CHP'den “palalı” teklifi

CHP'den “palalı” teklifi
15 Temmuz 2013 11:56

CHP, toplantı ve gösteri yürüyüş hakkı, haberleşme hakkı, basın özgürlüğü ve örgütlenme özgürlüğünün kullanılmasına hukuka aykırı bir davranışla engel olan kimselerin 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını öngören kanun teklifi verdi.

Gezi Parkı eylemcilerine Talimhane’de pala ile saldıran ve mahkeme
tarafından hakkında yakalama kararı çıkartılan Sabri Çelebi’nin Fas’a
gitmesinin ardından, CHP Çelebi’nin durumuyla da doğrudan ilgili bir
kanun teklifi verdi.

CHP Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan tarafından TBMM
Başkanlığına sunulan “Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Teklifi”
nde TCK’nın 114. maddesinin 2. Fıkrasından sonra
gelmek üzere şu bendin eklenmesi istenildi:

“a)Türk Ceza Kanunu ve ceza hükmü taşıyan özel kanunlarda suç olarak
düzenlenmiş olsa dahi evrensel hukuk kuralları, Anayasa, Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve AİHM içtihatlarında yer alan ifade,
toplantı ve gösteri yürüyüş hakkı, haberleşme hakkı, basın özgürlüğü ve
örgütlenme özgürlüğünün kullanılmasına hukuka aykırı bir davranışla
engel olan kimse 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Suçun silahla işlenmesi veya halkta korku, kaygı ya da panik yaratması
halinde ceza yarı oranında arttırılır. Suçu tahrik ve teşvik edenler
hakkında da sanıkla aynı cezaya hükmedilir.

Bu suçun işlenmesi sırasında, yaralama, yaralamaya teşebbüs,
tehdit, cinsel taciz gibi eylemlerin gerçekleşmesi ve başkaca ceza hükmü
taşıyan maddelerin ihlal edilmesi halinde sanık hakkında ayrıca o
suçlardan da cezaya hükmedilir.”

“MEVCUT CEZA HÜKÜMLERİ OLAYIN VAHAMETİNİ KARŞILAMAKTAN UZAK”

Teklifin gerekçesinde ise, Gezi eylemleri sırasında demokratik
ifade, toplanma, yürüyüş, itiraz hakkını kullanan eylemcilere karşı
sopa, silah, pala ya da zırh olarak adlandırılan kesici aletlerle
saldıran ve halkta panik ve korku uyandıran davranışları sergileyen
kişilerin tepki yarattığı ifade edildi. “Toplumsal barışı zedeleyen ve
salt kişilerin ifade ve toplanma, yürüyüş ve gösteri yapma
özgürlüklerini engellemeyi amaçlayan bu eylemlerin TCK ya da özel
yasalarda yaptırıma bağlanmış yaralamaya teşebbüs, tehdit, silah taşıma
gibi bir kısmı şikayete bağlı suçlarla karşılaştırılamayacak ölçüde
derinliği olduğu açıktır”
denilen gerekçede, mevcut ceza hükümlerinin de
eylemin ve olayın vahametini karşılamaktan uzak olduğu kaydedildi.
İktidar milletvekillerinin de bu tür olumsuz olaylarda cesaret verici
davrandığı ileri sürülen gerekçede, şunlar kaydedildi:

“Oysa orada hedef alınan kişiler değil onların ifade, örgütlenme ve
toplantı ve gösteri yapma özgürlüğüdür ve mağdurun kişiliğinde tüm
toplumun özgürlüğü tehdit altında bırakılmaktadır. Yasanın amacı kişi
bazında esas alınan temel hak ve özgürlüklerin aslında kamunun
özgürlüklerinin güvencesi olduğu ve bunların ihlali halinde kamunun
özgürlüklerinin tehdit altında olduğu ve tam da bu sebeple özel olarak
buna yönelik ihlallerin cezalandırılması gerekliliğidir.

Yasa teklifi temel gerekçesini Anayasanın 90/son fıkrası
yollamasıyla AİHS 1. maddede yer alan devletin, kişilerin ve kişi
bazından hareketle tüm toplumun hak ve özgürlüklerinin sadece sağlanması
değil, özgürlüklerin ve o özgürlükleri kullananların korunması amacıyla
üstlenmiş olduğu pozitif yükümlülüğünden almaktadır.”