Bilecik Belediye Başkanvekili Melek Mızrak Subaşı, AKP Bilecik İl Başkanı Serkan Yıldırım’ın kendisini “ters kelepçe” ile tehdit ettiğini söyledi.

 

Fotoğraf: Melek Mızrak Subaşı Twitter

 

Bilecik Belediye Başkanvekili Melek Mızrak Subaşı, AKP Bilecik İl Başkanı Serkan Yıldırım’ın kendisini üst geçitlere asılan pankart meselesi nedeniyle tehdit ettiğini söyledi.

Sözcü gazetesine konuşan Subaşı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın il ziyaretinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile gelme zamanlarının çakıştığını ve bu nedenle üst geçitlerde reklam duyuruları yapılması konusunda AKP İl Başkanı’na ricada bulunduğunu belirtti.

 

 

Su başı konuya ilişkin şu açıklamalarda bulundu:

 

 

“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ilimize geldiğinde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu ile gelme zamanları çakışmıştı. Buradaki üst geçitler kamuya ait. Belediye kaynakları ile yapılan üst geçitler.

 
O zaman AKP il başkanından şunu rica etmiştik ve özellikle kendisini aradım. ‘Sayın başkanım o üstgeçitler bize ait, bize bir yazı yazın, çünkü bizde reklam duyurularımızı yapacağız. En azından bir yüzüne biz diğer yüzüne siz asın’ dedim.
Sonuçta Cumhurbaşkanı geliyor. Orada AKP İl Başkanı beni yanlış anlamıştı. Dedi ki, ‘ters kelepçe ile gidersin. İndir de göreyim.’ Yanımda bulunan çalışma arkadaşlarım da buna şahit oldu.

 
Ben bu durumda çok üzülüyorum. Bu bir tehdit unsuru olamaz. Ters kelepçe ile gidersin ne demek! Cumhurbaşkanı korumaları yanımda, ‘ters kelepçeyle gidersin’ cümlesini unutmam. ‘Siz beni tehdit mi ediyorsunuz?’ dedim. Hatta bizim birçok birim müdürlerimiz de tehdit aldı. Buraya kim gelirse başımın üstünde yeri var.

 
Cumhurbaşkanı geldiğinde de en çok belediye personeli çalışmıştır. Bunu da şuradan biliyorum. Cumhurbaşkanı korumaları, Erdoğan’ın ilimizi ziyareti sonrasında beni arayarak teşekkür etti. Nazik insanlar, nezaketli insanlar. Fakat bu tarz tehditler artık bitmeli. Öyle değil mi? ‘Artık hükümet bende, yetki bende, al görürsün’ Bu değil. Şehrin önde gelenleri olarak rahatlıkla konuşmalıyız. İnsanların kargaşaya mahal vermeden bu seçim sürecini yönetmeliyiz.”