Erdoğan’ın sessizliğinden belli

Erdoğan’ın sessizliğinden belli
25 Temmuz 2012 20:56

Başbakan Erdoğan kaç gündür epey sessiz.

 
Gürleme yapmadığı gibi, Osmanlı ecdadı ve milli iradeli nutuk patlamaları da yaşamıyor.
 
Kanımca bunun sebebi başının Suriye sebebiyle hayli sıkıntıda olması. (ananem bela kelimesini kullanmayın dediği için hep, bela yerine sıkıntı dedim)
 
Şimdi…
 
Suriye’den ve bu kapsamda hükümet ve devlet içinde olanlardan haber alamıyoruz pek.
 
Bunun çeşitli sebepleri var.
 
Hükümet sorunların bilinmesini. istemiyor.
 
Bunun için saklıyor.
 
Ordunun ağzı bağlı, ki neden konuşsun?
 
“Hükümet yanlış yapıyor, bizim suçumuz değil” diyecek halleri de yok.
 
Hükümet durumun vahameti anlaşılmasın diye sadece bizim basında yer alan haberleri yayıyor.
 
Bizde haber diye çıkanlar var ya, çoğunu at gitsin.
 
Bu haberler, Esad’ın Alevi devleti kuracağı, zaten çok yakında yıkılacağı vs. gibi abuk subuk haberler.
 
Esad Alevi devleti neden kursun ve nasıl kursun hem.
 
Suriye cemaat devleti kurmaya müsait bir ülke değil ve Suriye zihinsel olarak bu zihinsel aşamadan daha gelişkin bir toplum.
 
Üstelik Esad’ın tek başına yaptığı hiçbirşey yok.
 
ABD’nin kurduğu oyun planına karşı oyun kuran Rusya’nın full himayesinde.
 
Bir de üstelik bizde yer alan haberler uluslararası basında çoğunlukla olmuyor.
 
Örneğin bugün Hükümet’e yakın basında Suriye’de şöyle oluyor, böyle oluyor, muhaliflerin iktidarı ele geçirmesine az kaldı gibi haberler varken uluslararası basında yok böyle bir laf.
 
Suriye’den haber alınmasının bir sebebi de yabancı muhabir (Reuters vs.) bulunmaması o bölgelerde.
 
Batılı basın mensuplarının hayatını kaybettiği son bazı Ortadoğu olayları batı basınının geri çekilmesine sebep oldu.
 
Ancak şunları görebiliyoruz.
 
Erdoğan Putin ile görüşmesi esnasında ve sonrasında dediğini yaptıramayan ve Rusya karşısında ağırlık koyamamanın zorluğunu yaşadı.
 
Bu zorluğu devam ediyor.
 
Üstelik artıyor.
 
Çünkü Suriye içi Türkiye karşıtlığı daha belirgin hale geliyor ve sınırdaki güvenlik sorunu daha da büyüyor.
 
Kontrol etmek mümkün olmadığı için sınır kapısı kapatıldı dün.
 
Sınır çevresinde kontrolün nasıl sağlanacağı hiç belli değil.
 
Sıfır soruncu Davutoğlu da parlak ve derin stratejik bir fikir üretemiyor şu ara.
 
O kadar sıkıştı ki yani, ağzını açıp stratejik derinlik kelimesini telaffuz edecek hali bile yok.
 
Kanımca Hükümet sınır güvenliği ve genel dış güvenlik için sürekli askeri sıkııştırıyor.
 
Muhtemeldir ki askerin tepesinde hergün boza pişiriyor.
 
Genelkurmay’dan olağanüstü teknik çözüm ve atılımlar bekliyor çünkü.
 
Ama teknik çözüm sağlam kafalı hükümetlerle olur.
 
Bu kadar yıkan bir hükümeti kurtaracak bir teknik çözüm askeri eğitim teorisinde de yoktur emin olun.
 
Allah’tan Suriye’nin de marj alanı sınırlı yoksa bu hükümetle işimiz çok daha yaş olurdu.
 
NET SANSÜR
 
Sabah çabucak denize girmek için internete fazla takılmadan gazete alır okurum diye büfeye gittim.
 
Mİlliyet alacaktım, yoktu.
 
Milliyet’in Danıştay Başkanı Karakullukçu haberinin devamını bekliyordum.
 
Dün gündemin en önemli haberi de oydu zaten.
 
Milliyet’in haberine göre Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu, ki, kendileri Bülent Arınç’ın canı gönülden sevdiği ve desteklediği Danıştay Başkanıdır ve yargı reformunun Türk toplumuna nadide bir hediyesidir, hayali ihracat yapan ve bu yüzden başı savcı ile belaya giren bir işadamı ile niteliği belirsiz gizli görüşmeler yapmıştı.
 
E, haber önemliydi.
 
Milliyet bulamayınca ama Habertürk aldım.
 
Allah sizi inandırsın ve inanmıyorsanız kendiniz bakın…
 
Dünkü Habertürk’de bu konuda hiç haber yoktu.
 
Aman da aman.
 
Bu kadar da sansür vallahi çok ayıp.


Yazarın Son Yazıları:
Bozdoğan Kemeri sessiz bir tanıktır
Demek ki bir değişiklik yok
Özgür Özel’i yakından tartmak istiyor