EĞİTİM VE TÜRK GENÇLİĞİ

EĞİTİM VE TÜRK GENÇLİĞİ
24 Eylül 2012 10:57

2012 – 2013 eğitim ve öğretim müeseselerinin kapıları 17 Eylül 2012 Pazartesi günü açıldı.

 Eğitim nedir? İnsanlara ruhen ve bedenen verilen kültüre eğitim denir. Fertlerin ve toplumların huzur ve güven içindeki yaşamalarında ahlakın (terbiyenin) önemli bir etkinliği vardır. Asalet sahibi eğitmenler, ALLAH’ın ve T. C. kanunlarının yassak kıldığı faaliyetlerden her zaman uzak kalmıştır. Bu eğitimi alanlar, ülkesine, ailesine ve arkadaşlarına daima faydalı olmuşlardır.
       ALLAH’ın ve T. C. kanunlarının yassakladığı faaliyetlere önem vermeyen kişiler ve toplumlar huzursuzluk ve sıkıntılardan kurtulabilmeleri mümkün mü?  Böyle bir toplumun içinde dünyanın en mükemmel kanunları ve zabıtası dahi günün birinde etkisiz hale gelir. Öğrencilere Milli ve manevi değerlere bağlılık eğitimi verildiği zaman ne adliyeye ne de zabıtaya ihtiyaç kalmaz.
       Türk öğrencisinin kalbine ve kafalarına iyiliğe dayanan düşünce ve davranışları aşılayıp yetiştirebilirsek işte o zaman huzur, güven verici ve sağlıklı yaşamdan bahsedebiliriz.
       Huzur ve güven içinde yaşamak, maddi ve manevi konulara eşit ölçüde önem vermekle mümkündür.
 
       ÖĞRETİM:
       Öğretim, insanların istek ve kabiliyetlerine uygun işlerde bilgi ve beceriler (maharet)  kazanması demektir. Kazanılan bilgi ve (Maharet) beceriler anlık (günlük) yaşamda kullanılabiliyorsa o öğretimin garçek değeri var demektir.
 
       Büyük Türk milleti olarak ! Geleneksel düşünce ve atalarımızdan bizlere miras kalan, Milli Türk kültüründen aldığımız terbiyeyi, kalıcı olarak devam ettirebilmemiz için, okula yeni başlayan çocuklarımıza anlatarak kalıcı olur. Öğrenciye vereceğimiz eğitimin önemli kısımlarından biride, Türk İslam kültüründen taviz vermeyerek, gündemimizin ihtiyaçlarına cevap verebilecek yenilik hareketlerine hazır olmamız gerekir. Yenilik hareketlerine önderlik yapanların, önce nitelik taşıyıp taşımadığına bakmalıdırlar?
 
       İnsan kabiliyetine saygı göstermeyi öğrenmeyen milletler sanayi toplumu olamaz. Sanayi toplumu olmadan da sanayi ötesi toplum olunamıyacağını unutmamalıyız? Büyük Türk Milleti olarak, sanayi ötesi bir toplum olmak istiyorsak, tüm okullarda, her öğrencinin , kabiliyetine göre uygun dersler üzerinde çalışıp bilgi ve beceri kazanmaları mutlaka sağlanmalıdır. Öğrenciler daha okulda iken kazandıkları bilgileri kullanarak iş yapabilme ve eser meydana getirme gücüne sahip olmalıdır. Aksi takdirde, eli diplomalı cahil insanlar yetiştirmekten öteye geçemeyiz.
 
       Okullarda öğrenecek ve yetişecek olan bu Vatanın çocuklarıdır. O halde milli eğitim ve öğretim alanında girişeceğimiz her çalışmaya öğrencilerin iştirakı mutlaka sağlanmalıdır. Sadece öğretmenlerin, idarecilerin ve kontrol mekanizmaları’nın (Müfettişlerin) teklif ve  taleplerine göre masa başında hazırlanıp uygulamaya konulan eğitim ve öğretim çalışmalarından netice alınacağından bahsedemeyiz. Milli eğitim ve öğretim alanındaki yapılan yenilik hareketlerinde, net bir başarıya ulaşabilmek için, öğretmen ve öğrencilerin, müşterek görüş ve düşüncelerine göre hareket etmenin en isabetli bir gerçek (Rota) olduğunu unutmamalıyız.
 
