlığımız arzumuzun dışındadır. Var oluşumuzda ana ve babalarımızın rölleri vardır. Ama onlarda dahil olmak üzere şahsiyetimizi hiç bir kimse önceden bilmemektedir. Herkesin mevcudiyeti arzularına uygun ısmarlama bir elbise değildir.
     Gözlerimizi ilk olarak açtığımız bu yaşam bizlere yabancıdır. Doğumla yepyeni bir hayati çevre içine girişimiz demektir. Bu çevre her birimizi çeşitli manzaralarla karşılaştırır. Hiç birimizin içinde bulunduğu içtimai çevre biribirine benzemez. Bu dünyaya gelen insanların kimisinin anası veya babası hemen hakkın Rahmetine kavuşmuş, kimisi fakir bir ailede bakımsız, perişan durumda, ve kimisi de varlıklıdır.
 
      Çocukluğumuz bir müddet bizim için bilinçsiz geçer. Hareketlerimize içgüdülerimiz hakimdir. Yaşamın mana ve mahiyetini kavrama kabiliyetimiz zayıftır. Yaşamın tadı herkes için aynıdır. Ailelerimiz veya çevremiz insanlarının bizlere sunduğu niymetlerle günlerimizi geçiririz. Yaşamın bize verdikleri hepimiz için aynı değildir. Toplumda, kimisinin ev, yiyecek, giyecek, sorunu yok, kimisinin de vardır. Cemiyette olduğu gibi, tabiatta bize aynı yaşam şartlarını bağışlamamıştır.
 
     Hayat bir akarsu gibidir. Doğumla başlayan kaynağından ölüme kadar yolu uzanır. Her akarsuyun yolu bir uzunlukta ve düz değildir. Uzun yollar almadan doğduğu yerde batar.
    Yaşam onu görmesini bilenler ve maddi imkanı olanlariçin iyi, onu göremiyenler yani imkansızlar için kötü, karanlık ve bulanıktır. Göz ve kalplerde birden kararan hayat, intiharın sebebidir.
    Yaşam, cilvelerdenizinde dökülmüş bir son yaz dalıdır. Alınyazısı (Kader), yaşamın esen rüzgarı ve sığınağıdır.
 
    Ey İslam alemi ! Bil ki, oruç üç derecelidir : Herkesin orucu, ALLAH’ın has kullarının orucu ve ALLAH’a daha yakın olanların orucudur.
    Herkesin orucu bilindiği gibi, yemekten, içmekten ve cinsi münasebetten kaçmakla olur.
    ALLAH’ın has kullarının orucu: Kulağı, eli, ayağı, dili, gözü ve bütün azaları günahtan korunmakla olur.
    ALLAH’a daha yakın olanların orucuna gelince : Kötü düşüncelerden dünya kaygularından  ve ALLAH’tan başka bütün eşyadan sıyrılmak süreti ile kalbin (Berraklaşması ile) tutulan oruçtur. Bu oruçla oruçlu olan kimsenin kalbine ALLAH’tan ve ahiret gününden başka adi düşünceler girerse orucu bozulmuş olur.
    ALLAH’ın has kullarının orucuna gelince; bütün azaları günahlardan korumak süreti ile olan salih kimselerin, iyi insanların orucudur. Bunun tamam olabilmesi için bazı şartların yerine getirilmesi gerekir.
    
    1- Çirkin, haram ve iğrenç olan ve kalbi ALLAH düşüncesinden alıkoyan bütün şeylere bakmaktan gözü korumaktır. Sevgili Peygamberimiz S. A. Vesellem: ”Haram olan şeylere bakmak ALLAH’ın lanet ettiği şeytanın zehirli oklarından bir oktur. Bir adam ALLAH’tan korkup, samimi olarak bunu terk ederse Aziz ve Celil olan ALLAH ona  tadını gönlünde duyabileceği bir İman verir..” Buyurmuşlardır.
    2- Peygamberimiz S. A. Vesellem: ”Beş günah vardır ki onlar oruçlunun orucunu bozar. Bunlar; yalan söylemek, gıybet (Dedikodu) etmek, laf alp götürmek (Koğuculuk yapmak) yalan  yere yemin etmek ve bakılması helal olmayan bir bayan’nın şehvi arzularına bakmaktır.” Türk İslam alemi, bilmelidir ki, Oruç;  Oruçluyu bütün kötülüklerden (Ahlaksızlıklardan) koruyan bir kalkan olduğunu unutmayınız?
    Ramazan da dersimize çalışıp nasıl ki, bayram da karnemizi aldık, eğer sadakatla ibadet ediyorsak yılın on iki ayında da aynı çalışmaya devam edelim ki, Cenab- Hak dualarımızı kabul edip, huzur bulalım.
 
