“Hayır”ın zaferle biteceği kesinleşince “kara propaganda”ya başladılar

“Hayır”ın zaferle biteceği kesinleşince “kara propaganda”ya başladılar
10 Mart 2017 09:38

Haber yayma bakımından propagandanın üç şekli vardır ki; bunlar beyaz propaganda, gri propaganda ve kara propaganda türleridir.

 

 

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

 

Beyaz propaganda da halkı etkilemek, istedikleri ideolojik amaca yönlendirmek için sadece doğrular anlatılır.

 

 

 

Gri propaganda da ise kitleleri derinden etkilemek ve kısa sürede amaçlanan düzleme getirmek için muhaliflerin, düşmanın aleyhinde olan doğru haberlerle birlikte yalan ve halkı korkuya sevkedecek bir plan çerçevesinde uydurulmuş kasıtlı haberler yayılır.

 

 

Kara propaganda da ise insanları, kitleleri, seçmen kümelerini korkunun ötesinde paniğe sevkedecek, gerçekle hiçbir ilgisi olmayan uydurulmuş felaket senaryolarının haberleri yayınlanır ve böylece toplumun her bir bireyi ya ölümü bekleyen canlılar, ya da bu propagandanın içeriğindekileri ihtiva eden yalanlardan kurtulmak için teslim olma seçeneğinde bulunurlar.

 

 

Böylece kara propagandanın mimarları amaçlarına ulaşırlar.

 

 

Peki, kara propagandayı yapan gruplar neden bu yola başvururlar?

 

 

Bunun başlıca iki nedeni vardır.

 

 

Bunlardan biri, bu grupların insanların hayrına olmayan, aksine felaketlerine neden olacak bir hedefe varmayı amaçlamaları, diğeri ise kendilerini haklı, muhalif grupveya düşmanlarını haksız gösterecek tek bir argümanlarının olmamasıdır.-haksızlar zaten hiçbir zaman muhaliflerinin olumsuz yönlerini yakalayamaz ve kara propaganda yöntemine başvururlar-

 

 

16 Nisan 2017’de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bekasının onaylanması veya toptan yıkılışı üzerine bir referandumun olacağı gerçeği ile karşı karşıyayız.

 

 

Hazırlanan ve TBMM’den geçen 18 maddelik anayasa metni halkın onayına sunulacak.

 

 

”Evet” veya ”Hayır” seçeneğinde bulunacak halk.

 

 

Bu taslak metnin tüm maddeleri Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkma ve tek adam rejimini getirme özelliğinde olduğu için ”evet” oyları devleti yıkıcı, ”hayır” oyları ise devletin ilelebet devamını sağlayan seçeneklerdir.

 

 

Şimdi, kara propaganda merhanesine nasıl gelindiğini anlatalım.

 

 

Bu yıkıcı anayasa tasarı metninin gerek gündeme geldiği başlangıç döneminde, gerekse TBMM’den onay alma döneminde halkın çoğunluğu henüz felaketin farkında değillerdi ve hükümet tarafından anlatılanları huzur veren tatlı masallar gibi dinliyorlardı.

 

 

Ama geçen süreç içerisinde ve geldiğimiz bugünkü nokta itibariyle halkımızın çoğunluğu tarafından onayına sunulan bu köleleştirici anayasa taslak metninin gerçek bir felaket olduğu anlaşıldı.

 

 

Bugüne kadar AKP güruhu ve onun doğal lideri, bu diktatoryal anayasa metnine methiyeler düzdüler, on sekiz maddenin her birindeki zorba padişahlık yetki ifadelerine rağmen açıkça ve milleti aptal yerine koyarak aksini iddia edip yalanlar savurdular ama kimse bu yalancı dolmaları yutmadı-bu konuda yurtsever siyasiler, cesur aydın ve gazeteciler ile akademisyenlerin payı çok büyüktür-

 

 

Halkın çoğunluğu yalancı dolmaları yutmayınca, bu defa ”hayır” oyu verecek olan bireylere olmadık hakaretler ettiler, onları terörist olarak ilan ettiler açıkça.

 

 

Bu durum karşısında başta ”evet” oyu verecek olanların önemli bir kısmı olmak üzere-çünkü onların yakınlarından hayır oyu verecek olanlarında çok çirkin bir şekilde terörist ilan edilmesi kanlarına dokundu-, halkın büyük çoğunluğu bu suçlamaya çok tepki gösterdi ve böylece ”evet” oyları hızla düşmeye başladı.

