CHP'den Fransa'ya uyarı

CHP'den Fransa'ya uyarı
23 Ocak 2012 14:34

CHP Grup Başkanvekili M. Akif Hamzaçebi, Fransa Meclisi’nde kabul edilen ve bugün Senato’da oylanacak “soykırımın inkarını cezalandıran tasarı” konusunda, “Umarım sağduyu galip gelir, Fransız Anayasa Komisyonu’nun görüşü doğrultusunda Fransız Senatosu bu tasarıyı reddeder, aksi takdirde bir hukuk cinayeti işlenmiş olacaktır” uyarısında bulundu.

-

CHP Grup Başkanvekili M. Akif Hamzaçebi, Fransa Meclisi’nde kabul edilen ve bugün Senato’da oylanacak “soykırımın inkarını cezalandıran tasarı” konusunda, “Umarım sağduyu galip gelir, Fransız Anayasa Komisyonu’nun görüşü doğrultusunda Fransız Senatosu bu tasarıyı reddeder, aksi takdirde bir hukuk cinayeti işlenmiş olacaktır” uyarısında bulundu.

 

-Emine Ülker Tarhan ise Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu’nu konusunda, “Alay eder gibi ana muhalefeti adres gösteren kurnaz İngiliz ekolünden gelme bir Cumhurbaşkanı ile ‘keşke Kasımpaşalı kalabilseydi’ diye her gün hayıflandığımız Başbakan ve ekibinin birlikte sergiledikleri bu ortak oyun Kavuklu Pişekar misali sahnelenmeye devam ediyor. Birlikte hazırladıkları çok açık bu yasa metnini. Bunlar ülkenin geleceğini ve yönetimini yıllara göre aralarında paylaşmışlar. Bir politbüro gibi paylaşmışlar” dedi.

 

ANKARA  – CHP Grup Başkanvekili M. Akif Hamzaçebi, Fransa Meclisi’nde kabul edilen ve bugün Senato’da oylanacak olan “soykırımın inkarını cezalandıran tasarı” konusunda, “Umarım sağduyu galip gelir, Fransız Anayasa Komisyonu’nun görüşü doğrultusunda Fransız Senatosu bu tasarıyı reddeder, aksi takdirde bir hukuk cinayeti işlenmiş olacaktır” uyarısında bulundu.

 

-HAMZAÇEBİ VE TARHAN ORTAK BASIN TOPLANTISI YAPTI-

 

CHP Grup Başkanvekili M. Akif Hamzaçebi ile Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, TBMM’de ortak basın toplantısı düzenledi.

Hamzaçebi, İstanbul Ümraniye’de uygulamaya konulan kentsel dönüşüm kararı eleştirdi. Kentsel dönüşüm kararlarının Ümraniye’de 60 bin civarında vatandaşın yaşadığı 3 mahallede uygulanacağını hatırlatan Hamzaçebi, “Bu üç mahallerinin ortak özelliği arazinin mülkiyeti yönünden 2B arazilerinin ve bir miktar Hazine arazisinin yoğunlukta olmasıdır. Vatandaşlarımızın 2B uygulamasından, kadastro uygulamasından kaynaklanan haklarını bir kenara bırakarak onları burada işgalci konumuna sokan bir anlayışı ortaya koymuştur. Bunu yanlış buluyoruz” dedi.

 

-AKP’YE 2B ÇAĞRISI-

 

AKP’nin kentsel dönüşüm taleplerini piyasa isteklerinin, ranta dayalı isteklerin yönlendirdiğini savunan Hamzaçebi, AKP’ye şu çağrıda bulundu:
“2B projesiyle ilgili olarak AKP’ye işbirliği ve uzlaşı önerisi yapıyorum. Gelin önce 2B Yasasını çıkaralım. Vatandaşlarımızın tapu sorununu halledelim. Oralara deprem korkusunu kullanmak suretiyle TOKİ’yi zorla sokmaya gerek yoktur.”

