Bahçeli: üç hilal'in altında kendisine ve emellerine asla yer yoktur

Bahçeli: üç hilal'in altında kendisine ve emellerine asla yer yoktur
25 Haziran 2013 11:45

Bahçeli, Başbakan Erdoğan, bir de üstüne üstlük Erzurum’da Üç Hilalli bayrağımızın asılmasını önermiş ve gururumuz diyerek övmüştür.

Bahçeli “Başbakan’ın bugünlerde Üç Hilal hayranlığı dikkat çekicidir. Bundan
sonra; ırkçı, kafatasçı, kovboy, Fatiha bilmeyenler, hayvanlar, morg
bekçileri dediği aziz dava arkadaşlarıma iltifatlar yağdırırsa kimse
şaşırmamalıdır. Başbakan Erdoğan’a bildirmek isterim ki, Üç Hilal’in
altında kendisine ve emellerine asla yer yoktur ve olmayacaktır”
diye
konuştu.

Bahçeli, “Milli iradeye saygı mitingleri tertip ederek millet huzuruna
çıkan, gönül ve görüş ayrılıklarını iyice derinleştirmeyi hedefleyen
Başbakan Erdoğan ve PKK’lı müttefiklerinin birliğimizi yıkmaya solukları
yetmeyecektir. Çünkü güvence Milliyetçi Hareket’tir. Allah’a şükürler
olsun ki biz de; mangal gibi yürek, çelik gibi bilek ve yenilmeyecek bir
irade vardır”
dedi.

“KARŞIMIZDA KİMSEYİ DİNLEMEYEN BİRİSİ VARDIR”

Başbakan Erdoğan’ı eleştiren Bahçeli şunları söyledi; “Kendisi otoriter
arzuların yakın markajına girmiş, büyüsüne kapılmıştır. İpini koparmış
şamandıra misali nerede duracağı, nerede sakinleşeceği ve nerede
akıllanacağı belli değildir. Yolundan gittiği, çizgisini takip ettiği,
rehber tayin ettiği diktatörlere benzemek ve onlar gibi olabilmek için
yoğun bir çabanın içerisindedir. Karşımızda kimseyi dinlemeyen birisi
vardır. Karşımızda kendisini dev aynasında gören birisi görülmektedir.
Karşımızda kendisini herkesten üstün tutan, anlaşmaya, konuşmaya ve
uzlaşmaya kapalı birisi durmaktadır. Başbakan Erdoğan büyüklük taslamış,
benlik davası gütmüş, kendini Kaf Dağı’nın tepesinde görmüştür.”

“KENDİSİNİ BENİMSEMEYEN HER KESİME ATEŞ PÜSKÜRMÜŞTÜR”

Bahçeli, “Başbakan sanal medyanın peşine düşmüş, Twitter polisliğine
soyunmuş, Facebook’ta iz sürmüş, sanatçıları hedef göstermiş,
öğrencileri haşlamış, öğretmenleri azarlamış, çiftçilere sövmüş,
gençlerle ters düşmüş, kim itiraz ediyorsa kötülemiştir. Başbakan
Erdoğan yandaş olmayan, ama saygınlığı ve tarafsızlığı da hiç kalmayan
medyaya, iş ve sermaye çevrelerine, kendisinden olmayan her canlıya,
kendisini benimsemeyen her kesime ateş püskürmüştür. İşte büyüklenmenin,
kendini beğenmişliğin son aşaması budur. Son günlerdeki olaylar
neticesinde; örnek alınan, gıptayla bakılan, hayranlık uyandıran bir
ülke haline geldiğimiz söylemlerinin gerçek dışı olduğu gün ışığına
çıkmıştır”
diye konuştu.

“BAŞBAKAN ERDOĞAN’A GÖRE HAK ARAYAN HERKES TEHDİTTİR”

“AKP’nin tüm politikaları, tüm vaatleri ve tüm sözleri birer birer
buharlaşmıştır”
diyen Bahçeli şunları söyledi; “Demokrasiyi
içselleştiremeyen, samimi şekilde benimseyemeyen ve siyasetine dahil
edemeyen bir partinin artık yapacağı, vereceği ve sağlayacağı bir şey de
kalmamış demektir. Özel hayatlara ters bakışı, herkesi bir kalıba sokma
ısrarı, saygısızca insanlarımızı ayırma ve cepheleştirme inadı sabır ve
sebat bırakmamıştır. Başbakan Erdoğan cambaza bak mealinden hareket
ederek, gün gibi meydanda olan beka sorunlarını istismar ve yapay
çatışma alanları inşa ederek örtmeye çalışmaktadır. Bundan dolayı
milletimizi kutuplaştırmak, küstürmek için sürekli kin ve nefret
aşılamaktadır. Gezi Parkı bunun için önemli bir saha olmuştur.
Başbakan’ın her sözü germekte, her beyanı kızgınlıkları artırmaktadır.
Başbakan Erdoğan’a göre hak arayan herkes tehdittir. Demokrasi talebinde
bulunan herkes sakıncalı ve mahsurludur. Sesini duyurmaya, hakkını
aramaya, taleplerini sıralamaya kim kalktıysa ya faiz lobisine parasız
neferlik yapmakla suçlanmış ya da oynanan oyuna kurban edilmekle itham
edilmiştir.”

