İmam’ın kıymış olduğu her nikah, dini nikah değildir

İmam’ın kıymış olduğu her nikah, dini nikah değildir
17 Ocak 2014 09:56

Siirt’in Pervari ilçesinde küçük yaşta evlendirilen Kader Erten’in ölümü ile yeniden gündeme gelen küçük yaşta evlilikler ve bu evliliklere imamların yol verdiği tartışmaları konusunda konuşan ve aynı zamanda Pervari’li olan Diyarbakır il Müftü Yardımcısı Mehmet Sırrı Şık, resmi bir görevli olan imamların yasa gereği resmi nikahı bulunmayan kişilerin nikahını kıyma hakları olmadığını söyledi.

 

Müftü Yardımcısı Şık, “Dolayısıyla eğer imam nikahı diye bilinen bir takım dini nikahlar kıyılıyorsa bu doğrusu Diyanet personelinin dışında ama bölgede imam olarak bilinen bazı zatlar tarafından kıyılmış olan nikahlardır. Dini nikah demek imamın kıymış olduğu her nikah demek değildir” dedi.

 

 

KÜÇÜK YAŞTA EVLİLİKLER İSLAM HUKUKUNDA TARTIŞILMIŞ

 

Kader Erten’in ölümü ile yeniden gündüme gelen küçük yaşta evlilikler ve bu evliliklerde dini nikahı kıyan imamların olması ile ilgili tartışmalar konusunda Diyarbakır Müftü Yardımcısı Mehmet Sırrı Şık, konuştu. Siirt Pervarili olan Müftü yardımcısı Şık, küçük yaşta evlilikler ve erken evlilik meselesinin İslam hukukundan tartışıldığını ifade ederek, “Yani çocukların evlendirilmesi caiz midir, değil midir, meseleleri elbette ki tartışılmış teorik olarak. Ancak, bu teorik tartışmalar, hatta bunun belki pratikte uygulamaları olsa bile bütün bunların hepsi İslam’da erken evlilik veya çocuk yaştaki çocukların evlendirilmesi anlamına gelmezd” dedi.

 

ÇOCUKLARIN EVLENDİRİLMESİ İLE ERKEN YAŞTA EVLİLİK ARASINDA CİDDİ BİR FARK VAR

 

Diyarbakır il Müftü Yardımcısı Mehmet Sırrı Şık, küçük yaşta evlendirilmelerin biraz örften de kaynaklandığını söyleyerek, “İşte alışılagelmiş bir takım gelenekten kaynaklanıyor. Aslında şunun altını özellikle çizmek istiyorum. Çocukların evlendirilmesi ile erken yaşta evlilik arasında ciddi bir fark var. Ama, maalesef bu anlaşılamıyor. İslam’da evet erken evlilik teşvik edilmiş. Ancak, bu erken evlilik demek, çocuk yaştakilerin veya ergenlik yaşına gelmemiş insanların evlendirileceği anlamına gelmiyor. İslam’daki erken evlilik anlayışı şu demektir. ilk fırsatta evlenin demektir. Tabi bu fırsatı da iyi değerlendirmek lazımdır. Fiziki şartlarınız ve mali durumunuz yerinde ise, ruhi yapınız bu müsait ise evlilik sorumluluğunu taşıyabilecek bir hale gelmişseniz o zaman evlenin. Dolayısıyla bilerek bekarlığı sürdürmeyin anlamındadır bu. Bizde nasıl anlaşılmış erken evlilik denince sanki çocuk yaştaki insanlarında evlendirilebileceği anlayışı ortaya çıkarılmış. Halbuki bu normalde yanlış. Çünkü, Peygamber efendimizin bir hadisi şerifi var. Buyuruyor ki ‘Sizden evliliğe gücü yetebilenler evlensin, yetemeyenler de oruç ile kendilerini tatmin etsinler’diyor. Dolayısı ile Peygamberimizin dikkat etmiş olduğu husus şu; Evlilik sorumluluğunu taşıyabilme özelliğine sahip olmak, burası önemli” diye konuştu. Resmi olan görevli imamların küçük yaştaki çocukların nikahlarını yasa gereği kıyma hakları olmadığını söyleyen Müftü Yardımcısı Şık, şöyle devam etti;

 

İMAM’IN KIYMIŞ OLDUĞU HER NİKAH, DİNİ NİKAH DEĞİLDİR

 

