MİT Müsteşarından ilk röportaj: bir devlet beni istemedi

MİT Müsteşarından ilk röportaj: bir devlet beni istemedi
30 Haziran 2013 12:00

MİT Müsteşarı Hakan Fidan ilk kez bir gazeteye röportaj verdi.

Habertürk gazetesinin sorularını yanıtlayan Fidan, MİT’in vatandaşları
fişlediği iddialarına ilişkin olarak “Son bir kaç yıldır ulusal ve
uluslararası alanda bir çok başarılı istihbarat çalışması gerçekleştiren
MİT, bu durumdan rahatsız olan çevrelerin hedefi haline geldi ve
gerçekdışı iddialarla Teşkilat hakkında olumsuz algı yaratma çalışması
hız kazandı. Dünyada ilk defa bir devlet başka bir devletin istihbarat
yönetimine tepki gösterdi ve açıkça kendi çıkarları için Hakan Fidan’ın
MİT’in başına gelmesini istemedi ve resmi açıklamayla bunu beyan etti”
dedi. Gazete, MİT kaynaklarından Fidan’ın kastettiği ülkenin İsrail
olduğu bilgisine ulaşıldığını bildirdi.

TSK TARAFINDAN BOMBALANAN KAÇAKÇILARDAN SORUMLU TUTULDUM

Sözkonusu açıklama sonrası MİT’e yönelik Türkiye içinden haksız
yayınlar ve saldırıların peşpeşe yapıldığını kaydeden Fidan, 30 yıllık
Kürt sorununun nihayete erdirilmesi amacıyla verilen görev çerçevesinde
gizli yapılan görüşmeler yanlı bir şekilde basına sızdırıldı, Hakan
Fidan gözaltına alınmaya çalışıldı, terörist sanılarak TSK tarafından
bombalanan sınır kaçakçılarının ölümünden sorumlu tutulmaya gayret
edildi, Akdeniz’de uluslararası sularda eğitim amacıyla görev yapan ve
Suriye tarafından düşürülen uçağımız, Gaziantep’te ve Reyhanlı’da
teröristler tarafından patlatılan bombalar ve ölen Türk vatandaşları
MİT’e saldırıda bulunmak için kullanıldı. MİT’e kamuoyu önünde
tartışmalı bir kurum imajı vermek ve yıpratmak mantığı üzerine kurulu
bir psikolojik harekat yürütüldü, bir çok gizli belge ortalığa saçıldı.
MİT’in özel hayatı fişlediği yönündeki gerçek dışı iddialarla, MİT’e
yönelik saldırılar devam ediyor dedi.

HERKESİ İZLEYECEK KADAR PERSONELİMİZ YOK

“MİT’in kişisel verileri istediği zaman elde edebildiği ve fişleme
için kullandığı algısı doğru mu?”
sorusunu yanıtlayan Fidan İstihbaratın
üretilebilmesi için sadece bilgi ve belgenin toplanmasının yeterli
olmadığını, bilgilerin sağlıklı şekilde ve belli bir sistem dahilinde
işlenmesi gerektiğini belirtti. Fidan MİT’in “Teşkilatı kendi halkına
fişleme gibi çağdışı bir uygulama faaliyetinin içinde göstermenin;
gerçek dışı olduğu kadar, haksız ve mesnetsiz olduğu” konusundaki basın
açıklamasını hatırlattı ve “MİT kendisine kanunlar çerçevesinde verilen
yetki ve sorumlulukla hareket eder”
dedi.

Ülke güvenliğine yönelik bir risk taşımayan milyarlarca veriyi
incelemek, depolamak ve analiz etmenin, hesaplanamayacak derecede fazla
personel ve maddi imkan gerektireceğini, bunun gerçekleşme ihtimali
bulunmadığını kaydeden Fidan, “MİT’in bu şekilde verileri depolayacak ve
bunu inceleyecek ne yeterli sayıda personeli, ne imkanı ne de zamanı
mevcut. İç istihbarat açısından MİT’den sayısal olarak çok daha fazla
imkana sahip diğer güvenlik kurumları da kamu ve özel sektörün kişisel
verilerini, faaliyet konuları kapsamında kullanma imkanına sahip”
dedi.

SALDIRI OLURSA KAMUOYU BİZİ SORGULAR

MİT’İN kendisine kanunlarla tanınan yetki çerçevesinde ulusal
güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen kişilere yönelik veri
topladığını, bunları ilgili kurumlarla paylaştığını, kişisel verilerin
internet üzerinde açıkça dolaştığı bir dönemde, pazarlama kriterleri
oluşturmak amacıyla uluslararası şirketlerin kişisel verileri
topladığını, değerlendirip üretimlerini bu yönde artırıp azalttıklarını
hatırlatan Fidan, “Bunlar kamuoyunda gündeme gelmezken, devletin
istihbarat kuruluşunun bu verilere ihtiyaç duyması halinde ulaşması
eleştirilebilmekte. Engellenemeyen ve ölümlerle sonuçlanan bir terör
saldırısı sonrası kamuoyunun ilk sorduğu soru
‘saldırının neden
engellenemediği’dir” dedi.

FACEBOOK-TWİTTER

Fidan, “Sosyal medya, e-mail veya internet üzerinden her vatandaşın
takibi gibi ileri teknoloji bir sistem MİT’de var mı?”
sorusuna ise şu
yanıtı verdi:


“MİT’in her vatandaşı takip etmek ve kontrol etmek gibi bir görevi
bulunmamakta, sadece ülke güvenliğine tehdit oluşturan hedeflere yönelik
çalışma yapmakta. MİT’in her vatandaşı takip etmesi istihbarat dünyası
için gereksiz bir uğraşı olarak görülebilir. Diğer taraftan sosyal
medyanın gelişmesinde ön planda olan Facebook ve Twitter gibi internet
iletişim sistemlerinin Server’ları ve teknik alt yapıları Türkiye
dışında bulunmakta. Hedef şahıslara yönelik MİT’in yapacağı tüm teknik
çalışmalar ancak mahkeme kararı alınarak gerçekleşmekte.”


ÖNCELİK HALKIN GÜVENLİĞİ

Fidan her vatandaşın kişisel verileri toplanarak, takip edildiği bir
sistemin bulunup bulunmadığına ilişkin soruya ise “Uzun yıllardır
dünyada sosyo ekomomik, dinsel, etnik, mezhepsel ayrışmaların fay
hatlarında biriken enerji çeşitli noktalarda kırılma yapmakta sonuçları
önceden kestirilemeyen sosyal ve siyasi depremler yaratmakta. Bu
kaçınılmaz sonuçlar çerçevesinde her vatandaşın kişisel verilerini
toplamak ve analiz etmek, mümkün değildir. Böyle bir sistem kurulsa bile
bir işe yaramayacaktır. MİT, hızla gelişen Türkiye’de kendisine verilen
görevleri yerine getirirken öncelik olarak halkın güvenliğini ön planda
tutan bir kurum kültürüne sahip”
karşılığını verdi.