CHP’li Aydoğan’ın Seçim Yasasında değişiklik içeren yasa teklifine yorumu: Ağabeyime ne vereyim yasası

CHP’li Aydoğan’ın Seçim Yasasında değişiklik içeren yasa teklifine yorumu: Ağabeyime ne vereyim yasası
1 Nisan 2022 08:54

CHP İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan AKP ve MHP’nin TBMM’ye seçim yasasında değişiklik yapılmasına dair sunduğu teklif üzerine Meclis Genel Kurulu’nda konuştu. Aydoğan, “‘Ağabeyime ne vereyim yasası’nı konuşuyoruz artık. Size ne verelim de siz bu yerinizde kalsanız ya? Hani açalım çerçi bohçayı, siz seçin, koltuklarınızda kalabileceğiniz bir yasa seçin” diyerek tepki gösterdi.

 

 

 

SİZ DEMOKRASİYE SÜREKLİ TEZGÂH KURUYORSUNUZ

 

 

 

CHP İstanbul Milletvekili Avukat Turan Aydoğan, AKP ve MHP’nin hazırladığı, Seçim Yasası’nda değişiklikler içeren kanun teklifi üzerine Meclis kürsüsünde konuştu. Aydoğan “”Ağabeyime ne vereyim yasası”nı konuşuyoruz artık. Size ne verelim de siz bu yerinizde kalsanız ya? Hani açalım çerçi bohçayı, siz seçin, koltuklarınızda kalabileceğiniz bir yasa seçin; normlar hiyerarşisini bırakalım, Anayasa’yı bırakalım, gelenekselleşmiş bütün kuralları bir kenara bırakalım, hakkı hukuku her yana bırakalım, siz koltuklarınızda oturun. Ama böyle bir imkân artık kalmadı ya, artık görmeniz lazım. Müflis tüccar eski defterleri karıştırırmış; karıştırdınız, 2018’de önünüze Cumhuriyet Halk Partili milletvekillerinin bugün söylediğiniz şekilde tariflediği yasa çıktı. Biraz mahcupluk gösterseniz, böyle her şeye itiraz etmeseniz.” dedi.

 

 

 

VATANDAŞIMIZIN DEMOKRATİK İRADESİ BU MECLİSE YANSISIN DİYE HER TÜRLÜ ÖZVERİDE BULUNACAĞIZ

 

 

CHP’nin demokrasi adına fedakarlıklar yaptığını vurgulayan Aydoğan, “Aslında olay ne, biliyor musunuz? Siz demokrasiye sürekli tezgâh kuruyorsunuz, biz de o tezgâhı bertaraf edecek acayip bir zekâyla birlikte sizi uzaklaştırıyoruz tezgâhtan. İYİ Partiye kurdunuz bu tezgâhı ve çıktınız sonra, dediniz ki Cumhuriyet Halk Partisine: “Kiralık milletvekilleri verdin.” Demokrasiyi sağlamak için, halk iradesini Meclise taşımak için kendinden her türlü fedakârlıkta bulunan bir partiye çıktınız dediniz ki: “Kiralık milletvekilleri verdiniz.” Siz aslında iradenizi kiraya verdiniz, farkında değilsiniz. Burada oturuyorsunuz -inanmadığınız, sizi demokrasiden uzaklaştıracak her türlü kanun Külliye’de yapılıyor, size gönderiliyor- size hukuk anlatıyoruz, Anayasa anlatıyoruz. Yüce Meclisin gerçekten bir şekilde nezaketine ve nezahetine uygun olarak görevimizi yapıyoruz karşılıklı meslektaş olarak, kılınız kıpırdamıyor. İnanmadığınız kanunları yine buradan geçireceksiniz, kendi kurduğunuz tezgâha düşeceksiniz ama. Siz ne yaparsanız yapın, Cumhuriyet Halk Partisinin, bizlerin, oyunu kullanan sokaktaki vatandaşımızın demokratik iradesi bu Meclise yansısın diye her türlü özveride bulunacağız, her türlü hukuksal yolu deneyeceğiz, bu getirdiğiniz tezgâhın üstünden atlayacağız, tezgâhınızla baş başa kalacaksınız.” ifadelerini kullandı.

