‘Çobanı vurun, koyunlar dağılacaktır’

‘Çobanı vurun, koyunlar dağılacaktır’
16 Mart 2013 05:57

Bizim milli-ulusalcı güçlerin artık keskin bir paradigma değişikliğine giderek, zafere kısa sürede ve en emin yollardan kavuşabilmesi için öğrenmenin de ötesinde kavranarak uygulanabilmesi amacıyla, Amerikalı iki yazarın uzun yıllar önce yazdıkları ve Türkçe çevirisi olan bir ”Siyasal strateji” kitabının bölümlerinden birinin adını, sırf o konuyu işleyeceğim için bu yazımın başlığı olarak aldım.

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

Aslında kitapta ”Siyasal strateji’‘yi ilgilendiren 48 taktik örnekle anlatılıp analiz edilerek okuyucunun bilincine sunuluyor.

Bugün AKP iktidarının ve onun başı BOP Eşbaşkanı Recep Erdoğan’ın uygulamalarına baktığımız zaman tamamen bu kitaptaki stratejiyi uyguladığını bütün çıplaklığıyla görüyoruz.
”Çobanı vurun, koyunlar dağılacaktır” stratejisini şimdi bu yazıda okuduktan sonra buna tam ikna olmuş olacaksınız.

Çünkü bu stratejiyi dostu ve işbirlikçisi BOP Eşbaşkanı Recep Erdoğan’a öğreten ve uygulattıran ve bunu dikte ettiren ABD’nin bizzat kendisidir.

Ankara’da Kızılay’ın göbeğinde, bir binada en az 35 kişilik Amerikan strateji danışmanları sırf bu iş için çalışmaktadırlar.

Bu yazıyı okuduktan sonra yurtseverlerin, aydınların, Türk ve Türkiye sevdalısı etkili siyasi liderlerin ve kahraman ”Türk Ordusu”nun terörle savaşmış, 2002’de AKP’nin iktidar olduğu yıla kadar terörü bitirmiş, şehit sayısını sıfırlamış çok sayıda muvazzaf ve emekli generalimizi ki, içlerinden birisi Türkiye’nin 26.Genelkurmay başkanıdır, çok sayıda subay ve astsubayımızı,yurtsever,Atatürkçü bilim insanımızı neden Silivri ve Sincan esirhanelerine tıktığını anlayacaksınız.

Önemli olan Atatürkçü, milli-ulusalcı yurtsever güçlerinde hukuksal demokratik çerçeve içerisinde kendine özgü yöntemler geliştirerek rakiplerine karşı mücadele verirken ”Çobanı vurun, koyunlar dağılacaktır” stratejisini uygulamalarıdır.

Aksi taktirde sineklerle uğraşılarak, bundan hep BOP Eşbaşkanı RTE ve ABD’nin ”Okyanus ötesi” bağlantılı işbirlikçi ”Gaflet ve dalalet ötesi” bedbahtları karlı çıkar.

Bu konuyu ilgili bölümdeki bilgileri özetleyerek telif şeklinde bilginize sunmak istiyorum, sevgili okuyucular.
Bu kitabı okuyanlar zaten okumuştur.

Ama ”HALKINHABERCİSİ” internet haber sitesini çok etkili aydınların ve siyasette karar vericilerin okuduğunu biliyorum.

Bu bağlamda bir siyasetçi olarak, naçizane benim yazılarımın da okunduğunu tahmin edebiliyorum.

Bu kitapta “ÇOBANI VURUN, KOYUNLAR DAĞILACAKTIR’’ stratejik bölümü “Sorun çoğunlukla tek bir güçlü bireyden kaynaklanıyor olabilir: Kışkırtıcı, kendini beğenmiş, iyi niyet sömürücüsü. Bu tür kişilere hareket edecek yer verirseniz diğerleri bunların etkilerine kapılacaktır. Neden oldukları sorunların katlanarak çoğalmasına izin vermeyin, bunlar düzeltilemeyecek kadar kötüdür. Onları tek başlarına bırakarak ya da uzaklaştırarak etkisiz hale getirin. Darbeyi sorunun kaynağına indirin, koyunlar dağılacaktır’’ hüküm tümcesiyle başlıyor ve böylelerinin etrafındakileri kaçıp uzaklaşmaya aday sinek seviyesinde görüyor.