    Numan Aladağ’ın, kısaca görüş ve düşünceleri: Akçakale’mizde bu ortamda fakirlikten bahsetmek düşüncesizlik ve cehaletliğin ta kendisidir. Akçakale’li büyük çiftçilerimiz huzur ve bereket istiyorsa; ALLAH aşkına elde ettikleri kazancın zekatını veriyorlar mı? Bazı işadamı, çiftçilerimiz büyük sıkıntı ve huzursuzluk yaşadıklarından dert yandıları duyuyorum. Önce yaşadıkları sıkıntıların neden kaynaklandığının muhasebesini yapmalıdırlar. Peki muhasebeyi nasıl yapmalıdırlar? Atalarından kendilerine maddi miras olarak kalan arazi, araç gereç ve diğer gelir kaynaklarının helalından mı kazanılmış veya atalarının hakları olmadığı halde haram yollarla mı elde etmişler, muhasebesinin yapılması gerekir. Bu muhasebeyi yapabilme kabiliyetine sahip olabilmek için, önce ALLAH’tan korkup, vijdan muhasebesi kabiliyetine ve asalet sahibi olması gerekir. Bu vasıflara sahip olmayanların, onurlu (Utanma duygusu) olduğundan bahsedebilirmisiniz?
 
   Akçakale’mizde, yeni inşa edilmiş Camilerimiz var ve bu camilerimizin birçok eksik demirbaş ihtiyaçları vardır. Akçakale de ALLAH’ın evi olan Camilerimizin eksilerinin olması, Akçakale’nin ekonomik gücüne göre utanç vericidir. Samimiyetle Müslümanım diyebiliyorsak bu ifadeyi kullanıyorum. İlçemizde İbadet yapanların sayısını arttırıp, Akçakale de Türk İslam kültürünün uygulandığı ilk On sıralarda yer alması gereken bir ilçe olmalıdır. Camilerimizde halı’nın yeni olması ibadete ilginin artacağını da unutmamalıyız. Akçakale halkına cimrilik yakışmaz.
 
   ÖNEMLİ  NOT: Camilere yapacağınız yardımları, ilçe müftülüğüne yapıp, şu Cami için kullanılma şatını belirterek yaparsanız, yaptığınız yardımlar güvenle yerine ulaşılmış olur.  Camiler için yardım toplayan din taciri dolandırıcılarına dikkat etmeliyiz. Samimiyetle yapacacınız yardımları, şimdiden ALLAH kabul etsin.
   Ey Akçakale halkı ! ALLAH aşkına huzur ve bereket istiyorsak, Zekat verme hakkına haiz olanlar versin ki, ilçemizde huzur ve bereket olsun. Yetim hakkı yiyen munafıklar cirit atmasın. ALLAH, verdiğiniz zekatlarınızı kabul etsin.
 
    Cenab-ı Hak, Yüce Türk İslam alemini, İslam gerçeğine hizmet etme yolunda ki, kullarından eylesin dileklerimizle, ALLAH’ın Şifası, Bereketi, Başarısı ve Selamı üzerinize olsun.
 
    Vatan Şehitlerini, T. C. ‘nin kurucusu M. K. ATATÜRK’ü ve nesli tükenmiş müslümanları Rahmetle, Gazileri Minnetle anar. Hastalara acil şifalar dileriz.
 
    Hadisler: Hastalığın evi midedir. Tedavinin özü ise perhizdir. (Hadis-i Şerif)
 
    Özdeyişler:
    Hastalıklar, seçkin kullarıma yanaştırdığım hizmetçilerdir. (İmamı Gazali  R. A.)
    Türk İslam alemi, daima insanlara iyilik yaparak, stressiz bir hayat için en kısa yol olduğunu seçmiştir. (Numan Aladağ)
    Çamaşırlarımız temiz su ile temizlendiğine göre, Günahlarımız ise, elde edilen helal kazanç ile temizlenir. (Numan Aladağ)
    Hocalar (Dinadamları) ekseriyeti, hep davete giderler kimseyi davet etmezler. (Fethiye ilçesi Kargı köyü halkından, Nasuh Gökçe)
    Düşmanlarınızı daima affedin; hiçbir şey onların bu derece canını sıkmaz. (Oscar Wilde)
    Suç işleyenin affı, çoğu kez adalete karşı gelmek demektir. (Victor Hugo)
 
    Kaynakça:
    Sohbetler: Senih İdikurt (Hafız) sohbetleri.
    Numan Aladağ’ın Yurtdışı gezi, kaynak kişilerle sohbet notlaı ve düşünceleri.