Star TV’nin sahibi Ferit Şahenk anlaşılan o ki, Başbakan’ın Muhteşem Yüzyıl çıkışının ardından onunla konuşarak, Haziran’da diziyi bitireceklerini söylemiş.

Safile USUL H&H YORUM

Bu, Muhteşem Yüzyıl’ı da ortadan kaldıracak yasa teklifini veren AKP İstanbul milletvekili Oktay Saral’ın sözlerinden anlaşılıyor.
 
Saral dün bir televizyon programında, “Bu dizinin biteceği yönünde dedikodular geldi kulağımıza. 2013 yılında Muhteşem Yüzyıl yayından kalkacak” demiş.
 
Bunu söyleyen Ferit Şahenk’den başkası olamaz.
 
Ya, doğrudan söylemiştir veya aracılarla haber uçurmuştur, ki, Başbakan’ın o çıkışından sonra Şahenk’in Başbakan’ı arayıp, konuşmamış olması düşünülümez.
 
Hatta, el pençe durmuş bile olabilir.
 
Çünkü hemen tüm işadamları Başbakan ve onun Maliye’sinden çok çekiniyorlar.
 
Ki, Başbakan o çıkışına karşılık vermeyen bir tv patronunu “yaşatmaz”
 
Şimdi, bakın…
 
Star TV Doğuş Grubu tarafından alındıktan ve haber kadrosu atıldıktan sonra yeni yönetim, “Star TV artık haber değil eğlence ağırlıklı olacak.” dedi.
 
Amaç aynı zamanda Hükümet’le papaz olmaya imkan vermeyecek bir kulvara girmekti.
 
Eğlence ile siyasetin ne alakası var, di mi?
 
Böyle düşündüler ve haber yükünü sırtlarından attılar.
 
Fakat eğlence de birgün siyasete tosluyor şekilde görüldüğü gibi.
 
Hatta o kadar tosluyor ki, birgün adamı eğlence tv bile yapamaz hale getirebilir.
 
Eğlence programı yapamayınca ne yapacaksın o zaman?
 
Acun var. Başka?
 
İki Acun daha koysan…Olabilir.
 
Fakat, “Acun”ların çok dikkatli gitmesi ve Başbakan’ın cici çocuğu olmayı başarması gerekir.
 
Yoksa sirke bile takabilir birgün Başbakan.
 
O ne öyle, di mi, şarlatan gibi.
 
Ama Başbakan’ın cici çocuğu Acunlar olursa, o vakit epey biraz daha eğlence yapabilirsiniz.
 
Ama yine de 2 yeni Acun’un yanına 3. Acun fazla olur.
 
Başka?
 
Edepli diziler koyulabilir. Model Samanyolu. Hem toplumun IQ’su da yükselir, ki ben ne zaman Samanyolu seyretsem zehir gibi işliyor beynim ve zekalanıyorum.
 
O zaman, bakalım bu eğlence sektörü ve medya alanı teslim ola ola zamanla nereye varacak.
 
Eğer bir hükümet değişimi olmazsa gitgide daha da zorlaşacak eğlence sektörü, tv sektörü, medya vs.
 
Araplara dizi ihraç edemeyecek hale de gelebiliriz.
 
Çünkü Araplar Samanyolu TV tipi dizilerden hoşlanmıyor şekerim her nedense.
 
Bu arada…
 
Başbakan’ın Muhteşem Yüzyıl çıkışından siyasi sonuçlar çıkarmak…
 
Yani, “Bu tür çıkışlarla seçimlerde daha çok oy alır.” veya da, “Bu tür çıkışlardan dolayı oyu azalır” gibi sonuçlar çıkarmak kesinlikle çok yanlış olur.
 
Çünkü Başbakan’ın aldığı oylar bunlarla alakalı değil.
 
Başbakan ekonomik sebeplerle oy alabileceği düzeneklerle oynuyor asıl.
 
Bunun üzerine de bu tür çıkışları “tatlı olarak yiyor”.
 
O da biliyor ki…
 
Yoksul ve orta sınıf oy vericiler belli şartlarda ona oy verecekler. (özel hastaneye gidebilmek, emekli maaşına azcık da olsa zam almak, öğrencilerin burs alması, dul kadınların az da olsa maaş alması, marketlerde tavuk vb. gıdaların bol ve ucuz olması gibi)
 
Muhalif siyaset asla bu tür Muhteşem Yüzyıl olayları üzerinden hesap yapmamalı.
 
Yani…
 
Politik doğruculuk üzerinden gidilmeli. Mesela, bu sansürse ve buna karşı çıkmak lazımsa karşı çıkmalı ve bunu söylemeli.
 
Yok, önemli değilse susmalı.
 
Ama bence söylemeli bunu. Yani, bu sansüre karşı durmalı, liberal toplum değerlerini savunmalı ve iki yüzlülüklere değinmeli.
 
Harem olayının olduğunu, Osmanlı’nın bu yüzden de çürüdüğünü anlatmalı.
 
Osmanlı’nın hatta bu yüzden de milli olamadığını, üst kültürünün de milli olamadığını…
 
Anadolu köylüsünün inim inim inlediğini de…
 
Ama, yine de, siyasi dengelerin oynayacağı alanın bu olmadığı bilinmeli.
 
Seçmen davranışını asıl belirleyen alanlara yoğunlaşılmalı naçizane görüşüm.
 
Bu arada dün basına yansıyan haberlerden Başbakan’a karşı RTÜK Başkanı’nın bile tepkili olduğunu anladım. Tekrar etmiyorum haberi ama bu Muhteşem Yüzyıl yasa teklifini veren adamla ilgili haberlerin içindeydi. Başbakan demek ki kendine yakın olanlara bile, “İllallah” dedirtiyor. Ki, bunun böyle olduğunu başka vakalardan dolayı uzun zamandır biliyordum.
 
Muhalefet bu nedenle de hep ve sadece doğruyu söylemeli. Çünkü Başbakan’ın tabanı da sık sık ondan, “İllallah” ediyor.

---

Yazarın Son Yazıları:
Özel-İmamoğlu-Yavaş ekseni
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan