CHP’li Dudu: Cemevlerine ibadethane statüsü verilsin!

CHP’li Dudu: Cemevlerine ibadethane statüsü verilsin!
25 Ağustos 2017 11:10

CHP Hatay Vekili Av. Mevlüt Dudu, Türkiye’nin kabul ettiği uluslararası sözleşmeler ile Anayasa’nın din ve vicdan hürriyeti ilkesi esas alınarak, cemevlerine “ibadethane” statüsü verilmesi için 442 sayılı Köy Kanunu, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu başta olmak üzere toplam 14 kanunda değişiklik yapan bir yasa teklifini TBMM Başkanlığı’na sundu.

 

 

 

CHP Hatay Milletvekili ve PM Üyesi Av. Mevlüt Dudu, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

 

 

“Bu düzenlemeler ile ‘cami, mescit, sinagog, havra gibi’ gibi ‘cemevleri’ de ibadethane statüsüne alınmaktadır. Böylece kanun uygulayıcısının ya da yüksek yargının içtihatlarında ikileme düşmesinin önü kapatılmaktadır.

Köy Kanunu değiştirilerek, cami gibi “cemevleri” de köyün orta malları kapsamına alınarak, ibadethane statüsü hukuki güvenceye alınmaktadır.

Cemevlerinin cami, mescit ve diğer ibadethaneler gibi aydınlanma giderlerinin karşılanmasının yanı sıra, Bina Vergisi, Gelir Vergisi, bina inşaat harcı, iskan harcı, Kurumlar Vergisi, Elektrik ve Havagazı Vergisi gibi muafiyetlerden yararlanması sağlanmaktadır.Teklif ile Toplu Konut İdaresi’nin kaynaklarının cemevi inşaatı için de kullanılması, İmar Kanununun değiştirilerek, cemevlerinin yasal statüde tanımlanması sağlanmaktadır.”

 

 

Dudu, AKP’nin yeni müfredatta Alevilerin taleplerini ortaya koymadığını belirterek, “AKP bugüne kadar her alanda olduğu gibi Alevi çalıştaylarını da göstermelik yaptığını kanıtlamıştır. AHİM kararları yeni müfredatta dikkate alınmamış, imam hatiplere cihat öğretimi müfredata alınmış ama Alevi inancı ve kültürüne ilişkin öğretiler yok sayılmıştır” eleştirisini getirdi.

Dudu, “Türkiye’nin sosyo-politik din gerçekliğinin ayrılmaz bir parçası olan Alevilik, inanç ve gelenek bütünü çerçevesinde Türk hukuk sisteminde yer bulmalıdır” vurgusunu yaptı.

 

 

Yasa teklifinin gerekçesinde şu ifadelere yer verildi:

 

 

“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM); 203 Türk vatandaşının, Türkiye Cumhuriyeti’nin AİHS’nin 9. maddesini ihlal ettiğine yönelik 31 Ağustos 2010 tarihinde açtığı dava sonucunda önemli kararlar almıştır. 27 Nisan 2016 tarihinde alınan kararda; Türkiye’de ulusal mevzuat uyarınca cami, kilise ve sinagogların elektrik faturalarını ödemekten muaf olduğu vurgulanmıştır.

Türkiye’de ulusal makamların cemevlerini “ibadethane” olarak kabul etmediği için iç hukukta tanınan avantajlardan mahrum bıraktığına işaret eden Mahkeme Kararında; bunun AİHS’nin 9 uncu ve 14 üncü maddesine aykırı olduğu, Alevi kesimine ayrımcılık yapıldığı ifade edilmiştir.

AİHM; “Kanaatimizce konunun düğüm noktası; kesin olarak Türkiye’deki nüfusun çoğunluğu tarafından tatbik edilen İslamiyet’in Sünni yorumuna ayrıcalıklı muamele yapılması ve fakat elektrik faturalarını ödemekten muaf tutulma imkânı gibi bazı istisnalar dışında diğer dinlere benzer bir muamelede bulunulmamasıdır” tespitini yapmıştır.

 

 

Türkiye’nin ‘İslamiyet’in Sünni yorumuna özel ve imtiyazlı bir statü tanımaya hakkı olup olmadığı’ sorusunu yönelten AİHM; bir dinin tarihi ve kültürel sebeplerle Devlet içinde imtiyazlı bir statüye sahip olunabileceğinin içtihatlarla kabul edildiği, ancak farklı dini gruplara da ayrımcılık gözetilmemesi gereğine vurgu yapmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 90 ıncı maddesinde; Türkiye’de yürürlüğe konmuş uluslararası andlaşmaların kanun hükmünde olduğu, Anayasa’ya aykırılık iddiasında bulunulamayacağı, milletlerarası andlaşma ile Anayasa’nın aynı konuda farklı hükümler içermesi halinde milletlerarası andlaşmanın esas alınacağı hükme bağlanmıştır.”