İnanç ve kimlik insan hakkı

İnanç ve kimlik insan hakkı
31 Ekim 2012 15:25

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’de kavga ve bölücülük değil huzur istediklerini belirterek, “Kişinin etnik kimliğiyle, inancıyla, mezhebiyle Türkiye Cumhuriyeti uğraşmamalı. Kişinin kimliği onun şerefidir. Kişinin inancı onun şerefidir. İnanç ve kimlik bir insan hakkıdır. İnsan hakkı üzerinden siyaset olmaz” diye konuştu.

Karadeniz’in Özelliklerini Koruma Derneği(KÖK) tarafından DOKAP ve Bölgesel Kalkınma Planları kapsamında düzenlenen 4. Uluslararası Karadeniz Kalkınma Kurultayı’nın açılış töreninde konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, ülkedeki gerginliğin asıl nedeninin AKP iktidarı olduğunu kaydederek, “İnsanın kimliği ve inancı onurudur. Kimse etnik kimlikler ve inanışlar üzerinde siyaset yapmasın. Buna izin vermeyiz” diye konuştu.

 
-“SURİYE İÇİN KONUŞACAĞINA ÇAY İÇİN KONUŞSAYDIN”-
 
Türkiye’nin Avrupa’da çay üreten tek ülke olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, buna karşın çay üreticisinin memnun olmadığını belirtti ve “Çay bizim ulusal içkimizdir. Sabah kalkarız çay içeriz, yatana kadar çay içeriz. Bir bölgemizde ise Rize çayı hiç yok. Kaçak çay içiliyor orada. Hiçbir hükümetin Türkiye’ye kaçak çay getirmeye hakkı yok. Rizelinin düşünmesi lazım! Neden benim altın gibi çayım Avrupa ve Dünya markasına dönüştürülemedi. Dünyanın en kaliteli çayını üretiyoruz. Neden bir marka yaratamadık?” diye konuştu.
 
-“GERİLİM, KAVGA VE BÖLÜCÜLÜK İSTEMİYORUZ”-
 
Ülke genelinde gerilim ve kavga istemediklerini, insanın kimliği ve inancının onuru olduğunu ve bunun üzerinden siyaset yapılmaması gerektiğini vurgulayan CHP lideri Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle tamamladı: “Biz ülkemizde huzur istiyoruz. Kavga istemiyoruz. Bölücülük istemiyoruz. Kişinin etnik kimliğiyle, inancıyla, mezhebiyle Türkiye Cumhuriyeti uğraşmamalı. Kişinin kimliği onun şerefidir. Kişinin inancı onun şerefidir. İnanç ve kimlik bir insan hakkıdır. İnsan hakkı üzerinden siyaset olmaz. İnsan hakkını vermek lazım, genişletmek lazım! Hiçbir yurttaşımı ötekileştirme gibi bir anlayışım yok. İnancı, kimliği, kıyafeti ne olursa olsun, rengi ne olursa olsun. O bir insan mı? İnsan. Allah’ın yarattığı insan mı? Allah’ın yarattığı insan! O insanın başımın üstünde yeri var. Hiçbir ayrım yapmam. Ama sizden isteğim; yanlışların peşinden gitmeyelim. Türkiye’de eksik olan siyasi ahlaktır. Halka doğruları söylemek gibi bir görevimiz var bizim. Siyasete atılırken söz verdim. Ne olursa olsun, her yerde her koşulda halka doğruları söyleyeceğiz. Bizim bir sözümüz var; ‘Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar’ diye. 9 köyden kovsanız da onuncu köye gideceğim, yine doğruları söyleyeceğim.”