MEB, Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nde değişiklik yaptı. Eğitim Sen Eğitim Uzmanı Dr. Erkan Aydoğanoğlu, “Okul öncesi ve ilköğretim çocuklar için temel ve özel bir dönemdir. Bu yönetmelik ile çocuklar devlet memuru misali terbiye edilmeye çalışılıyor. Bu yönetmelik sorun çözmüyor, sorun yaratıyor” dedi.

 

 

 

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nde değişiklik yaptı. Öğrencilere, olumsuz davranışlarının özelliğine göre verilen “uyarma” süreci, “sözlü uyarma”, “öğrenci ile sözleşme imzalama” ve “veli ile görüşme” olarak yeniden belirlendi.

 

 

ÇOCUKLARI SÜRGÜN BEKLİYOR

 
Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yeni düzenlemeye göre, öğrencilere, olumsuz davranışlarının özelliğine göre gelişim dönemleri de dikkate alınarak bilinçlendirme ile düzeltilebilecek davranışlar için “uyarma” süreci uygulanacak. “Uyarma” süreci, “sözlü uyarma”, “öğrenci ile sözleşme imzalama” ve “veli ile görüşme” süreçlerinden oluşacak.

 

 

Sözlü uyarma; öğretmen öğrenciyle görüşecek. Öğrenciden beklenen olumlu davranışın neler olabileceği anlatılacak. Olumsuz davranışlarının devamı halinde öğrenci uygulanabilecek yaptırımlar konusunda uyarılacak.

 

 

Öğrenci ile sözleşme imzalama; öğrencinin sözlü uyarılmasına rağmen olumsuz davranışlarını sürdürmesi halinde öğrenci ve öğretmen arasında bir görüşme gerçekleştirilecek. Bu görüşme sonucunda öğrenci sergilediği olumsuz davranışlarını değiştirmeyi kabul edeceğine ilişkin Öğrenci Sözleşme Örneği imzalayacak.

 

 

Veli ile görüşme; öğretmen, öğrencin bu olumsuz davranışlarını sürdürmesi durumunda veliyi okula davet edecek. Okul yöneticilerinden birinin ve varsa rehber öğretmenin de katılımı ile yapılan görüşmede, öğrencinin olumsuz davranışları ve uygulanabilecek yaptırımlar veliye bildirilecek. Velinin toplantıya gelmemesi durumunda tutanak tutulacak. Bu aşamalardan sonra öğrencinin olumsuz davranışlarını sürdürmesi durumunda; öğretmen, yazılı belgelerin bulunduğu dosyayı hazırlayacağı raporla birlikte görüşülmek üzere öğrenci davranışlarını değerlendirme kuruluna verecek.

 

 

Kınama; öğrenciye, yaptırım gerektiren davranışta bulunduğunu ve tekrarından kaçınması gerektiği okul yönetimince yazılı olarak bildirilecek.

 

 

Okul değiştirme; öğrenci, bir başka okulda öğrenimini sürdürmek üzere bulunduğu okuldan naklen gönderilecek.”

 

 

CEZALANDIRILACAKLAR ÇOCUK!

 
Eğitim Sen Eğitim Uzmanı Dr. Erkan Aydoğanoğlu, “Okul öncesi ve ilköğretim, çocuklar için temel ve özel bir dönemdir. Bu yönetmelik ile çocuklar devlet memuru misali terbiye edilmeye çalışılıyor. Bu yönetmelik sorun çözmüyor, sorun yaratıyor” diyerek yönetmeliği eleştirdi.

 

 

Aydoğanoğlu, bu yönetmelik ile okul öncesi ve ilkokul öğrencilerinin resmen hizaya çekilmek istendiğine değinirken, şunları kaydetti:

 

 

“Bu yönetmelik teknik bir yönetmelik gibi görünse de nedenle ilgilenmeden doğrudan maddelerin sıralandığı bir yönetmelik. Okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve imam-hatip ortaokulu öğrencilerine uygulanmaya çalışılan bu yönetmelik, memurlara uygulanan disiplin yönetmeliğini anımsatıyor. Uyarma, kınama, sürgün cezası gibi bu yönetmelikte de uyarma, kınama ve okul değiştirme olarak nitelenen sürgün yer alıyor. Atlanan en önemli nokta ise bu yönetmeliğin çocuklara uygulanacak olması. MEB’in yapması gereken çocuğun neden sorunlu olduğuna ilişkin pedagojik nedenlerle ilgilenmek olması gerekirken çocukları cezalandırma yöntemini seçiyor. Çocuklar psikolojik danışmanla görüştürülüp neden sorunlu diye araştırılmalıdır. Cezalandırma bir çözüm değil.”

 

 

 

Kaynak: Birgün / Burcu Cansu