Devamla “Herhangi bir grup içinde sorunun izi çoğu kez tek bir kaynağa, her zaman bozgunculuk yapıp kendi huzursuzluğunu gruba bulaştıran mutsuz ve müzmin biçimde tatminsiz kişiye kadar sürülebilir. Siz daha neden etkilendiğinizi anlamadan tatminsizlik yayılır. Bir mutsuzluk düğümünü diğerinden ayırmak ya da olayın nasıl başladığını görmek olanaksız hale gelmeden önce harekete geçin. Öncelikle buyurgan veya sürekli şikayet eden davranışlarıyla sorun yaratanları tanıyın.

Onları fark ettikten sonra değiştirmeye ya da doyurmaya çalışmayın, yalnızca durumu daha da zorlaştırmış olursunuz. Dolaylı ya da doğrudan onlara saldırmayın, çünkü doğaları zehirlidir ve sizi yok etmek için yeraltında çalışırlar… Çok geç olmadan onları sürün. Girdabın deliği haline gelmeden gruptan ayırın. Kaygı uyandırmalarına ve bozgunculuk yapmalarına fırsat vermeyin; hareket alanı tanımayın. Bir kişinin acı çekmesine izin verin, böylece diğerleri huzur içinde yaşayacaktır’’ tümceleriyle çok önemli bilgileri aktarıyor kitap.

“Ağaç devrilince maymunlar dağılır’’ Çin atasözünü de bu bağlamda kitapta bir metafor yapmış ki, oldukça ders verici olarak görüyoruz.

Kitap çok önemli bir noktaya daha değinerek “Dersi iyi öğrenin: Çok başlı düşman gibi görünen şeyi her yönden kamçılayarak zaman kaybetmeyin. Önemli olan tek başı bulun, irade gücü veya aklı ya da en önemlisi karizması olan kişiyi bulun. Ne pahasına olursa olsun o kişiyi uzaklaştırın, çünkü o ortalıktan kaybolduktan sonra gücü etkisini yitirecektir. Bu ayırma fiziksel (sürgün veya saraydan çıkarılma), politik (destek tabanını daraltmak) veya psikolojik (iftira ve ima yoluyla gruptan dışlama) olabilir. Kanser tek bir hücreyle başlar; tedavi edilemeyecek kadar yayılmadan kesin atın.

Her grupta güç bir veya iki kişinin ellerinde yoğunlaşır, çünkü burası insan doğasının hiç değişmediği bir alandır. İnsanlar güneşin yörüngesindeki uydular gibi tek bir kişi etrafında bir araya gelir. Bu tür güç merkezinin artık olmadığı gibi bir yanılsamaya inanmak, sonsuz sayıda hata yapmak, enerji ve zaman kaybetmek, hedefe asla vuramamak demektir. Dışta oyuna uygun olarak oynarlar, güç birçokları arasında paylaşılmış gibi yaparlar, fakat içte gözler kartları elinde tutan birkaç kişi üzerinde odaklanmıştır. Üzerinde çalıştıkları kişiler bunlardır. Sorun ortaya çıktığında altta yatan nedeni ararlar, kargaşayı çıkaran, toplumdan dışlanmasının ya da sürgün edilmesinin suları tekrar durultacağı tek güçlü karakteri ararlar’’ bilgileri bize bir taraftan bu durumlarda neler yapmamız gerektiğini aktarırken diğer taraftan ABD’nin sömüreceği ülkelerde işbirlikçi ve taşeron olarak kullanacağı kişileri hangi karakterlerden seçtiğini bize anlatmaktadır.

