Eğitim maratonu yarın başlıyor

Eğitim maratonu yarın başlıyor
15 Eylül 2013 12:36

Bu yıl yaklaşık 17 milyon öğrenci ve 800 bin öğretmen ders başı yapacak.

 

 

2013-2014 Eğitim Öğretim yılı yarın başlayacak. Öğrenciler ve öğretmenler üç ay süren yaz tatilinin ardından Pazartesi günü, 13 Haziran 2014’e kadar sürecek yeni eğitim-öğretim yılı maratonuna başlayacak. 1. sınıf ve okul öncesi öğrenciler oryantasyon eğitimi nedeniyle her sene olduğu gibi, bu yıl da okula 1 hafta erken başladı.

 

2013-2014 Eğitim öğretim yılının birinci dönemi 24 Ocak 2014 Cuma günü sona erecek. 27 Ocak – 7 Şubat tarihleri arasında yarıyıl tatilini yapacak olan öğrenciler için ikinci dönemin ilk zili 10 Şubat 2014 Pazartesi günü çalacak. 13 Haziran 2014 tarihinde ise yaz tatiline girilecek.

 

Yeni eğitim yılında öğrencileri önemli bir de yenilik bekliyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın açıkladığı ortaöğretime yeni geçiş sistemiyle, bu yıl 8’inci sınıfta olacak öğrenciler, sınavla öğrenci alan liselere yerleşebilmek için 6 temel dersten iki dönemde Bakanlıkça yapılacak sınavlara girecek.

 

ÖZÜRSÜZ DEVAMSIZLIK 10 GÜNLE SINIRLANDIRILDI

 

Yeni eğitim öğretim yılında ortaöğretim kurumlarına devam zorunluluğu getirilerek, özürsüz devamsızlık 10 günle, özürlü özürsüz toplam devamsızlık ise 45 günle sınırlandırıldı. 2 gün üst üste mazeretsiz devamsızlık yapan öğrenciye disiplin uygulanacak. Velinin yazılı beyanı, özür belgesi kapsamında değerlendirilerek devamsızlıkta velinin takip ve sorumluluğunun önemi artırıldı.

 

Başarı puanı 45’ten 50 puana yükseltildi, öğrencinin, ders yılı sonunda herhangi bir dersten başarılı sayılabilmesine yönelik puanlar yeniden belirlendi. Buna göre iki dönem puanının aritmetik ortalaması en az 50 veya birinci dönem puanı ne olursa olsun ikinci dönem puanı en az 70 olan öğrenciler başarılı sayılacak ve sınıf geçebilecek. Uygulamadaki puan ve notla değerlendirme esasına dayanan ikili ölçme değerlendirme sistemi kaldırıldı. Yerine sadece puanı esas alan tekli değerlendirme sistemine dönüştürüldü.

 

YENİ SINAV SİSTEMİ ADİL VE BAŞARILI BİR EĞİTİMİN ÖNÜNÜ AÇMAYACAKTIR

 

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, 2013-2014 eğitim-öğretim yılının başlamasıyla ilgili bir açıklama yaptı. 2013-2014 eğitim-öğretim yılında zillerin yine sorunlarla çaldığının altını çizen Koncuk, “Bu eğitim-öğretim yılı tıpkı geçen yıl gibi ilklere sahne olacaktır. 2013-2014 eğitim-öğretim yılında yapılan en önemli değişiklik ise, ortaöğretime geçiş sistemi ile ilgilidir. Yeni sınav sisteminin önümüzdeki dönemde neler getireceğini çok daha iyi görebileceğiz. Ancak Türk Eğitim-Sen olarak sistemi genel hatları ile değerlendirdiğimizde; Bakanlığın 4+4+4 sisteminde olduğu gibi yine sınıfta kalacağını ve telafisi zor hatalara imza atacağını öngörüyoruz” dedi.

