Katıldığı bir etkinlikte, “İstanbul seçimlerinin mimarı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Hak teslimini yapmak zorundayım” demesi ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan bahsetmemesi dikkati çeken Canan Kaftancıoğlu, sözlerine açıklık getirdi. “Bu cümlelerden bir karşıtlık çıkarmak amacında değilim” diyen Kaftancıoğlu, “Bu sözler birine ya da birilerine karşı söylenmiş sözler değildir. Bana atfedilen bir durumu gerçek sahibine yüklemekten başka bir şey değildir” ifadelerini kullandı.

 

 

CHP Hamburg Birliği’nin düzenlediği, “Cumhuriyetin İkinci Yüzyılında Demokrasi Mücadelesi” paneline Canan Kaftancıoğlu da katıldı. Panelde konuşma yapan Kaftancıoğlu, “Siyasetçiler genelde başkalarının emeğinin üzerine konmayı severler. Bu bir alışkanlık oldu. İstanbul seçimlerinin mimarı, tüm Türkiye’de sadece İstanbul değil inanılmaz bir strateji ve kararlılıkla süreci ilk günden kurgulayan hatta ilk günden değil 10 yıl öncesinden planlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’dur. O hak teslimini yapmak zorundayım. Biz Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu’nun bu söylediğim sürecinde inanarak gereken katkıyı hep birlikte sizin de sayenizde verebildiysek ne mutlu” ifadelerini kullandı. Söz konusu açıklamada İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan bahsedilmemesi dikkat çekmişti.
Halk TV’de Kadri Gürsel ve İsmail Saymaz’ın Konuşmasak Olmaz programına telefonla bağlanan Kaftancıoğlu, şöyle konuştu:

 

“Bu sözler birine ya da birilerine karşı söylenmiş sözler değildir”

 
“Dün Hamburg’da katıldığım Hamburg Birliğimizin düzenlediği panelde, paneli düzenleyen arkadaşlar beni sahneye, ‘İstanbul seçimlerinin mimarı’ diye davet etti. Orada da böyle davet edilince, normalde siyasette insanlar başkalarının emeklerine konabilirler, ancak bunu kendi açımdan doğru bulmadığım için hak teslimi yapmalıyım dedim.

‘Sadece İstanbul’da değil, tüm Türkiye’de seçimlerin mimarı CHP Genel Başkanı’dır’ dedim. Bu cümlelerden bir karşıtlık çıkarmak amacında değilim, bütün seçimlerin adayı vardır, örgütleri vardır, stratejik planlayıcısı vardır. Ama ‘Yerel seçimlerin, tüm Türkiye’de seçim stratejisinin planlanması anlamında mimarıdır’dan kastım açıktır. Bu sözler birine ya da birilerine karşı söylenmiş sözler değildir. Bana atfedilen bir durumu gerçek sahibine yüklemekten başka bir şey değildir.

Elbette seçimler sadece stratejiyle de kazanılmaz, tek başına adayla da kazanılmaz, sadece örgütle de kazanılmaz. Seçimlerin kazanılmasının yolu doğru bir stratejiyle, doğru bir mimari tasarımla diyelim, doğru adayla, doğru örgütsel çalışmayla kazanılır. Bunların hiçbirinin birinden daha fazla ya da daha az önemi olmayacağı gibi, birinin bile eksikliği seçimlerin kaybedilmesi için gerekçedir. İstanbul seçimlerinde her şeyiyle ve çalışmasıyla adayın da hakkını teslim etmek lazım.”