“TÜRK GENÇLİĞİ SENİ KARA KALEMLE NOT ETMEYİ SÜRDÜRECEKTİR”

Bahçeli, “İstanbul’un doğal ve tarihi güzelliği seninle darbe üstüne
darbe almıştır. Yabancılar seninle İstanbul’a konmuş, Arap şeyhleri
senin yardım ve ön açmanla boğazı parsellemişlerdir. Şimdi kalkıp da
masum vatandaşlarımızı ve gençlerimizi işgalcilerle bir görmen, aynı
kategoriye sokman ayıptır, iftiradır. Ayrıca Başbakan Erdoğan’a göre
genç kardeşlerim çok kötü oyuna gelmiştir. Birileri gençlerimizi çevre
diye aldatmış, yeşil diye aldatmış ve tezgahın içine düşürmüş ve
kullanmıştır. Başbakan Erdoğan bilmelidir ki, masumane ve şiddete
varmayan taleplerle kendilerini ifade eden gençlerimizi azarlamak,
aldatıldıklarını iddia etmek, küçümsemek kendisine bir şey
kazandırmayacaktır. Sayın Başbakan unutma ki, Türk gençliği aldanmaz,
aldatmaz ve kimsenin oyununa da bile bile kapılmaz. Sen aldatmanın
manifestosunu yazmaya devam et, Türk gençliği de seni kara kalemle not
etmeyi sürdürecektir. İnanıyorum ki, Başbakan’ın böylesine aşağılayıcı
ve hafife alıcı sözlerine en kat’i cevabı da bizzat Türk gençliği
sandıkta verecek, bu zihniyeti silkeleyip, sallayıp koltuğundan yüz üstü
düşürecektir”
dedi.

“BAŞBAKAN ULEMA MIDIR, ALLAME MİDİR?”

Başbakan Erdoğan’ın manevi değerleri siyasi malzeme yapmaktan bir an
olsun vazgeçmediğini belirten Bahçeli, şunları söyledi: “Sanki yüce
dinimizi kendi tekeline almış gibi hezeyan içinde açıklamalarda
bulunmaktadır. Şu sözler Başbakan’ın ağzından Samsun’da yapmış olduğu
konuşmasında bir bir dökülmüştür: “Namazda kıyamla direniriz, onlar
milyonlarca tweet atsınlar, bizim tek bir besmelemiz oyunları bozar.
Bunlar ancak düşmana karşı söylenecek sözlerdir. Bunlar ancak milleti
bölmeye ve iki farklı uca taşımaya çalışan eski tip siyaset
çürümüşlüğünün bir yansımasıdır. Başbakan Erdoğan kendisini ne
zannetmektedir?Besmele çekmesini bir tek şahsı mı bilmektedir? Yüce
dinimizi yalanlarına, riyakarlıklarına, aslı astarı olmayan ifadelerine
payanda yapmaktan dolayı hiç mi yüzü kızarmamaktadır? Bu kafa yapısıyla
Türk milleti nereye kadar gidecektir?Başbakan kimin iyi kimin kötü
Müslüman, kimin mümin kimin münkir olduğuna karar verecek ehliyeti
kendisinde nasıl görebilmektedir? Başbakan ulema mıdır, allame midir?”

“BU KESİNLİKLE ŞEYTANİ BİR EĞİLİMDİR”

Bahçeli, “Besmele çekerek oyunları bozduklarını söyleyen Başbakan,
Amerikan askerlerine dua ettiği, küresel kanlı projelere eşbaşkanlık
yaptığı zamanları ne çabuk unutmuştur? İşgalcilere kapılanmak, Müslüman
kanını oluk oluk akıtanlara, bölünmemizi ve parçalanmamızı gözleyenlere
sarılmak ve dalkavukluk yapmak İslam’ın neresinde yazılıdır?Bununla
birlikte merhamet ve hoşgörü abidesi kutlu dinimizi bölücülüğe bahane
bulmak amacıyla insafsızca malzeme yapan Başbakan; akıl, zeka ve gönülle
arasındaki bağı koparmış atmıştır. Bu ayıptır, bu günahtır ve bu
kesinlikle şeytani bir eğilimdir” dedi.