“Dolayısıyla eğer imam nikahı diye bilinen bir takım dini nikahlar kıyılıyorsa bu doğrusu Diyanet personelinin dışında ama bölgede imam olarak bilinen bazı zatlar tarafından kıyılmış olan nikahlardır. Dini nikah demek, imamın kıymış olduğu her nikah demek değildir. Çünkü, dini nikah demek, dinin şartlarını taşıyan nikah demektir. Bu bir anlaşmadır sonuçta. Dolayısı ile bu nikahı kıyan Belediye başkanı da olsa, nüfus memuru da olsa yine aynı şekilde dinin nikahını şartlarını taşıdıktan sonra buna dini nikah deriz. Ancak, diğer taraftan diyelim ki bir taraftan evlilik şartlarını, akdini yerine getirmeme halinde bile bir imamın imam sıfatı ile kıymış olduğu bir nikah olsa bile her ne kadar onu imam dahi kıymış olsa bile yinede dini nikah denmez buna. Çünkü, dini şartlarını taşımıyor. Onun için bölgemizde imam nikahı derken dini nikahta anlaşıldığından dolayı sanki imamların kıymış olduğu her nikah dinende geçerlidir gibi bir anlayış var. Maalesef bu noktada bir bilgi kirliliği vardır diye bilirim.”

 

RESMİ İMAMLARA DİNİ NİKAH İÇİN BASKI YAPILIYOR

 

Diyarbakır Müftü Yardımcısı Mehmet Sırrı Şık, özellikle kırsal kesim dedikleri köylerde eskiden alışılagelen bir gelenek olduğundan dolayı nikah dendiğinde akla imam nikahı ve köy imamları geldiğini belirterek, “Daha önce bu yasakların olmadığı ve bu yasaların tam olarak uygulanamadığı dönemlerde imamlar her hangi bir şekilde bu nikaha öncülük etmişlerdir.Dolayısıyla böyle bir alışkanlıktan dolayı şu anki resmi imamlara da zaman zaman benzer baskıların yapılabildiği yani, ‘Daha önceki imamlar kıyıyordu da siz niye kıymıyorsunuz’ şeklindeki bir baskının varlığından haberdarız. Hatta bu konuda muzdarip olan arkadaşlarımızın olduğunu söyleyebiliriz. Elimizde bir veri olmamak ile beraber çevremizden duyduğumuz kadarıyla buna benzer nikahlarda adı geçen imam arkadaşlarımızın mahkemelere çağrıldığını biliyoruz. Zaman zaman sıkıntıların yaşandığını da biliyoruz” diye konuştu.

 

ERKEN YAŞTA EVLİLİK ACABA DİNDEN Mİ, YOKSA ÖRFTEN Mİ KAYNAKLANIYOR

 

Erken yaşta evliliklerin önüne geçmek için olayı iyi teşhis etmek gerektiğini söyleyen Müftü Yardımcısı Mehmet Sırrı Şık, “Bu acaba dinden mi kaynaklanıyor, yoksa örften mi kaynaklanıyor. Eğer dinin yanlış anlaşılmasından kaynaklanıyorsa o zaman bunu hutbeler, vaazlar yoluyla hatta buna benzer özel gündemler oluşturmak suretiyle dinin bu konudaki hükmü nedir en yüksek sesle bunların dillendirilmesi lazımdır. İkincisi ise eğer bu gerçekten dinden değil de örfi bir anlayış ise o zaman bu noktada yine sözü geçen gerek imam, gerek öğretmen olsun sözü geçen diğer gruplar olsun bütün bunların devreye girmesi ile toplumun bilinçlendirilmesi gerekiyor” dedi.

 

Diyarbakır Müftü Yardımcısı Mehmet Sırrı Şık, her ne kadar fıkıh ve ilmihal kitaplarında bu nikah ile ilgili caizdir şeklindeki anlayışlar söz konusu ise de, açık olan her kapıdan illa girilmesi gerekmediğini ifade ederek, “Dolayısıyla o açık kapıdan girildiği zaman arkasında ne tür sıkıntılar var hesap edilmesi gerekir. Günümüz şartlarında Türkiye’de ve Güneydoğuda düşünelim, bir küçük kız çocuğunun evlendirilmesinin doğurmuş olduğu sonuçlar şimdi herkesçe malumdur. Hem kızın mutsuzluğu söz konusudur, hem ciddi tehlikeler söz konusudur, Kader örneğinde olduğu gibi. Sağlık sorunları ortaya çıkıyor. Canlara mal oluyor. Dolayası ile böyle sıkıntılı ve sakıncalı durumlar söz konusu varken bile insanların bile bile o açık düşündükleri kapıdan girmeleri doğrusu anlaşılabilir bir şey değildir. Onun için sosyal konumu ve doğurduğu sonuçlar itibariyle olayın ele alınması ve ikna edici yöntemlerle artık herkesin bu noktada olaya el atması gerektiği diye düşünüyoruz” diye konuştu.