İ.Melih, Muharrem İnce’den ödü koparcasına korkuyor

İ.Melih, Muharrem İnce’den ödü koparcasına korkuyor
30 Kasım 2013 04:30

İ.Melih, Muharrem İnce’den ödü koparcasına korkuyor

 

Bakın, bunu nereden anlıyoruz?

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

Geçen gün Ankara adaylığı,süper seri katil Apo’nun, siyasal karar ortağı Recep Erdoğan tarafından korku belası uğruna ilan edildikten sonra çıktığı televizyon programında ”CHP’den en çok korktuğum aday Muharrem İnce.Muharrem’i şu açıdan arzu ediyorum.12 saat mücadele ederim,24 saat mücadeleye gerek yok.Çünkü o arkadaşın özellikle çok meşguliyetleri var.Birde 6 saat bunun mamurluğu var.Dolayısıyla 6 saat o konuşur,18 saat ben konuşurum.Nasıl dengeyi kuracak bilemiyorum?Yani üç Muharrem lazım.O üç Muharrem’i özellikle istiyorum” tümcelerini sarf eden İ.Melih, ”bilinçdışı”n da Muharrem İnce’ye karşı taşıdığı derin korkuyu kamuoyu ile paylaşmıştır ki, gerçekten çok haklıdır.

 

Fiili olarak ağzından dökülen bu düşünceleri güya alay konusu olarak gündeme taşıma süsü veren İ.Melih,inanın bana Muharrem İnce’den korktuğunun psikanaliz değerlendirme açısından en net belgesidir.

 

Bir düşmanın,bir siyasal rakibin nereyi veya kimi alayımsı olarak hedef alıyorsa oradan çok korktuğunun önemli bir işaret olduğunu bu vesile ile belirterek yine bu konuda Psikanalist Dr. Şükrü Alkan’ın 21 Ağustos 2012 tarihinde ”Aydınlık” gazetesine verdiği demeçte ”Kullandığımız dil asıl düşüncelerimizi anlatmaz.Denetim dışı çıkan ifadeler maskelerin düştüğü andır..Dil sürçmeleri semboliktir.Zihniyetteki sembolü suyüzüne çıkartır.İktidar şımarıklığı bazen denetimsizlik yaratabilir.Bu sözleri söyledikten sonra geri çekilmeye çalışsalar da,çelişkileri gerçek zihniyetlerini daha iyi gösterir.İnsanlar istediklerini ifade edemedikleri zaman denetim dışı söylemlerde bulunabiliyor” bilgi ve tespitleri her şeyi yerli yerine oturtuyor.

 

Sayın Muharrem İnce 22.dönem TBMM’de birlikte parlamenterlik yaptığımız çok çalışkan,zeki,gayretli,deneyimli ve İ.Melih gibi bedbahtların, rakiplerini ‘’bel altı vuruşlar’’la nakavt etmeye çalışarak etik dışı davranışları silah olarak kullanan sözde siyasetçileri bile korkutan bir arkadaşımızdır.

 

Zaten, İ.Melih’in yukarıdaki sözlerine karşı ‘’sosyal medya’’da verdiği yanıtta ‘’Melih 3 Muharrem demişsin,20 yılda bir metro metro yapamayan sana 3 Muharrem’in biri yeter! Fazla gürültü yapmayın!İbrahim uyuyordur şu anda:)’’ anlamlı sözlerini söyleyerek onu geldiği karanlık dehlize geri göndermiştir.

 

İ.Melih çıktığı televizyon programında Sayın Muharrem İnce için ‘’… o arkadaşın özellikle gece çok meşguliyetleri var’’ adap dışı imasına karşı,adama sormazlar mı ‘’sen bunu nereden biliyorsun?’’ diye.

 

Konuşmasında ki,sözcükler arasından çıkardığımız kadarı ile 3 Muharrem’i arzulayarak isteyen bu bedbaht adam için 1 Muharrem bile çok fazladır,siyasal mücadelede altından kesinlikle kalkamaz.

 

Ben,yakın bir zaman içinde İ.Melih ile ilgili olarak birkaç yazı yazdım ve özellikle seçimi ‘’bel altı’’ vuruşlarla kazanacağının hesabını yaptığını belirttim.

 

Şimdi, Sayın Muharrem İnce’ye,inceden ince saldırılarından anlıyoruz ki,bu hususta tek korktuğu kişi meğerse o imiş.

 

Zaten,Keçiören belediye başkanlığı dönemini de hesaba katarsak 25 senedir bir yığın şaibeli işlere bulaşmış ve Ankara halkı tarafından bilinen bu olumsuz durumun üstesinden ancak rakiplerine ‘’bel altı vuruşları’’ ile gelebileceğini,şimdiye kadar da bu yöntemle bütün seçimleri alan İ.Melih’in,bu konuda CHP’den tek çekindiği siyasetçinin, Sayın Muharrem İnce olduğu çok net bir şekilde ortaya çıkmıştır.

 

Şunu özellikle belirtmeliyim ki,“bel altı vuruş’’ konusunda becerikli olamayan ve bu konuda hem savunma hem de taarruz yöntemlerini bilemeyen bir siyasetçi İ.Melih ile baş edemez.

 

Kitleleri etkilemek için ‘’bel altı vuruşları’’ konusunda İ.Melih’in rakipleri ona sürekli olarak sözel anlamda söylüyorum,rezil edici ‘’siyasal havan mermileri’’ göndermesi ve onu bu şekilde siyasetin derin karanlık mahzenine gömerek mahvetmesi gerekir diye düşünüyorum.