“BAŞBAKAN CAMİLERDEN İÇKİ İÇENLER KİMDİR?”

Bahçeli, ” Başbakan için İmralı canisiyle masaya oturmak, PKK’nın
taleplerini aşama aşama cevaplamak ve PKK’nın sözde asayiş birlikleri
oluşturmasını sessizce izlemek yerinde olup insani ve itikatlarımıza da
uygundur. İşte bu şirkin ta kendisidir. İşte bu günahın karesidir.
Başbakan Erdoğan; papaz cübbeleri giydiğini, Papa heykelleri altında
imzalar attığını, kiliseleri onardığını, misyonerlere ortam açtığını
Türk milletinin unuttuğunu mu sanmaktadır?Bu aralar sıklıkla dile
getirdiği camilerde içki içildiği, ayakkabıyla girildiği ve baş örtülü
kızlarımıza saldırıldığı iddiaları da geçiştirilecek türden değildir.
Sayın Başbakan camilerden içki içenler kimdir?” dedi.

“TÜRK BAYRAĞINI ÖVMESİ VE EVLERE ASILMASINI HARARETLE TAVSİYE ETMESİ İKİ YÜZLÜLÜKTÜR”

“Bayrağı provokasyon aracı olarak gören kişi de hepimizin malumu olup
Başbakan’dan başkası değildir” diyen Bahçeli, şunları söyledi: “Biz Türk
bayrağına hükümet kaynaklı hakaretleri, tacizleri ve bölücü alçaklarca
yapılan küstah müdahaleleri reddettiğimiz için 20 Nisan 2013 günü
İzmir’de bayrak temalı açık hava toplantısı yapmıştık. Ve
bağımsızlığımızın, şerefimizin sembolü olan bayrağımızı bağrımıza
basmış, hak ettiği yükseklerde, hak ettiği zirvelerde ne pahasına olursa
olsun dalgalanacağını dosta da, düşmana da göstermiştik. Şimdilerde
Başbakan Erdoğan sanki rüyasında görmüş gibi, sanki aklı başına yeni
gelmiş gibi bayrağa sahip çıkmaya çalışmaktadır. Sayın Başbakan, İmralı
canisiyle pazarlık yapan, PKK paçavralarının meydanlarda sallanmasına
onay veren birisinin Türk bayrağını övmesi ve evlere asılmasını
hararetle tavsiye etmesi iki yüzlülüktür.”

“KUZEY KÜRDİSTAN BEYANLARINA SESSİZ KALACAKSIN, HEM DE BAYRAK DİYECEKSİN”

Bahçeli, “Sen ‘oyun bozuyorum, tarih yazıyorum’ derken en büyük oyunun
sayfalarını bölücü teröristlerle, küresel destekçilerinle kanlı mürekkep
eşliğinde yazdığını görmeli ve kabullenmelisin. Hem süreç ihaneti
kapsamında sözde Kuzey Kürdistan beyanlarına sessiz kalacaksın, hem de
bayrak diyeceksin. Hem İmralı canisiyle Türk milletini müzakere edecek,
ev hapsi için fırsat kollayacak, Türkiye’yi bölmek için PKK’ya kucak
açacaksın; hem de Türk bayrağına sahip çıkacaksın. Hem milliyetçiliği
ayaklar altına alacak, Türklüğü silmeye kalkışacak, kimliğimizi sabote
etmeye yelteneceksin; hem de bayrak asın diyerek yaygara koparacaksın.
Sen git de İmralı canisinin posterlerini, PKK’nın kanlı paçavralarını
sokaklara, meydanlara ve evlere asanlara huşu ve hayranlık içinde bak.
Sana bundan başkası yakışmaz, sana bundan başkası şık düşmez”
diye
konuştu.

“ÜÇ HİLAL’İN ALTINDA KENDİSİNE VE EMELLERİNE ASLA YER YOKTUR”

Bahçeli, “Başbakan Erdoğan, bir de üstüne üstlük Erzurum’da Üç Hilalli
bayrağımızın asılmasını önermiş ve gururumuz diyerek övmüştür.
Başbakan’ın bugünlerde Üç Hilal hayranlığı dikkat çekicidir. Bundan
sonra; ırkçı, kafatasçı, kovboy, Fatiha bilmeyenler, hayvanlar, morg
bekçileri dediği aziz dava arkadaşlarıma iltifatlar yağdırırsa kimse
şaşırmamalıdır. Başbakan Erdoğan’a bildirmek isterim ki, Üç Hilal’in
altında kendisine ve emellerine asla yer yoktur ve olmayacaktır”
dedi.