Hile ile önce milleti kucağına oturttu

Hile ile önce milleti kucağına oturttu
28 Şubat 2014 11:00

Recep Erdoğan’ın en son yayınlanan telefon muhabbetlerinden birinde oğlu kırmızı sakallı Bilal ile yaptığı cukkalı işler fikir alış verişinde ona ”Başkaları getiriyor da o niye getirmiyor. Laf mı bunlar, ne zannediyor bu işi ya ama şimdi düşünüyorlar; kucağımıza düşecekler, merak etme” diyor ki, ben bu tür ağız ve kelamları 1960’lı, 1970’li yılların yapımı kabadayı avantür Türk filmlerinin kötü rollerini oynayan örneğin, Turgut Özatay, Sütçü lakaplı Süheyl Eğriboz, Erol Taş gibi aktörlerimizin rol gereği kelamlarında bile rastlamadım.

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

Bir kıyaslama yaparsak sokak lisanı bile bu tür sözlerin yanında edebiyatımızın önemli bir yapıtı sayılır.

 

Aile boyu kirli işleri birlikte yürüten bir başbakana şimdiye kadar dünyanın hangi ülkesinde rastladınız?

 

Zaten diğer demokrasi ile yönetilen ülkelerde kişisel olarak en küçük şaibesi olan bir başbakan hemen halkından özür dileyerek istifa eder ve derhal kendi isteği ile yargı önüne çıkar.

 

Ama bizimkinde utanmanın, yüzü kızarmanın zerresi yok, hababam yine bastırıyor ve dünkü konuştuğu bir ilimizde yine ”Bunlara oy vermeyin yine aynı yolsuzlukları yaparlar” mealinde curufat cinsinden abuk subuk sözler saçmalıyor ki, halkımız bu duruma ”Ar damarı çatlamış” derler.

 

Bunların zihniyeti bozuk.

 

Bunlar önce din tüccarlığı yaparak milleti kucağına oturttu.

 

Milleti ne ile kandırdılar.

 

Din edebiyatı ile hileli bir şekilde kandırdılar.

 

Bunlar hile ile milleti kandırıp kucaklarına oturttuktan sonra iktidarı ele aldılar.

 

Sonra ellerindeki iktidar gücü ile işadamlarını kucaklarına oturtarak Karun kadar zengin oldular.

 

Sonra medya sahiplerinin önemli bir kısmını kucaklarına oturttular.

 

Korku salarak Devlet’in önemli kurumlarının çoğunu kucaklarına oturttular.

 

Türk ordusunun subay, amiral ve generallerini kodeslere tıktılar.

 

Bir millet ve devlete yapılabilecek çok büyük cürümlerin altına imza attılar.

 

Peki, ses kasetlerinde çıktığı gibi bunlar herkesi kucaklarına ne ile düşürdüler?

 

Tabii ki hile ile kucaklarına düşürdüler.

 

Bunların temel zihniyeti ve kültürü hileye dayanır.

 

Çünkü, bu zihniyet din ticaretine dayanır.

 

Din ticareti zihniyeti öncelikle bir Arap zihniyetidir ve temeli hileye dayanır.

 

Tüm Arap tarihi bir hileler tarihidir.

 

Ta Hz.Muhammed’den başlamak üzere İslam tarihi boyunca bile insanlar hep hileler yapmışlar ve birbirlerini katletmişlerdir.

 

Hz.Muhammed’i bile hile ile zehirleyip katlettiler.

 

Dört halifenin hepsini hilelerle katledilmişlerdir.

 

Muaviye Hz.Ali’ye hile yaparak yani Kuran sayfalarını kendi askerlerinin mızraklarına taktırarak karşı tarafın askerlerinin kılıçlarını kınlarına koymalarına sebep olarak yenilmelerini sağlamıştır.

 

Yine yüzük hilesi ile halifeliği Hz.Ali’den almıştır.

 

Arapların 1.Dünya savaşında Türk askerini düşmanlarla birleşerek arkadan hançerlemesi de ayrı bir hilekarlıktır.

 

Tüm bunları neden anlatıyorum.

 

Recep Erdoğan denilen kişinin bütün zihniyeti hilekar politikalara dayanır.

 

Çünkü kültürü hilekarlık bilgisinden öteye geçmez.

 

Öğrendiği bilgiler, Arap zihniyetine dayalı din bilgisinden öteye geçmez.

 

Böyle bir din bilgisi de ona herkesi kucağına düşürücü Arap geleneklerine dayalı din bilgisinden başkası değildir.

 

Bakın böyle din tüccarları neden başkaları için hep hilekarlık düşünür ve herkesin kucaklarına düşmelerini arzu ederler?

 

Kuran’ın Enfal suresi 30.Ayetinde ‘’Hani kafirler seni tutuklamak veya öldürmek,ya da Mekke’den çıkarmak için tuzak kuruyorlardı.Onlar tuzak kuruyorlar; Allah’ta tuzak kuruyordu.Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır’’ kayıtları Arapların hilelerine karşı alınmış bir önlem olarak görülüyor.

 

Ayrıca Hz.Muhammed’in ‘’Harp hileden ibarettir’’ hadisi de aynı gerçeği yansıtır ki, hilekar Araplara karşı uyanık olmayı salık vermektedir.

 

Tüm bunları neden anlattım?

 

Öncelikle ‘’Hile bir savaşta kahramanlıktan daha iyi sonuçlar verir’’ Arap atasözünü anımsatarak dincilerin ve din tüccarlarının tamamının yaşamının diğer insanlara hile yaparak kucaklarına düşürüp soyup soğana çevirmekten ibaret olduğunu haber vereyim ki,tüm Arap İslam ülkelerindeki Arap yöneticileri ile bizdeki din tüccarı yöneticiler de aynı yolun yolcularıdır.

 

Recep Erdoğan neden insanların kendi kucağına düşmesinden bahsediyor; gizlice dinlenen telefon ses kayıtlarında dersiniz…

 

Modern dünyadan,uygar ilişkilerden haberi olmayan zat-ı muhterem hayatı sadece hileden ve tuzak kurmaktan ibaret sandığı için herkesi kucağına düşürmekten ve ‘’dar-ül harp’’ ve “dar-ül İslam’’ kavramları çerçevesinde cukkalamaktan başka bir şey bimez beyninin şekillendiği Arap zihniyeti çerçevesinde.

 

Hilekarlık ile milleti kucağına düşürüp din adına soyup soğana çeviren dinci yöneticilerin bunu hangi dogmatik alçak gerekçelerle yaptığına dair önemli bir makaleyi 13 Şubat 2013’de yine ‘’halkınhabercisi.com’’ haber sitemizde ‘’DAR-ÜL HARPÇİ; HIRSIZ, KATİL VE UÇKURCULAR’’ Başlığı ile yazmıştım ki, linkini aşağıda veriyorum; bunu tekrar okumak Arap zihniyeti ile onun ülkemizdeki uygulayıcısı yerli uşaklarını tanımak ve ona göre politika üretmek yaşamsal önemdedir.

 

Dar-ül Harpçi; Hırsız, katil ve uçkurcular

 

Muhakkak okumanızı istirham ediyorum.

 

 [email protected]

 

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!