 

Şu gerçeği de söyleyeyim ki,İ.Melih,aday olduğunu öğrendiği günden itibaren muhtemel rakipleri ile ilgili olarak,bu hususta kurduğu ekip vasıtası ile ‘’bel altı vuruşlar’’da kullanmak üzere her türlü bilgi,belge ve dökümanları toplamaya başladığından hiç kimsenin zerre kadar kuşkusu olmasın.

 

Yerel seçimlerde Ankara’yı almak,merkezi iktidara giden yolda en önemli adımdır.

 

Bu nedenle CHP üst yönetiminin bu hususta bir daha dikkatini çekmek istedim.

 

AKP ve PKK bölücü örgüt ile onun süper katil başı Apo’nun,kravatlı terörist uzantılarının siyasal karar ortağı Recep Erdoğan’ın bu yerel seçimlerde büyük bir hezimete uğratmaya mecbur değil,mahkumuz.

 

Aksi halde vatanın önemli bir parçası koptu veya kopmak üzere.

 

TERBİYESİZ OLAN KİM?

 

Japon milli günü dolayısı ile ‘’Ankara Büyükelçiliği’’n de verilen respsiyonda, Recep Erdoğan’ın karısı Emine Erdoğan’ın ‘’Türkiye Cumhuriyeti Devleti’’ adına konuşma yapmasına tepki göstererek ‘’sen kimin adına konuşuyorsun?’’ diyen TBMM’nin gurur kaynağı,cesur yurtsever Tunceli Milletvekili Sayın Kamer Genç’e,siyasal ve medya cenahı yalakaları tarafından terbiyesizce saldırılmış,terbiyesiz olarak lanse edilmekle beraber iş burada kalmamış; ta ‘’kadın hakları’’,’’başörtüsü’’ne saldırı iftiralarına kadar götürülmüş,tüm iğrençlikler sergilenmiştir.

 

Şimdi soruyorum;burada terbiyesizliği kim yapmıştır?

 

Kamer Genç mi?

 

Emine Erdoğan mı?

 

Japonya Büyükelçiliği mi?

 

Her şeyden önce bir gerçeği buradan haykıralım ki, Sayın Kamer Genç burada bir terbiyesizlik yapmamış,sadece olmaması gereken bir durum tespiti yapmıştır.

 

Biz Cumhuriyet’le yönetilen,demokratik bir ülkede yaşıyoruz;hiçbir resmi sıfatı olmayan birinin,bu bir başbakan karısı da olsa,parlamento üyelerini sap gibi diktirerek,başka bir ülkenin toprağı eşdeğerinde de olsa bir büyükelçilikte asla konuşma yapamaz.

 

Bu olsa olsa krallık rejimlerinde olan totaliter bir uygulamadır.

 

Efendim,bu konuşma hakkını ‘’Japon Büyükelçiliği’’ vermiş Emine Erdoğan’a.

 

Eğer,’’Japon Büyükelçiliği’’ vermişse bu konuşma hakkını en büyük terbiyesizliği yapmıştır ve 3.sınıf ülkelere uygulanan muameleyi yapmıştır ki,derhal TBMM’den özür dilemesi gerekir.

 

Onlar gibi ülkeyi temsil eden ve bir anlamda da ‘’Güneş tanrının oğlu’’ kutsal imparator yoktur,ülkemizin başında.

 

Hem seçimle işbaşına gelen hem de seçimle işbaşından giden bir Cumhurbaşkanı ve Başbakan var ülkemizin başında.

 

Bu teamülleri bilmiyor mu Japon hariciyesi ve sefiri?

 

Elbette çok iyi biliyor.

 

Ama bize 3.sınıf ülke muamelesi yapan ‘’Japonya Büyükelçiliği’’nin amacı başka.

 

Recep Erdoğan’ı kafakola alan Japonya ‘’ballı ihaleleri’’ne yenilerini katmak için yaptığı kurnazlıklardan başka bir şey değildir ve devletler arası terbiye sınırlarının hayli uzağındadır.

 

Emine Erdoğan cahil bir kadın;devletler arası protokollerden asla bir şey anlamaz,eline tıpkı kocası gibi başkaları tarafından önceden yazılmış hangi kağıdı tutuştursan,onu okur.

 

Ya sakallı Bakan Efendi’nin, Sayın Kamer Genç’e tepkisi her türlü yalakalık ve yağdanlığın ötesindedir.

 

Bakan Efendi,acaba şimdiye kadar Japonya ile o ülkenin lehine hangi ballı ihalelere girmiştir,neden oraya davet edilmiştir?

 

Bir de,Emine Erdoğan,Kamer Genç’in tepkisini,yağdanlıkların uyarısı sonucu hakaret olarak kabul etmiş ve avukatları vasıtası ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştur ki,tamamen yukarıda bahsettiğim nedenlerde dolayı cahilliğin sonucudur.

 

Ben Kamer Genç’in yerinde olsam hem Emine Erdoğan’ı,hem de kedisine müdahalede bulunan korumaları ile sakallı Bakan ile birlikte kendisine terbiyesiz deyip bu nedenden dolayı iftira atanları mahkemeye verirdim.

 

Bir de diyorlar ki,efendim 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında Türkiye’nin Tokyo Büyükelçiliği’nde verilen bir resepsiyonda Japonya Başbakan’ın eşi bir konuşma yapmış.

 

Peki, adama sormazlar mı,Japonya’nın başında bir İmparator var ve orada da bu Başbakan’ın eşini sap gibi dikilerek dinleyen herhangi bir parlamenter var mıydı?

 

Bunlar ince işler.

 

Bunları ne küt kafalılar,ne de yalaka yağdanlıklar anlayabilir.

 

Terbiyesizin kim olduğu taktirini okuyucuya bırakıyor ve yurtseverlerin Sayın Kamer Genç’in yanında olduğunu haber veriyoruz.

 

Yürü,yolun açık olsun; Kamer Genç.

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!