Kitapta yine devamla “Şunu unutmayın: Ortalığı karıştıranlar grubun içinde saklanarak çalışırlar, eylemlerini diğerlerininkilerin arasında gizlerler. Onların hareketlerini görünür kılın, rahatsız etme güçlerini yitireceklerdir…  Düşmanlarınızı soyutlamak yok etmekten çoğu kez daha iyidir, daha az zalim görünürsünüz. Ama sonuç aynıdır, çünkü güç oyununda soyutlama ölüm demektir… En etkili soyutlama şekli kurbanlarınızı güç tabanlarından ayırmaktır. Mao Tse-tung yöneten seçkin tabakada birini ortadan kaldırmak istediğinde o kişiyle doğrudan doğruya yüzleşmezdi; adamı soyutlamak için sessizce ve sinsice çalışırdı, güçlerini bölüp ondan uzaklaşmalarını sağlar ve desteğini küçültürdü. Adam kısa süre içinde kendi kendine ortadan kaybolurdu’’ taktik bilgileri çok ilginç bir şekilde anlatılıyor.

Bu bölümün sonlarına doğru “Son olarak çobanı vurmanızın nedeni bu eylemin koyunların umudunu herhangi bir mantıklı düşüncenin ötesinde kırmasıdır. Hernendo Cortes ve Francisco Pizzaro ufak güçlerini Aztek ve İnka İmparatorluğu’na yönelttiklerinde birkaç cephede savaşma hatasını yapmadılar; kralları Moctezuma ve Atahualpa’yı ele geçirdiler. Büyük bir imparatorluk ellerine düştü. Liderleri gittikten sonra merkezi yerçekimi yok olmuştu; etrafında dönecekleri bir şey kalmadı ve her şey dağıldı. LİDERLERİ HEDEF ALIN,ONLARI ÇÖKERTİN,BU KARGAŞADA ORTAYA ÇIKACAK OLAN SONSUZ FIRSATLARI ARAYIN’’ tarihsel deneyimlerin yoğurduğu keskin yasayı bize aktaran kitap çok etkili bir ders veriyor.

Çok etkileyici ve ilginç metaforlar yapan kitapta “…Semirmiş koyun sürüsü. Bir iki koyun çalmak için değerli zamanınızı harcamayın; koyunlara bekçilik eden köpeklere saldırarak hayatınızı veya uzuvlarınızı tehlikeye atmayın. ÇOBANI HEDEF ALIN. ONU UZAKLAŞTIRIN, KÖPEKLER DE ONU İZLEYECEKTİR. ONU ORTADAN KALDIRIRSANIZ SÜRÜ DAĞILACAKTIR; KOYUNLARI TEK TEK TOPLAYABİLİRSİNİZ ARTIK’’ tümceleri her şeyi tüm berraklığı ile açıklamaya yetiyor.

Ve Kitap, VIII.Yüzyıl “Tang Hanedanı’’ dönemin Çinli şairi Tu Fu’dan aktardığı “Eğer yay kullanacaksanız en sağlamını seçin. Eğer ok kullanacaksanız en uzununu seçin. Biniciyi vurmak için önce atını vurun. BİR ÇETEYİ ELE GEÇİRMEK İÇİN ÖNCE LİDERİNİ YAKALAYIN…’’ önemli vurgularla işin omurga kısmına dalış yapıyor.

Kitapta anlatılan “Birisine vermeniz gereken zararı o şekilde vermelisiniz ki, intikam alacağından korkmanız için gerek kalmamalıdır, diye yazmıştır Machievelli. Eğer düşmanınızı çevresinden ayırmak için harekete geçerseniz bunun karşılığını verecek silahı olmamasını sağlayın. Başka bir deyişle, bu yasayı (ÇOBANI VURUN, KOYUNLAR DAĞILACAKTIR) uygularsanız, üstün konumda uygulayın, böylece öfkesinden korkacak biri kalmasın’’ bilgileri, bize bugün ERGENEKON, BALYOZ vs uydurma davalarında BOP Eşbaşkanı RTE’nin, ben Ergenekon’un savcısıyım diyerek içeri tıktırdığı etkili ve yetkili insanların bir daha kendisinden intikam almayacak şekilde ümüğünü sıktırması bu yöntemi anımsatmıyor mu?