 

 

Bu gerçeği anketlerle saptayan AKP güruhu ve doğal lideri, danışmanlarının önerisi ile ”kara propaganda” yöntemine başvurdular.

 

 

Ne yaptılar?

 

 

Doğrudan kendilerini devreye sokmadan eli kalem tutan, ağzı laf yapan tetikçileri ile devlet olanaklarını yiyip, halkı sömüren çıkarcı gruplar vasıtasıyla ”evet” çıkmadığı taktirde iç savaş çıkar taammüden tasarlanmış panik yaratıcı yalan haberini yayarak ”kara propaganda”ya başladılar-yurtsever siyasetçilerin, aydınların, gazetecilerin ve akademisyenler ile mürekkep yalamışların bunu halka çok iyi anlatmaları gerekir-

 

 

Yani milleti canlarıyla korkutuyorlar.

 

 

 

Aslında böyle numaraları Türk milletinin yemeyeceğini çok iyi bilmeleri gerekir.

 

 

Çünkü, yaklaşık yüz sene önce yapılan kurtuluş savaşında mandalığı kabul edip düşmana ”evet” diyen Türk düşmanı asker kaçakları, başta büyük kurtarıcımız Mustafa Kemal olmak üzere düşmana ”hayır” diyen damarlarındaki soylu Türk kanı nedeniyle Türk dostu kahraman askerlerimiz tarafından ”divan-ı harp”te yargılanarak kurşuna dizilip eşek cennetine gönderilmiştir.

 

 

Şanlı Türk tarihinde soylu hiçbir yurtseverin eli armut toplamamış, vatanı ve devletinin korunması hususunda vatan hainlerine gereken dersi vermiştir.

 

 

İşte bu nedenle Yüce Atatürk, Gençliğe Hitabe’sinin sonunda, Türk gençliğine ”Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur” büyük hakikatini vücudumuzu titretircesine söylemiştir.

 

 

Soylu Türk milleti, canı üzerinden yapılan pazarlığı hiçbir zaman kabul etmez ve derhal ters teper.

 

 

Önceki gün Sinan Oğan ile dün Ümit Özdağ ve Yusuf Halaçoğlu’na ülkücü kılığına bürünmüş-asla ülkücü değil bunlar-hainlerce yapılan saldırı ”kara propaganda”nın uygulamalı yöntemidir ve bunlar sahipleri tarafından görevlendirilmiştir.

 

 

Burada başlıca ”kara propaganda açısından üç amaç güdülmektedir.

 

 

 

Bunlardan biri ”hayır” için çalışanlar ile çalışacak olanları yıldırmak, diğeri ülkücü ve milliyetçi tabanı ”evet” yönüne çekmek-ülkücü milliyetçi tabanın yüzde doksanı hayır oyu vereceği için onlara bakın sizin gibi düşünmeyen ülkücüler de var mesajı-ve esas olak ta son amaç, topluma ”evet” galip gelmezse mutlak iç savaş çıkacak mesajı vermektir.İşte bunun adına uygulamalı kara propaganda denir.

 

 

 

Dün bir de haberlerde izlediğim bir olay, Muğla’da fetöcüler adliyeye yargılanmaya götürülürken, sayısı belki on beş kişi kadar olan mavi kıyafet giyinmiş gençlerden oluşmuş, belli ki sahipleri tarafından görevlendirilmiş azgın bir grup jandarmaların arasındaki zanlılar üzerine sloganlarla temsili idam ipi atarak, ”kara propaganda”nın malzemesi olarak ”evet”in galibiyeti için topluma panik ve korku salıyorlardı.

 

 

Baın söylüyorum ”kara propaganda” yöntemleride ters tepecek bunların ve 16 Nisan’a kadar çok çeşitli yöntemler deneyecekler, referanduma çok az kala yaptıracakları kamuoyu yoklaması sonucu kendileri açısından olumsuz çıktığı taktirde, bir bahane ile referandumu iptal edecekler.

 

 

Neden?

 

 

Çünkü ”hayır”ın galibiyeti ile, öncelikle RTE’nin bugüne kadar çiğnediği anayasanın sınırları içine girmesi yüksek sesle haykırılacak ve daha sonra cumhurbaşkanlığından istifası gündeme gelecektir.

 

 

 

Böyle bir durum ise RTE’nin siyasal yaşamının sona ermesi demektir.

 

 

 

Tüm vatanseverler demokratik yasal çerçevede cesur ve uyanık olmalı, oyların sayıldığı saatlerde sandık başlarından ayrılmamalıdır.

 

 

 

İbrahim ÖZDOĞAN Twitter

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!