PKK'lı Karayılan resmen basın açıklaması yaptı!

PKK'lı Karayılan resmen basın açıklaması yaptı!
25 Nisan 2013 17:00

Murat Karayılan, Öcalan’ın ‘çekilin’ çağrısı ardından beklenen açıklamayı yaptı.

Karayılan, özellikle sürecin aşamalarıyla ilgili önemli açıklamalarda
bulundu. Reuters, AFP, BBC, El Cezire gibi Uluslararası bir çok yayın
kuruluşunun yanı sıra Türkiye’den çok sayıda basın-yayın kuruluşunun ve
medyada tanınan çok sayıda gazetecinin de Kandil’e gelerek izlediği KCK
açıklamasında ayrıca önümüzdeki süreçte Kuzey Kürdistan’da, Türkiye’de,
Avrupa’da ve Hewler’de dört farklı konferansı yapılacağı da belirtildi.

KÜRTLER KİMLİK KAZANMIŞTIR

Açıklamayı okuyan KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan,
“Bugün burada sizlerle Türkiye ve Kürdistan’daki gelişmelere ilişkin,
sürece yön verecek tarihi kararımızı paylaşmak üzere toplanmış
bulunmaktayız” diyerek sözlerine başladı.


“Yakından izlemekte olduğunuz gibi, Türk devleti ile Kürt Halk
Önderi Başkan Apo arasında bir süredir devam etmekte olan görüşmeler ve
müzakereler önemli bir düzeye ulaşmış bulunmaktadır”, denilen
açıklamada, “Önderliğimiz 21 Mart 2013 günü, Amed Newrozu’nda, Kürt ve
Türk halkları başta olmak üzere tüm Türkiyeli halklara ve kamuoyuna
hitaben hazırladığı manifesto niteliğindeki deklarasyonla yeni süreci
başlatmış oldu”
, ifadelerine yer verildi.

Öcalan’ın 21 mart 2013 Amed Newrozu’na sunduğu deklarasyon için
“stratejik bir değer taşıyan tarihi deklarasyon” denilen açıklama, şöyle
devam etti:v “Yeni bir Türkiye, yeni bir Ortadoğu ve yeni bir geleceği
birlikte inşa etmeye ve tüm ezilen halkları, sınıf ve kültür
temsilcilerini, en eski sömürge ile ezilen sınıf olan kadınları, ezilen
mezhepleri, tarikatları ve diğer kültürel varlık sahiplerini, işçi
sınıfının temsilcilerini ve sistemden dışlanan, yok sayılan herkesi,
çıkışın yeni seçeneği olan demokratik modernite sisteminde yer tutmaya,
zihniyet ve formunu kazanmaya çağırmaktadır.”

Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Silahların yerine demokratik
siyaset zamanına geçişin kapısını aralayan bu yeni sürecin hiç kuşkusuz
Önderliğimizin İmralı esaret koşullarındaki eşsiz çabası ve halkımızın
büyük bir fedakarlıkla yürüterek uğruna büyük bedeller ödediği kırk
yıllık mücadelemizin ortaya çıkardığı muazzam sonuçlar üzerinden
geliştiği bir gerçektir.”

Karayılan, “Gelinen noktada sömürgeci egemen zihniyetin Kürt halkını
ne çokça denenen baskı, sürgün ve katliamlarla, ne de asimilasyonla yok
etmesinin mümkün olmadığı açığa çıkmış ve artık bunun önü alınmıştır;
çetin bir mücadeleyle Kürdistan halkı ve her Kürt bireyi kimlik ve
kişilik kazanmıştır”
diye ekledi.