Ama, “Yok öyle üç kuruşa beş köfte’’ sözümüzü anımsatalım ABD işbirlikçisi BOP Eşbaşkanı Recep Erdoğan’ın Yüce Türk Yargısı’nın önüne çıkarılıp yaptıklarının hesabını vereceğine olan yürekten  inancımızı bir daha güçlü bir şekilde haykıralım.

Türkiye, Türk, Atatürk, Cumhuriyet ve bizi çağdaşlığa ulaştıran Atatürk devrimlerini hedef alıp düşmanlık yaparak bizi yok edip Araplaştırmak isteyen bütün gaflet ve dalalet ötesi bedbahtlarla mücadele ederken hukuk ve demokratik yöntem çerçevesinde “ÇOBANI VURUN, KOYUNLAR DAĞILACAKTIR’’ stratejisini uygulamaya milli-ulusalcı yurtseverler olarak mecburuz.

Ya yok olmayı ya da zaferi seçeceğiz.

SURİYE FATİHİ AHMET EFENDİ’DEN İNCİLER

Dün Diyarbakır’a giden Suriye Fatihi, yandan çarklı bakışlı, iç dünyamızı ferahlatıcı gülümsemeli ultra-süper dışişleri nazırı Ahmet Efendi “Hükümetin güçlü bir iradesi var. 2005’TE Başbakan’ın konuşmasında söylediği bu mesajlar hak demokrasi mesajları taptazedir hala. Bahar geldi mi cemre düşer havaya suya; muhabbet cemresi de İzmir, Ankara ve Diyarbakır’a düştü. Buradaki Diyarbakırlı kardeşlerimizin bu şekilde algıladığını görüyorum’’ incilerini döktürdü Diyarbakır Belediye Başkanının makamında ki, tamamen doğruları söylüyor!

Çünkü, BOP Eşbaşkanı’nın 2005’deki o konuşmasından sonra, sıfır noktasına gelmiş terör ve şehit sayımız,üzerine yüz binlerce tonluk benzin dökülmüş gibi birdenbire fırlamış ve tekrar binlerce vatan evladının kanı toprağa dökülerek zavallı Ahmet Davutoğlu’nun dediği gibi muhabbet cemresi düşmüş ve vatanımız bugün bölünme noktasına gelmiştir.

Aferin Ahmet, seni kutluyorum; harika bir insansın!

Seni ilk defa 2000 senesinde okuduğum “Stratejik Derinlik’’ adlı derin mi derin kitabını okuyarak ne kadar derin bir adam olduğunu anlamıştım!

Hele o yandan çarklı bakışına ve teatral gülümsemene hayranım!

Yav Ahmet hele ABD eski Dışişleri Bakanı Clinton’la ‘’Çak işareti’’ yapmanı hiç unutamıyorum; hele o anda mevkidaşının senin haline bakarak münzevi gülümsemesi var ya, zihinden çıkarılacak bir tablo değil.

Ahmet, PKK terör örgütünün büyük güç ve moral alarak tekrar oluk oluk kan dökmeye başladığı BOP Eşbaşkanı RTE’nin o gaflet ve dalalet ötesi Ağustos 2005 konuşmasını Türkiye Cumhuriyeti tarihinin önemli bir fetih yıldönümü olarak kutlamanı hiç unutmayacağız ABD’nin derin adamı.

Kutluyorum seni yandan çarklı bakışlı Ahmet Efendi!
Ahmet, yahu Osman Baydemir’in makamındayken birkaç yıl önce AKP Hükümeti için söylediği “Meşe ağacının hangi dalı nerenize battı, Sayın Hükümet’’ kelam-ı kibarını da anımsadın mı diye çok merak ediyorum.


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!