 

-“KILIÇDAROĞLU’NA AF İSTEMİYORUZ”-

 

Yargı konusunda hazırlanan tasarıyı hatırlatan Hamzaçebi, “Sayın Kılıçdaroğlu için bir af istemiyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu’nun dokunulmazlığını kaldıralım. Sayın Kılıçdaroğlu yargılansın. Bu yargı yargılasın onu. Bu yargı yargılasın ki Türkiye’de yargı bağımsız mıdır, değil midir bunu herkes görsün” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’yle ilgili iddianameyi hatırlatan Hamzaçebi, Türkiye’de artık yargının bağımsız olmadığını iddia etti. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı hakkında savcıların 397 yıla ulaşan bir hapis cezası talebinde bulunduğunu kaydeden Hamazçebi, “AKP’li belediyelere gelince savcılar herhangi bir örgüt bulamıyorlar ama sıra İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne veya CHP’li belediyelerine gelince ortalık örgütten geçilmiyor. Bunlar Türkiye’de yargının ne kadar hükümetin kontrolünde olduğunu gösteren uygulamalardır” diyerek tepki gösterdi.

En son olarak Adalar Belediyesi ile ilgili bir iddianın ortaya çıktığını ifade eden Hamzaçebi, “Hafta sonu arama yapılıyor. Pazartesi günü gidilse kayıtlar orada olmayacak gibi devleti bilmeyen veya şov amacına yönelik operasyon” dedi.

 

-“SAVCILAR İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNE BAKSINLAR”-

 

Hamzaçebi, “Çete, örgüt araştıran savcılar, biraz da gidip İstanbul Büyükşehir Belediyesine baksınlar. Binlerce imar planı değişikliği kararı geçiyor orada” diye konuştu.

 

-“BİR BABAYİĞİT AÇIKLASIN”-

 

Basın toplantısında konuşan Emine Ülker Tarhan ise, Anayasa Mahkemesi’nin CHP’ye kestiği para cezasını hatırlatarak, “Hakimin reddi müessesine hiçbir gerekçe göstermeden kötü niyet yaftası yapıştıran zihniyetin önümüzdeki dönemlerde karşılaşacağız, bireysel başvuru yolu açıldığında neler yapabileceklerini artık düşünmek istemiyorum. Kötü niyet varsa eğer nedenlerini bir babayiğidin çıkıp açıklaması lazım. Bu kararın hukuki bir yanı yok, siyasi bir karardır” dedi.

 

-“YENİ BİR SANSÜR ANLAYIŞI”-

 

Yeni bir sansür anlayışı ile karşı karşıya olunduğunu ileri süren Tarhan, şöyle devam etti:
“Göreceğiz halkımız mahkemeye başvurduğunda para cezası ile korkutulup başvuruları bu yöntemle engellenecek. Böylece AİHM’e başvuramayacak olan Türk halkının hak arama özgürlüğü hukuk kılıfına sokulmuş bir susturucuyla engellenmiş olacaktır.Türk halkının itirazlarını engelleyecek bir yeni sansür anlayışı ile karşı karşıyayız.”

 

-“ORMAN KANUNU” BENZETMESİ-

 

Söz konusu kararın halkı doğrudan ilgilendiren bir karar olduğunu kaydeden Tarhan, “Anayasa Mahkemesi kendisini AKP devletinin despot rejimine karşı olanları cezalandırmakla yükümlü görmekten vazgeçmelidir.

Mahkemeler hak arayanları kötü niyetli hainler olarak görmekten ve evrensel hukukun normları yerine orman kanununu uygulamaktan vazgeçmelidirler” dedi.

 

-HAŞİM KILIÇ’A ÇAĞRI-

 

Tarhan, “Kapalı kapılar arkasında başka bir devletin büyükelçisine CHP ile ilgili siyasi söylemlerde bulunduğu internet sitelerinde dolaşan bir hakime kararları şaibeli kılmaması için partimizle ilgili davalardan elini çekmesi ya da cesareti varsa cübbesini çıkartıp gelmesini istiyoruz” çağrısını da yaptı.