 

 

 

 

 

SEÇİM GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE SOKUYORSUNUZ

 

 

Görüşülen kanun teklifinin olası sonuçlarına da değinen Aydoğan şunları söyledi: “Temsilde adalet, yönetimde istikrar; öyle mi? 1995 yılında bu Anayasa’ya girmiş olan hükmün arkasına saklanıyorsunuz. 2017 yılında, referandum yaptığınız zaman dediniz ki: “Erkleri ayırdık, Meclis sadece yasamayla uğraşacak. Sayın Cumhurbaşkanı her şeyi yapacak, istikrar orada sağlanacak.” Meclisten hükûmet mi çıkarıyorsunuz da Türkiye Büyük Millet Meclisinin seçimleriyle alakalı, apır sapır bir şekilde, yönetimde istikrarı gerekçe gösteriyorsunuz getirdiğiniz kanun teklifine? Hepimiz hukuk okuduk, hepimiz siyaset biliyoruz. Gerekçesi olmayan bir kanun teklifi getirdiniz, gerekçesi yok. Yerinizde kalmak istiyorsanız yapmanız gereken kanun değişiklikleri değil, yapmanız gereken seçim kurulları başkanlarının tarafsız -gerçekten tarafsız- doğal hâkim ilkesine uygun şekilde bağımsız bugüne kadar yapmış oldukları görevlerle oynamamaktır. Getireceğiniz kanun teklifiyle beraber Türkiye’deki seçim güvenliğini tehlikeye sokuyorsunuz ve dünyada Türkiye’nin kredibilitesini iyice zayıflattınız; cebimizden elinizi çekin lütfen, bu halka zarar veriyorsunuz. Önünüze koyulan her kanunu buraya getiriyorsunuz; normlar hiyerarşisi, sokağa buradan ne mesaj çıkacak, dünyaya ne mesaj çıkacak bakmadan paldır küldür kanun çıkarmaya çalışıyorsunuz.”

 

 

TRENDEN ATLAYACAKLAR VAR, SİZE BENZEYEN BAŞKA PARTİLER ÇIKABİLİR

 

 

 

Görüşülen teklifin Anayasa’ya ihlalleri ile dolu olduğunu ifade eden Aydoğan, “Size bir örnek vereyim: Bizim İstanbul Milletvekilimiz Sayın Mahmut Tanal, sizin iktidarınızın Urfa’da “TİGEM arazilerine girdi.” diye hapse attırdığı koyunların kulağına bile Anayasa’yı fısıldıyor, haklarını anlatıyor. Ama biz burada sizlerle Anayasa konuşamıyoruz yüce Meclisin çatısı altında. İhlallerle dolu kanunları önümüze getiriyorsunuz ve çıkarmamızı istiyorsunuz. Bu ihlallerin içerisinde biz yokuz, siz de olmayın, bu vebali ileride kaldıramayacaksınız. Grup kuran bir partiyi seçime sokmamak için elinizden geleni yapıyorsunuz. Niye? Rövanşist duygularınız var, öyle mi? Hayır, değil. Korkuyorsunuz, korkuyorsunuz; zayıfladınız, trenden atlayacaklar var, size benzeyen başka partiler çıkabilir, sizden ayrılabilecekler var, birbirinize bir cürüm topluluğu gibi sarılmak anlamında kanunlar yapmaya çalışıyorsunuz, bu yüce Meclisi de bu kanunlara aracı yapmaya çalışıyorsunuz.” dedi.

 

 

DEMOKRASİNİN GEREKLERİNİ YERİNE GETİRDİĞİNİZDE HALK DA GEREĞİNİ YAPIYOR

 

 

Ülkede yaşanan asıl sorunlara vurgu yapan Aydoğan, iktidarı gerçek sorunlarla uğraşmaya davet ederek şunları söyledi: “Ben size şunu söyleyeyim: Biz demokrasinin namusuyla alakalı tavrımızı İYİ Partiye 15 milletvekili vererek ortaya koyduk, Sayın Meral Akşener içinden çıktığı partiden daha büyük bir partiyi yarattı, demek ki demokrasinin gereklerini yerine getirdiğinizde halk da gereğini yapıyor. Şimdi, korkunun ecele faydası yok, doğru şeyler yapmak istiyorsanız size başka tavsiyelerim var. Açlık sınırının altında yaşatmaya çalıştığınız çalışanlarla, 10 milyondan fazla işsizle, evinde annesinin yanında oturan ev kızı, ev erkeği hâline getirdiğiniz üniversiteli işsizlerle, bu ülkeden kovmaya çalıştığınız, ötekileştirdiğiniz hekimlerle, pazarda çürük domatesi ayıklayan annelerle uğraşın. Uğraşmazsanız ne olacağını da size söyleyeyim. Karadeniz’de bir türkü var; “Oynayın, kız oynayın; durmanın ne kârı var?” Oynuyorsunuz ya bu yasayla; bu türkü gelini telli duvaklı göndermek için kullanılıyor. Davulla zurnayla göndereceğiz sizi.”