      Türk eğitmenlerinin (Öğretmen’lerin) en büyük görevlerden biri de, 20 ‘ci asrın ilk yarısı demirçelik devri, ikinci yası ise plastik devri olmuştur. 21′ ci asır ise protein (Temel gıda) devri olacağını anlatmalıdırlar. Dünyada ki, karışıklıkların sebebini biliyormusunuz? Sanayi ötesi toplum ülkelerin verdiği kavga gelecekte ki, protein (Temel gıda) sorununu teminat altına alma mücadelesidir (Kavgası). Şimdiden öğrencilerimize anlatırsak, öğrencilerimiz kendilerini katmadeğer üretecek iş kollarında faaliyet gösterme ihtiyacını duyarlar. Üzülerek ifade edeyim ki, Elazığ ve Şanlıurfa da genellikle hizmet sektöründe faaliyet gösterme ve lüks tüketim kültüründeki rekabetler yaygınlaşmıştır.
 
     Türk eğitmenleri’nin (Öğretmen), Harran ovasının stratejik bir önemi olduğunu, okulda ve her yerde anlatmalıdırlar. Gündemde ki dünya kavgaları’nın perde arkası, protein’dir (temel gıda). Yüce Türk İslam alemi iyi bilmelidir ki, Harran ovasının stratejik bir önemi vardır. Vatan sevgisi olan, kültürünü ve neslini devam ettirmek isteyen, herkesin Harran ovasına sahip çıkması gerekir. Temel gıda olmayınca, yaşam idame (Sürdürme) edilebilir mi?
       Türküm, Müslümanım diyebilen herkesin Harran ovasına sahip çıkması gerekir. Sanayi ötesi toplum olmuş ülkelerin, Türkiye de, bencil ve anlık düşünenler kanalı ile ovada tarımın modernleşmemesi için, Türk çiftçisi çeşitl ödüllendirmelerle engellenmektedir. 20 yıldan beri halen aynı ürünlerin ekimi yapıldığını ve tüketimin üretimden fazla olduğunu görünce, Harran ovası üzerine stratejiler giştirilmeye başlanmıştır. Büyük Türk Milleti olarak, bu faaliyetlerin bilincinde olduğumuzu kanıtlamamız gerekir. Harran ovasının stratejik bir önemi olduğunu, Türk kamuoyunun ve gençliğinin mutlaka ama mutlaka altını çizerek, bunun bilincinde olması gerekir. Çünkü Yüce Türk İslam aleminin gelecekte ki, en büyük teminatı Harran ovasıdır…!
 
        Bu duygu ve düşüncelerle, 2012 – 2013 eğitim yılının, Türk İslam kültürünü meydana getiren bütün değerleri araştırmak, tanıtmak, öğretmek, bunları daha verimli ve yaratıcı olarak geliştirmek dileklerimizle, Cenab-ı ALLAH, Türk eğitmenini ve gençliğini geleceğe güvenle bakan Vatansever, bilgili kişiler olarak yetişmelerini nasip etsin.
 
     Vatan Şehitlerini, T. C. ‘nin kurucusu M. K. ATATÜRK’ü ve nesli tükenmiş Müslümanları Rahmetle, Gazileri Minnetle anar. Hastalara Şifa-i Şerifler dileriz.

       HADİS-İ ŞERİFLER:
      1- Beşikten mezara kadar bilim öğreniniz. (Hz. Muhammed)
      2- Ateş nasıl karı eritirse güzel huy da günahları eritir gider. (K. II, s. 28.)
       3- Kişinin büyüklüğü dinidir, adamlığı aklı, soyu- sopu da huyu. (C. II, s. 82)
 
      Özdeyişler:
      1-Okulları olan bir milletin istikbali emniyettedir. (Bismark)
       2- Okul, hayata hazırlanış değil, hayatın kendisidir. (F. Chatelain)
      3- Okuma, alışkanlıkların en asilidir. (Antoine Albalat)
      4- Bir ülkede, okumaya karşı istek artmadıkça, gaflet ve bu gafletten doğacak felaket azalmaz. (Benjamin Franklin)
      5- Ey Türk Milleti ! Düşünelim, Çalışalım, Araştıralım, Üretelim ki, Geleceğimize güvenle bakalım. (Numan Aladağ)
      6- Ey Yüce Türk İslam alemi ! Tembellik bütün ahlaksızlıkların mayası olduğunu biliyormusunuz? (Numan Aladağ)
      7- Sözlerini bir yarar sağlayacak yerde söyle; bir kumaş ne kadar beyazsa o kadar iyi boya tutar. (Hint atasözü)
      8- Eğitim, bir insanın diktatör olmasına değil, önder olmasına yarar. (Lord Baraughav)
 
      Kaynakça:
      Hadisler: Abdulbaki Gölpınarlı Okat Yayınevi 1964
      Numan Aladağ’ın, görüş ve düşünceleri. Yurtiçi, yurtdışı gezi ve kaynak kişilerle sohbet notları. 


Yazarın Son Yazıları:
Aziz Atam, ruhun şad mekanın cennet olsun
‘CUMHURİYET’, bizi biz yapan ortak değerimizdir
Hicri yılbaşında huzur ve bereket bizimle olsun