KÜRTLERE ÖZGÜR YAŞAM HAKKI TESLİM EDİLMELİ


KCK açıklamasında, 21. yüzyılın bu aşamasında, Kürdistan halkına da,
demokratik ve özgür bir halk olarak yaşama hakkının teslim edilmesi
gereğinin açık olduğu belirtilerek, Kürtlerin özgürlük mücadelesinde
geldiği düzey şu şekilde ifade edildi: “Bugün halkımız, Rojava
Kürdistan’da fiili olarak özgürlüğüne kavuştuğu bir devrimin ve Güney
Kürdistan’da federal bir statünün sahibidir. Yine Kuzey Kürdistan’da
geliştirilen ulusal ve uluslararası düzeydeki tüm imha ve tasfiye
konseptlerine rağmen, halkımızın durdurulamayan ve yükselen özgürlük
mücadelesi önemli kazanımlar ortaya çıkarmıştır. Bölgemiz Ortadoğu’da
tarihi önemde gelişmelerin yaşandığı bu aşamada, Türkiye’de Kürt
halkının yüz yıl öncesine dayanan inkar ve ret politikaları altında
kimliksiz ve statüsüz yaşamayı kabul etmesi mümkün değildir. Bu anlamda
Önderliğimizle devlet arasında sürmekte olan görüşme ve müzakerelerin
son derece önemli olduğu açıktır.”

Öcalan ile devlet arasında bir süredir devam eden görüşmeler ve
yaşanan gelişmeler ise açıklamada şu şekilde değerlendirildi:
“Önderliğimiz, devletle yaptığı görüşme ve müzakere sonuçlarını BDP
heyetleri aracılığıyla bizlerle paylaştığı gibi, ilk etapta yazdığı iki
ayrı mektupla ulaşılan sonuçları ve düşüncelerini hareketimizin
yönetimine aktarmıştır. KCK yönetimi ve bütün bileşenleri gereken
değerlendirmeleri yaparak, cevaplar yazmış ve hareketimiz görüş ile
önerilerini Önderliğimize sunmuştur. Bütün bu görüş alışverişi, somut
gelişmeler ardından yaşanan somutlaşma ve ulaşılan sonuçlar temelinde,
Önder APO tarihi bir kararlaşma ile 14 Nisan tarihli üçüncü mektubunda
gerilla güçlerimizin geri çekilmesi için bizlere çağrıda bulunmuştur.
Hareketimizin yönetimi, bu çağrıyı esas alması gereken bir perspektif ve
talimat olarak ele almış ve üzerine düşen sorumlulukların gereğini
yerine getirmek için bir kararlaşma düzeyine ulaşmıştır.”

UYULMASI GEREKEN HUSUSLAR

“Hareketimiz, Kürt Halk Önderliği’nin devlet heyetiyle yürüttüğü
müzakerelerde varılan sonuçlar temelinde 23 Mart tarihinden itibaren
sürdürdüğü ateşkes pozisyonunu korumakla birlikte, gerilla güçlerimizin
Türkiye sınırları dışına çekilme çağrısının gereklerini tam bir
kararlılık ve irade birliği içinde tereddütsüz sahiplenerek yerine
getirecektir”, denilen açıklamada, “Kürt sorununun çözümü ile
Türkiye’nin demokratikleşmesini sağlayacak ve Ortadoğu barışına giden
yolu açacak olan bu tarihi adımın amacına uygun olarak başarıyla
tamamlanması, barış, kardeşlik, demokrasi ve özgürlük isteyen herkesin,
hepimizin temel hedefi”
, olduğu belirlemelerine yer verildi.

Sürecin kesintiye uğramaması için temel olan bazı hususlar açıklamada 6 madde halinde formüle edildi.

1- Gerilla güçlerimiz hiçbir çatışmaya mahal vermeyecek şekilde,
kendi inisiyatifiyle, öteden beri kullandığı güzergâhları kullanarak,
bir örgütlülük ve disiplin içinde geri çekilme işlemini
pratikleştirecektir.

2- Devam eden hazırlıklar temelinde geri çekilme, 5 Mayıs 2013
tarihinde başlayacaktır. Geri çekilme, kademeli gruplar halinde
planlanmış olup, gerillanın hareket tarzı, gizliliği ve disiplini
temelinde mümkün olan en kısa sürede tamamlanması hedeflenecektir.

3- Geri çekilmede güçlerimizin gelip üsleneceği yer Güney Kürdistan
(Irak Kürdistanı)’dır. Güney Kürdistan’a çekilecek olan gerilla
güçlerinin resmi varlığına gereken anlayışı göstermelerini, başta Federe
Kürdistan Hükümeti olmak üzere ilgili güçlerden beklemekteyiz.

4- Geri çekilme esnasında Türk ordu güçlerinin de aynı duyarlılık ve
ciddiyetle hareket etmesi bir zorunluluktur. Geri çekilen gerilla
güçlerimize yönelik herhangi bir saldırı, operasyon, bombardıman olması
halinde geri çekilme derhal durdurulacak ve meşru savunma temelinde
güçlerimiz misilleme hakkını kullanacaklardır.