 

Koncuk, açıklamasını şöyle sürdürdü:

 

“Yeni sistem gerçekten sınav yarışını ortadan kaldırarak, adil ve başarılı bir eğitimin önünü açar mı, dershanelerin tamamen ortadan kalkmasına neden olur mu? Yeni sistem de, tıpkı SBS gibi sınav odaklıdır. Bu haliyle SBS’nin sadece ismi değişmiştir. Hatta SBS’de öğrenciler yılda tek sınava girer ve tek sınavın stresini yaşarken; yeni sınav sistemi ile birlikte 8. sınıfta 12 sınava girecek, kendilerini sık sık yarış ve heyecan içinde bulacaktır.

Hatta sistemin önümüzdeki yıllarda 6 ve 7’inci sınıflara genişletilmesi ve açık uçlu soruların da devreye girmesiyle birlikte sınav baskısı daha da küçük yaşlarda ortaya çıkacaktır. Bakan her ne kadar bunun yeni bir sınav olmadığını, yazılı sınavların merkezden gönderilecek sorularla yapılacağının altını çizse de; okulda yapılan yazılı sınav farklıdır, yazılı sınavların merkezi olarak yapılması ve sonuçlarının da merkezi olarak değerlendirilmesi farklıdır. Bu nedenle “Yeni bir sınav getirmiyoruz, öğrenciler sınav stresi yaşamayacaklar” şeklindeki söylemler gerçeği yansıtmadığı gibi, komik ifadelerdir ve bunun yeni bir heyecan ve stres getirmeyeceğini söylemek eğitimle hiç ilgisi olmayanların bile dile getireceği ifadeler değildir.

Bu sistem dershanelere kilit vuramaz. Zira sınav olduğu sürece dershanelerin olması kaçınılmaz olacaktır. Bu sistem ile ilgili en büyük endişelerden birisi de müfredata ilişkindir. Her okulda müfredat aynı şekilde işlenememektedir. Bazı bölgelerde kar tatilleri ya da öğretmen açığı gibi nedenlerle müfredatta sıkıntı yaşanması kaçınılmazdır. Bu sistemle birlikte iller arası, bölgeler arası, okullar arası eşitsizliğin de giderilmeyeceği çok açıktır.”

 

“MÜDÜR KOLTUKLARI RESMEN YANDAŞLARA SATILIĞA ÇIKARILDI”

 

Bakanlığın her yaptığı işte olduğu gibi yönetici atamalarını da eline yüzüne bulaştırdığını savunan Koncuk, “Yeni Yönetici Atama Yönetmeliği yazılı sınava ek olarak sözlü sınav uygulaması getirdi. Sözlü sınavın sakıncalarını anlatmamıza rağmen, Bakanlık eleştirileri görmezden geldi. Nitekim yönetmelik yayınlandıktan kısa bir süre sonra endişelerimizde ne kadar haklı olduğumuz ortaya çıktı. Yönetmelikte getirilen sözlü sınav uygulaması ile birlikte milli eğitim tarihindeki en büyük torpilli atamalara imza atılmaktadır. Bazı adaylara, yazılı sınavdan yüksek puan almasına, yani mesleki yeterliliğini kanıtlamasına rağmen, sözlü sınavda düşük puan verilmekte; bazı adaylara da yazılı sınavdan düşük puan almasına rağmen sözlü sınavda torpilli puanlar verilmektedir. Dolayısıyla ideolojik ve keyfi uygulamalar neticesinde yönetici kadrolarına hak etmeyenler atanmaktadır. Müdür koltukları artık resmen yandaşlara satılığa çıkarılmıştır.

İktidarı yıkayıp, yağlayan, ideolojileri birbiriyle örtüşen, aynı siyasi tutumlara sahip olanlara koltuklar emanet edilmektedir. Burada ehil olmak, bilgi ve tecrübe sahibi olmak hiç önemli değildir. Artık okul müdürlerinin bir kısmı o makamlarda bileğinin hakkıyla değil, bir yerlerden gelen talimatlarla oturmaktadır. Ehil olmak, yerini yandaş olmaya bırakmıştır. Yandaş sendikanın üyeleri alenen kayırılmaktadır” ifadelerini kullandı.