CHP’li Yılmaz: Ben halka güveniyorum, umudun ışığı sönmedi, halk son sözünü söylemedi

CHP’li Yılmaz: Ben halka güveniyorum, umudun ışığı sönmedi, halk son sözünü söylemedi
27 Ocak 2017 17:35

CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, referandum sürecinde herkesi mücadeleye çağırarak, “Demokratik bir savaşa hazır olmalıyız. Bu öneriyi getirenleri pişman etmeliyiz. Korkunun bizi yönetmesine izin vermeyelim. Zafer, korkuyu yok edenlerin olacak” dedi.

 

 

 

 

TOPLUMUN GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLİYOR

 

 

“Dünyadaki en kötü şey korkaklıktır. Gün cesaretli olma ve özgüvenle hareket etme, inanma zamanıdır. Korkunun bizi yönetmesine izin vermemeliyiz. Bundan daha kritik bir dönem olamaz. Bugün hareket etmeyeceksek ne zaman harekete geçeceğiz? Birisinin ’Türkiye’deki demokrasiyi yıkıyorum.’ demesini mi bekleyeceğiz? Bu, demokrasinin rafa kaldırılmasıdır. Asla birbirimizi eleştirmeden bu işi nasıl kotaracağımızı düşüneceğiz. Başka türlü bunun altından kalkmamız mümkün değil. OHAL ile her şeyin yapısının değiştirildiğini kaydederek toplumun genetiği değiştiriliyor” dedi.
REFERANDUM GÜNÜNE KADAR YOLLARDA OLACAĞIM
Öztürk Yılmaz, Türkiye’nin yumuşak karnından vurulduğunu ileri sürerek, bundan sonra referandum gününe kadar mecliste oturmayacağım, yollarda olacağım, halka gerçekleri anlatacağım dedi. Herkesin kukla olduğunu anlatan Yılmaz, “Milletvekillerinin yetkisi elinden alınıyor. Bu bir hırsızlıktır. Esaret yaşarken bu kadar zorlanmamıştım. Buna bir cevabımız olmalı. Milli irade fetişizmini onlara dar etmeliyiz. Milli iradenin bunu istemediğini onlara göstermeliyiz. Ben halka güveniyorum. Umudun ışığı sönmedi. Halk daha son sözünü söylemedi.” dedi.

 

 

DENGE VE DENETİM GEREKLİ

 
Türkiye’ye bu dönemde en çok “Denge ve denetimin” gerekli olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Çünkü bölgede nüfusu 5-10 milyonu geçen devlet istenmiyor. Bölgede İsrail’in güvenliği ve ABD çıkarları için büyük devlet kalsın istemiyorlar. Korkularımız var. Korkularımızı tavan yaptıracak eylemler görüyoruz. Bu kadar hassas bir coğrafyada bütün yetkiyi nasıl güvenip bir kişiye vereceğiz?” dedi.

 

 

KALK ÇOCUK GİDİYORSUN
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz, Musul Başkonsolosu iken IŞİD tarafından rehin alındığı günlerde yaşadığı bir anıyı paylaştı. Yılmaz, anısını şöyle anlattı:
“101 gün esir kaldım. Esaretin 97’nci günüydü. İnsanların yıkıldığı andı ve ben de umutsuzdum. Hükümet bizi satmaya başlamıştı, öyle bir dönemdeydik. Uyku yoktu, teröristlerle birlikteydik. Umutsuzduk, o güne kadar hiç gözümden yaş gelmemişti. 97’nci gün hüzünlendim, içimden Allah’la konuştum. ’Ben çok mu büyük bir günah işledim, niye çektiriyorsun’ dedim. 30 kilo kaybettim, hiçbir şey yiyemiyordum. Bana bir şey söylemesini istedim. Böyle devam etmek istemediğimi söyledim. O esnada hafif dalmışım, sanki bir el sağ omzuma dokundu. ’Kalk çocuk gidiyorsun’ dedi. Hayatımın en mutlu anıydı. O Atatürk’ün sesiydi ve ben 3 gün sonra kurtuldum. Ölümden döndüm.”