5- Gerilla güçleri çekilirken, Türk devlet güçlerinin de buna
paralel olarak, Kürdistan’da herhangi bir askeri aktivite ve çatışmaya
neden olabilecek tahriklerde bulunmaması ve fırsatçı yaklaşımlara yer
vermemesi gerekmektedir. Bununla birlikte, geri çekilme sürecinin
sağlıklı ve başarılı olabilmesi için, daha önce Önderliğimize
mektuplarla ifade ettiğimiz ve devletin de bilgisi dahilinde olan
hususlara dikkat edilmesi önemli olacaktır.

6- Bağımsız heyetlerce sürecin izlenmesi, her iki taraftan da engel
olabilecek hatalı yanları tespit etmesi, sürecin sağlıklı gelişmesine
imkan sunacaktır.


SÜREÇ ÜÇ AŞAMADAN OLUŞACAK

KCK açıklamasında Demokratik çözüm süreci olarak ifade edilen
sürecin üç aşamadan oluştuğu belirtildi: “Uygulanmakta olan ateşkes ve
gerilla güçlerimizin başarılı bir biçimde geri çekilmesiyle birlikte
birinci aşama sona erecek ve ikinci aşama başlamış olacaktır.”

İkinci aşama, sorunun kalıcı çözümü için, daha çok devletin ve
hükümetin yükümlülüklerini yerine getireceği aşama olarak belirtildi. Bu
süreçte atılacak bazı adımlarsa şu şekilde formüle edildi: “Anayasal
çözüm çerçevesinde yapılacak reformlarla Türkiye’nin gerçek anlamda
demokratikleştirilmesi ve Kürt sorununun çözüme kavuşturulmasının
koşulları doğmuş olacaktır. Koruculuk, özel tim, vb. tüm özel savaş
yapılarının devre dışı edilmesi ve demokratik sivil toplum zihniyetine
uygun bir ortamın oluşturulması gereklidir.”

Yeni ve demokratik bir anayasanın bu sürecin gelişmesindeki öneminin
altının çizildiği açıklamada, şu tespitlere yer verildi: “Özellikle
Türkiye’nin demokratikleşmesini sağlayacak, Kürt halkının inkarını sona
erdirecek, varlığını ve özgürlüğünü kabul edecek, tüm kimliklerin,
inançların ve mezheplerin hak ve özgürlüklerini garanti altına alacak,
eşitliğini sağlayacak olan yeni demokratik bir anayasanın yapılması
hayatidir.”

Normalleşme süreci olarak altı çizilen üçüncü aşama ise şöyle
formüle edildi: “Bu görevin gerçekleşmesiyle birlikte, üçüncü aşama olan
‘normalleşme süreci’ başlamış olacaktır. Normalleşme süreci, barışın
kalıcılaşması, toplumsal uzlaşma, eşitlik ve özgürlükler sürecidir.
Önder Apo dahil herkesin özgürleşeceği bu sürecin pratikleşmesi
paralelinde silahın tümden devre dışı kılınması ve gerillanın
silahsızlanması gündeme girecektir”


YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLAMASIDIR


Çatışmaların sona erdirilmesi, sorunların silahla değil siyaset ve
diyalogla çözümden yana olduklarını söyleyen Karayılan şunları söyledi:

“Özgürlük Hareketi olarak, Önder Apo’nun Newroz çağrısıyla
başlattığımız bu süreç, sadece Türkiye’deki Kürt sorununun çözümü değil,
tüm parçalarda Kürt sorununun çözümü ve Ortadoğu’daki çatışma sürecinin
sona erdirilerek, bütün sorunların silahla değil, siyaset ve diyalogla
çözümüne yol açabilecek yeni bir dönemin başlatılmasıdır. Gelinen
aşamada bölge halkları çatışmalardan yorgun düşmüş, eşitlik ve kardeşlik
temelinde sorunların çözümü bir aciliyet haline gelmiş bulunmaktadır.
Ortadoğu ve Orta Asya halkları, çatışmalara son verecek barışçıl yeni
bir sürece ekmek ve su kadar ihtiyaç hissetmektedir.”

