Federalistler
10 Eylül 2014 06:30

İnşası, yeni Başbakanlık Binası şeklinde takdim edilen Atatürk Orman Çiftliğindeki binanın, Ak Saray adıyla Başkanlık Binası olarak kullanılacağı dillendirilmeye başlandı bile.

Çağların IŞIK H&H YORUM

Politikasını buna göre belirlemiş olan iktidar, muhalefetin kadim zayıflığından yararlanarak bu yolla aslında halk arasındaki halen yetersiz olan başkanlık rejimine desteği, oldu-bitti algısıyla arttırma amacı taşımaktadır.Cumhurbaşkanının yeni binaya taşınmasının ardından kamuoyunun bu düşünceyi sahiplenmesi sağlanacak ve hazırlıksız yakalanacak olan muhalefetin yörüngesiz ve beyhude çabaları ise bir kez daha parlamenter sistemi savunan duyarlılığı yüksek kamuoyunun gerisinde kalacaktır.
Kafası karışık halk yığınlarının iktidardan gelen her talebi yerinde gören bir bölümü ile ona hiçbir konuda güvenmeyen diğer bölümü ise konuyla ilgili yeterli bilgiye sahip olmadan takım tutar gibi taraf tutarak tartışmaya devam edecektir. Oysa halkı en doğru şekilde bilgilendirmek iktidar için sorumluluk, muhalefet için görevdir. İktidarın bu sorumluluğu yüklenmeyeceği çok açık. Şimdiye kadar iktidar, Dünya lideri ABDnin yönetim sisteminin Türkiye için en iyi sistem olduğunu söylemekle yetinirken, tarihi sınavını veren muhalefet deparlamenter sistemin en iyi sistem olduğunu söylemekle yetindi.
Oysa, Üniter Devlet yapısını ve Parlamenter sistemi savunabilmek zafiyeti içindeki muhalefetin de Amerikan Federalist yapısını ve Başkanlık sistemini savunan hazırcı iktidarın da yapmaları gerekli en temel şey Amerikan Anayasasının kuruluşuna öncülük eden Federalist Yazıları -The federalist Papers- okumalarıdır.
1787 yılında Amerikan Anayasasının eyalet devletleri halkınca kabul edilmesini sağlamak üzere yürütülen kampanyanın bir parçası olarak, Alexander Hamilton(51 makale), James Madison (29 makale) ve John Jay (5 makale) tarafından yazılan ve Amerikan liselerinde ders olarak okutulduğu ve hukuk fakültesi öğrencilerinin bazılarını ezbere bildiği söylenen toplam 85 makalelik yazı dizisi, Amerikan federalist yapısı ile başkanlık sisteminin hangi özgül koşullarda ortaya çıktığını göstermesi bakımından son derece önemli birincil kaynaktır.
Zira bütünleşme çabası içindeki her biri egemen 13 devletin hangi endişe ve hedeflerle bir araya gelmeye çalıştıkları ile bütünleşik ve egemen bir Türkiye’nin üstelik zorlu bir coğrafyada çok parçalı bir yapıya büründürülmeye çalışılması arasındaki tezatlık bu makalelerle çok daha iyi bir şekilde anlaşılabilir.
Anayasa otoriteleri tarafından birincil derecede referans kaynak olarak alınan makalelerdeki takdire şayan muhakeme yeteneği okuyucularını şaşırtacak ve Amerikan gücünün nereden geldiğini de meraklısına açıklayacaktır. Üniter yapıya mümkün olabildiğince yaklaşmaya çalışan, güçlü yürütmeye sahip ancak diktatörlüğe hayat hakkı tanımayan, çok parçalı devletlerden bir ulus devlet çıkaran, modern dünyada eşi görülmemiş bu yeni bir sistemin nasıl formüle edildiği ancak bu makalelerle anlaşılabilir.
Yine bu makaleler, güçler ayrılığı (checkandbalance), ilkelerinin bir devlet için ne denli yaşamsal bir öneme sahip olduklarının canlı birer örneği olarak, ülkemizde yapılan anayasa değişikliği tartışmalarına kaynaklık edebilir ve bugün güçler ayrılığının fiilen ortadan kalkmış olduğu ülkemizi ne gibi tehlikelerin beklediği daha net şekilde ifade edilebilir.
Yönetim sistemlerinin, ancak anayasanın ruhuna sadakatle bağlı kalınarak ve demokrasinin yaşamsal mekanizmalarının kararlı şekilde güvenceye alınarakbaşarılı olabileceği unutulmamalıdır.
2015 seçimlerine giderken demokrasinin hayati derecedeki önemini ve nasıl kurulup korunabileceğini halka anlatabilen taraf bu mücadelenin de kazananı olacaktır.