Meydan Bülent Ersoy’a kaldı

Meydan Bülent Ersoy’a kaldı
15 Ekim 2014 17:30

Leman Sam Amsterdam’a sürüldü biliyorsunuz attığı tweet nedeniyle…

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 

Kadın artık kendine yapılabilecek bir saldırıdan mı korktu, bunaldı mı, tam bilmiyoruz ama bildiğimiz şu ki, içindeki bir duyguyu ve bir düşünceyi ifade ettiği için kadın medya da dahil olmak üzere, Bülent Arınç’ına kadar lince uğradı, konserleri iptal edildi.

 

Birçok şarkıcı, oyuncu vs. de bir olup, meslektaşlarının lincine destek vermekle kalmayıp, kendileri de bir bir çullandılar tek bir kadının üstüne.

 

Akşam televizyonda Bülent Ersoy’u gördüm…

 

“Çok sinirliyim, çokkk sinirliyim Leman Sam’a, dinimizin kurallarına karşı gelemez, Allah’ın kanununa karşı gelemez” şeklinde bağırıyordu.

 

Halbuki dinin kuralına göre kendisinin yekten olmaması lazım zira erkekten kadın olma, hemcinsi ile beraber olma vs. dinde külliyen yasak.

 

Yani, bu Hükümet Türkiye’yi o hale getirdi ki, dindeki kurallara göre resmi yaşamda yeri olmayan bile din linci yaparak toplumda kendine yer edinmeye çalışıyor.

 

Ki, Leman Sam’ı sözleriyle linç eden meslektaşlarının çoğu, sizi temin ederim ki, başımızdaki Hükümete atfen böyle sözler söylüyor yoksa hiçbirinin din kuralı ile filan bir alakası yok.

 

Leman Sam’ın söylediğine gelince…

 

Leman Sam’ın twitterine baktım…

 

Kadın zaten hayatını hayvan haklarına adamış.

 

Twitter’i hep hayvanlarla ilgili zaten…

 

Orda kedi sokakta kalmış, burda köpek, sahip çıkan yok mu vs. şeklinde.

 

Böyle bir insan kurban bayramında şöyler bir tweet atmış…

 

“Benim için IŞİD ile bıçağını masum bir hayvanın boğazına dayayan aynı duygudadır. IŞİD beni şaşırtmıyor”

 

Leman Sam bu tweetinde, insanların kuzu ve danaların boğazını kesme eylemini IŞİD’in insanların boğazlarını kesme eylemine benzetmiş şeklen.

 

Bu onun kendi duygusudur, hissidir, duyarlılığıdır, kadın zaten hayvanları insan gibi görüyor, tweetlerinden belli, hayvanları insan yavrusu gibi seviyor.

 

Kadın bu konuda kendi mikro-blogunda bir cümle yazdı diye, sen Bülent Arınç bu kadınla uğraşma hakkını kendinde nerden bulur ve bulur da olanca histeriği bu kadının üstüne salarsın?

 

Sen linç bakanı mısın yoksa patronunun iddia ettiği gibi AB ile müzakere yürütmek isteyen bir Hükümetin adamı mı?

 

Senin görevin demokrasi kurallarına göre vatandaşlarının duygu ve düşüncelerini ifade hakkını güvenceye almak mı yoksa onları ağzından çıkan laf nedeniyle, (lafın niteliği ne olursa olsun) onları korkutup, kaçırmak mı?

 

Hele de din kuralı adına linç edenler sizi, sizi gidi sizi…

 

Her türlü yolsuzluğa göz yumun, her türlü rüşvete göz yumun, rüşvet aldığınız patronların hayatlarını çaldığı yüzlerce işçi söz konusu olunca din kuralına değinmeyin, bir yalnız, gariban kadının üstüne çullanın, sizi gidi sahtekarlar sizi…

 

Üstelik, elinde hiçbir güç bulundurmayan, kendi başına tek bir insan olan ve de güvenliği ve duygularını bu güvenlik çerçevesinde ifade etme hakkı devlet tarafından korunması gereken bir vatandaşın saldırıya uğratarak, korkutup, yurtdışına gitmesine sebep olmak mı senin görevin Bülent Arınç?

 

Hangi hakla tek başına olan bir kadının kendi duygu ve düşüncelerini kendi twitter’ında ifade etme hakkına saldırabiliyorsun ve onun temel insan haklarından olan ifade özgürlüğüne yan gözle bakabiliyorsun?

 

Savunmasız olduğu için mi, elinde polis ve toma gücü bulunmadığı için mi yoksa onu savunacak sivil toplumu yok ettiğiniz, deliğe soktuğunuz için mi bu kadar kolay gariban ve savunmasız bir kadını korkutup, kaçırmak?

 

Sizi gidi sahtekar ve vicdansızlar sizi…

 

Ne yani, Türkiye’de vatandaşların ifade özgürlüğü sizin hükümetinize bakıp, Leman Sam’a saldırı histerisine giren Bülent Ersoy’a mı kaldı?

 

not: önümüzdeki günlerde gündem elverirse size içinde Seda Sayan geçen bir yazı yazacağım.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Bir numaralı hedef İmamoğlu
Bozdoğan Kemeri sessiz bir tanıktır
Demek ki bir değişiklik yok