DSP meğer önden yemlenmiş
20 Şubat 2019 17:30
DSP Genel Başkanı Önder Aksakal gözümde siyasi ahlak ve sorumluluktan yoksun birisi.
Safile USUL H&H YORUM
Sizi temin ederim, bir Avrupa ülkesinde hiçbir siyasetçi bunu yapmaz.
Yaparsa siyasetten dışlanır, ahlaksız muamelesi yapılır.
Bu, Önder Aksakal kendini şöyle savunuyor…
Amacımız oyları bölmek değil. CHP bize ittifak teklif etmedi.
Ki, CHP yönetimi DSP ve Sarıgül yönetimi konsunda sonuna kadar başarısızdır. Bunun farkındayım. Bu olayın en önemli sorumlusu zaten CHP yönetimidir.
Ama CHP DSP’ye ittifak teklif etmemiş olsa bile…
DSP’nin İstanbul’da CHP oylarını bölmesi siyasi değerlere ihanet değil midir?
Siyaset neden yapılır, bir toplumsal amaç, bir ideal ve siyasi değerler için.
Gitmesi istenen bir siyasi iktidar lehine seçimde muhalif oylar bölünür mü?
Bunu yapana adam denir mi?
Denmez.
Yok neymiş amacı oyları bölmek değilmiş.
Almış eline silahı, hedefli ateş etmiş, öldürmüş veya yaralamış, amacım zarar vermek değildi diyor.
Dalga mı geçiyorsun sen bizimle?
Bu arada şunu da öğrenmiş bulunuyoruz DSP Genel Başkanı’nın anlatımlarından…
DSP Genel Başkanı seçildiğinde Erdoğan bunu arayıp, tebrik etmiş.
E, biliyor sosyal demokrat partilerin oyları bölerek, kendisini her daim iktidara taşıdığını.
İlerde lazım olur diye önden bir ayarlama yapmış.
Sonra bu tebrikten çok derin etkilenen Önder Aksakal Erdoğan’ın peşine düşmüş.
Defalarca ondan randevu istemiş.
Ama o zaman randevu alamamış. O anda Erdoğan’ın bir işine lazım değilmiş.
Ne zamanki yerel seçim yaklaşmış.
Erdoğan bunu aratıp, randevu vermek istemiş.
Önder Aksakal ise, şu anda bunu yaparsa şimsekleri üstüne çeker diye kabul etmemiş ve Erdoğan’a, “31 Mart’tan sonra görüşelim” demiş.
Çok belli ki, Önder Aksakal küçük bir dükkanın patronu olarak yaşayabilmek istiyor ve bu nedenle de Erdoğan’ın maddi himayesi altına girmek istiyor.
Bu nedenle de hesaplarını buna göre yapıyor.
Yoksa Şişli’de, İstanbul’da sosyal demokrat oylar bölünecek, İstanbul’u siyasi iktidar alacak filan, umurunda değil.
Erdoğan eksenli birisi.
Ve, Erdoğan bu işlerin hesabını iyi yapıyor.
7 Haziran 2015’de de genel seçimde darmadağın olduğunda o sarsıntıdan Deniz Baykal ile çıkmıştı.
Neyse…
Şimdi önümüzdeki maç olan 31 Mart’a bakalım.
ÇOCUK HAKLARI
Dün gazetelerde vardı.
Kadının biri bir adamla, daha doğrusu bir alçakla ikinci evliliğini yapıyor.
İlk evliliğinden olan iki yaşındaki kızı da yanında.
Yeni evlendiği adam bu kız çocuğunu döve döve öldürüyor.
Bu çocukların haklarını kim koruyacak?
Mecbur mu bir çocuk annesinin evlendiği ikinci adamın kurbanı olmaya.
Bir çocuk kendi babası veya annesi dışında bir başka adam veya kadınla yaşamak zorunda olmamalı.
Bu bence çok derin bir çocuk hakkı ihlali.
Bu konuda ilerde konuşmamız lazım hep beraber toplumda.
Bu arada, kadına şiddet kadar çocuğa şiddet de önemli.
Hatta bence daha da önemli.
Çünkü bir çocuk kendini koruyamayacak kadar bedenen küçük. Donanım olarak tamamen çaresiz.
Ağzı var, dili yok.
Yazarın Son Yazıları:
Demek ki bir değişiklik yok
Özgür Özel’i yakından tartmak istiyor
Almanya Cumhurbaşkanı ve İmamoğlu