“Geliştirdiğimiz bu süreç, Kürt sorununun çözümü temelinde Ortadoğu
bölgesinde barış içinde bir arada yaşama, özgürlük, demokrasi ve
istikrarın geliştirilmesinde önemli bir adım durumundadır” diyen
Karayılan; Ortadoğu’daki politikalarında bir değişikliğin olmayacağını
söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu adımla birlikte mevcut durumda Ortadoğu’da var olan denge ve
çatışma sürecine ilişkin politikamızda herhangi bir değişiklik söz
konusu değildir. Ortadoğu’ya dönük politikamız, mevcut çatışmalara taraf
olmayan ‘üçüncü çizgi’ dediğimiz halkların kardeşlik, demokrasi ve
özgürlük çizgisidir. Hareketimiz yeni dönemde de bu çizgiyi sürdürmeye
devam edecektir.”


ORTADOĞU’DA EN TEMEL SORUN KÜRT SORUNUDUR

Açıklamada, “Ortadoğu’nun en temel sorunu olan Kürt sorununun
çözümü, bölge halklarına zarar değil, fayda sağlayacaktır; bölgede yeni
bir kardeşlik ve barışçıl sürecin başlaması için önemli bir çıkış rolünü
oynayacaktır. Bu nedenle başta Kürdistan üzerinde egemen olan devletler
olmak üzere bölgedeki tüm devletleri ve bölge demokrasi güçlerini bu
önemli tarihsel adımı desteklemeye çağırıyoruz”,
denildi.

Kürt sorunun uluslararası bir sorun olduğunu hatırlatan Karayılan
ABD, AB ve Rusya gibi ülkelerden sorunun çözümü için destek istedi:

ULUSLARARASI GÜÇLERİ DESTEK SUNMAYA ÇAĞRIYORUZ


”Kürt sorunu sadece bölgesel bir sorun değil, aynı zamanda
uluslararası bir sorundur. Kürt halkının soykırım, katliam ve ağır
trajediler yaşamasına yol açan Kürt inkar siyasetinin geliştirilmesinde
uluslararası güçlerin de önemli oranda rolü olmuştur. Bugün bu
haksızlığın giderilmesinde ve sorunun çözülmesinde de bu uluslararası
güçlere önemli roller düşmektedir. Bu açıdan başta ABD, AB ve Rusya
olmak üzere tüm uluslararası güçleri Kürt sorununun çözümüne dönük
başlattığımız bu hamlenin başarısı için destek sunmaya çağırıyoruz.”


TÜRKİYE’DE BARIŞ VE ÖZGÜRLÜK KONFERANSI YAPILMALI

KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan; Amed, Hewler, Türkiye
ve Avrupa’da çözüm konferanslarını yapılması çağrısında bulundu.
Açıklamada sözü edilen konferanslara ilişkin şu detaylara yer verildi:

”Tüm Türkiye halkı savaşın, baskının, işsizliğin, ayrımcılığın ve
toplumsal cinsiyetçi politikaların son bulması, barış, kardeşlik ve
huzurun gelişmesi için bu sürece katkı sunmalıdır. Barış, eşitlik,
adalet ve özgürlüğe en çok ihtiyaç hisseden tüm ezilen kesimleri, emekçi
sınıfları, kadınları, tüm inanç gruplarını ve dıştalanan tüm kültürler
ile demokratik ve sosyalist güçleri, özgür, eşit, ortak bir geleceği
birlikte yaratmak için bu sürece tüm gücüyle katılmaya çağırıyoruz. Bu
amaçla ortak bir ‘Barış ve Özgürlük Konferansı’nı toplamaya ve tüm
kesimleri bu konferansa katılmaya davet ediyoruz.”

HEWLER’DE BİRLİK, DAYANIŞMA VE BARIŞ KONFERANSI YAPILMALI

Karayılan, dört parça Kürdistan’da bulunan tüm siyasi partileri,
sivil toplum örgütlerini Hewler’de bir konferans yapmaya çağırdı.

”Kürt halkı, yüz yıllık inkar siyasetine karşı tüm parçalarda
destansı bir direniş sergilemiş, ağır bedeller ödemiş, tarihe adını
yazdıran kahraman şehitler vermiştir. Bugün artık Kürt sorununun çözümü
ve yeni bir sürecin zamanı gelmiştir. Önder Apo, “Demokratik Kurtuluş ve
Özgür Yaşamı İnşa Hamlesi”ni başlatmış bulunmaktadır. Tüm Kürdistan
halkını, bütün parçalardaki siyasi partileri, örgütleri, sivil toplum
kuruluşlarını, inanç gruplarını, emekçileri, hakikat arayışçısı
kadınları ve gençleri, bu sürece güçlü destek vermeye ve katılmaya, Kürt
halkının özgürlük maratonunu zaferle taçlandırmak için üstüne düşen
sorumluluğun gereğini yerine getirmeye çağırıyoruz. Ortadoğu’da ve
ülkemizde önemli tarihsel gelişmelerin yaşandığı bu süreçte tüm parçalar
arasında milli dayanışma ve barış için ulusal bir platform oluşturmaya,
Hewlêr’de ‘Birlik, Dayanışma ve Barış Konferansı’nı örgütlemeye ve
katılmaya çağırıyoruz.”

KUZEY KURDİSTAN’DA BİRLİK VE ÇÖZÜM KONFERANSI YAPILACAK

Kuzey Kürdistan içinde bir konferans çağrısı yapılan açıklamada şunlar dile getirildi:

“PKK’nin Kürdistan’da geliştirdiği mücadelede belkemiği rolü oynayan
ve büyük fedakarlıklar, kahramanlıklar sergileyen Kuzey Kürdistan
halkımız bu hamle sürecine güçlü katılarak süreci başarıyla
taçlandırmaya mükelleftir. Verilen bütün bedellerin karşılığı olarak
gündeme giren demokratik çözüm sürecine Kuzey Kürdistan’daki tüm
kesimlerin katılımını sağlamak için Amed’de ‘Kuzey Kürdistan Demokratik
Çözüm, Birlik ve Dayanışma Konferansı’nı toplamaya ve tüm yurtsever
güçleri katılmaya çağırıyoruz.”


AVRUPA İÇİN DE KONFERANS ÇAĞRISI YAPILDI

Dört parça Kürdistan ve Türkiye için konferans çağrısı yapan KCK
açıklaması Avrupa’da yaşayan halkların da barış konferansı yapması
çağrısında bulundu. Açıklamada konuya ilişkin şunlar belirtildi:

“Başta Avrupa’dakiler olmak üzere, halkımızın özgürlük mücadelesinde
önemli bir yeri bulunan yurtdışındaki tüm Kürdistanlıları bu tarihsel
süreçte yurtdışında Kürt-Türk halklarının ortaklığını sağlamak,
yurtdışından gereken katkıları yeni dönemde de sunmak ve sürecin
başarısında rol oynamak için ‘Halkların Demokrasi, Birlik ve Barış
Konferansı’nı toplamaya çağırıyoruz.”


GÖREVLERİMİZİ YERİNE GETİRMELİYİZ

KCK açıklamasında yeni bir döneme girildiği belirtilerek, Kürt
halkı, sorunun kalıcı çözümü için görevlerini yerine getirmeye
çağırıldı:

“Önder Apo, bu tarihi süreçte sorumluluklarının gereğini yerine
getirmiştir. Sorunun köklü çözümü için şimdi sıra, Türkiye Cumhuriyeti
Devleti ve Hükümeti’ne, yine hareket olarak bizler ile halkımızın
görevlerinin gereğini yerine getirmesine gelmiştir.

Öncelikle halkımız yeni ve siyasal bir mücadele hamlesinin
başladığını bilerek, örgütlenmesini güçlü kılmalı ve yüksek düzeyde bir
katılımla başarıyı hedeflemelidir. Başkasına değil kendine güvenmeli,
özgücüyle demokratik çözümü geliştirmeyi önüne koymalı ve en büyük gücün
bizzat halkın gücü olduğunu hiçbir zaman unutmamalıdır. Başarı bu
temelde kesinleşecektir.”

Açıklamayı yapan KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan son olarak da şu noktalara dikkat çekti;

“Özgürlüğe, demokrasiye ve eşitlik hukukuna dayalı, kardeşliğe ve
barışa inanan, emek veren, mücadele eden, dostluğunu ve katkısını
esirgemeyen herkesi yürekten selamlıyor, saygılarımızı sunuyoruz.”