 

-KAVUKLU VE PİŞEKAR BENZETMESİ-

 

Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu ile Anayasaya bağlılık etmiş milletvekillerinin Anayasaya ihanet ettiğini savunan Tarhan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün tavrını da şu sözlerle eleştirdi:

“Alay eder gibi ana muhalefeti adres gösteren kurnaz İngiliz ekolünden gelme bir Cumhurbaşkanı ile keşke Kasımpaşalı kalabilseydi diye hergün hayıflandığımız Başbakan ve ekibinin birlikte sergiledikleri bu ortak oyun Kavuklu Pişekar misali sahnelenmeye devam ediyor. Birlikte hazırladıkları çok açık bu yasa metnini. Bunlar ülkenin geleceğini ve yönetimini yıllara göre aralarında paylaşmışlar. Bir politbüro gibi paylaşmışlar. Putin gibi Medvedev gibi paylaşmışlar. Al Gül’üm ver Erdoğan’ım gibi paylaşmışlar.”
“Bu karanlık tablo şunu gösteriyor anayasa suçu işlemiş bir çoğunluk diktasıyla mücadele etmek için parlamento çatısının daraldığını görüyoruz” diyen Tarhan, “Halkın içinde ve onun gücüyle ve muhalefet zeminini genişleterek bu musibetle mücadelenin yolunu aramamız gerekmekte” yorumunda bulundu.

 

-SORULAR-

 

Bir basın mensubunun, “Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu’na ilişkin ne yapacaksınız” sorusuna Hamzaçebi, Cumhurbaşkanı Gül’ün tavrını bekleyeceklerine işaret ederek, şöyle yanıtladı:
“TBMM anayasaya aykırı bir seklde 11. Cumhurbaşkanının görev süresini 7 yıl olarak belirleyen yasal düzenleme yapmıştır. Anayasaya aykırı bir yasa konusunda Sayın Cumhurbaşkanına düşen görev bu yasayı veya onun ilgili maddesini bir kez daha TBMM’ye iade etmesidir. Sayın cumhurbaşkanının bu takdirini, onun sonucunu bekleyeceğiz. Görevi hemen CHP’ye vermeyi doğru bulmuyorum. Bütün siyasi partilerin görevi vardır, Sayın Cumhurbaşanının görevi vardır. Onun sonucuna göre CHP gerekeni yapacaktır, yasanın ilgili maddesini Anayasa Mahkemesine götürülmesi seçeneği önümüzde durmaktadır.”
“Anayasa Mahkemesi’nin objektif bir karar vereceğini düşünüyor musunuz” sorusuna da Hamzaçebi, “Anayasa Mahkemesini muhtemel kararları nedeniyle şimdiden mahkum etmeyi doğru bulmuyorum” diye yanıt verdi.

“Anayasa Mahkemesi’nin verdiği ceza oybirliği ile alındı, ne diyorsunuz” sorusunu yanıtlayan Emine Ülker Tarhan ise, “AYM’nin bu kararı skandaldır. Muhalefeti susturmak için gene bazı yöntemler uygulandığını görüyorum. Türk halkına verilmiş bir para cezasıdır. Önümüzdeki günlerde bireysel başvuru yoluna gidecek sokaktaki insanın, Türk halkının, eşitlik isteyen gençlere gösterilen bir cenk silahı kullanılan bir araçtır, susturulmak için verilmiştir” şeklinde konuştu.

“İki milletvekiliniz katsayı uygulaması için Danıştay’a başvurdu, ne diyorsunuz” şeklindeki soruya Hamzaçebi, “Zorunlu eğitim ve katsayı konusunda bir çalışma yapıyoruz. Bu çalışmalar sonucunda vardığımız sonuçlar kamuoyuyla paylaşılacaktır” dedi.

 

-FRANSA’YA UYARI-

 

Hamzaçebi, “Fransa Meclisi’nde kabul edilen tasarı bugün Senato’da oylanacak, ne diyorsunuz” sorusunu ise şöyle yanıtladı:

“Fransız Senotosuna buradan CHP olarak çağrıda bulunuyoruz. Anayasaya aykırılığı Fransız Parlamentosu’nun ilgili komisyonunun kararıyla da kesinleşmiş olan bu tasarının yasalaşmasına izin vermemelidirler. Böyle bir izin 1789 tarihli Fransız İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi gibi insanlık dünyasında önemli bir çığır açan, özgürlüklerin önünü açan bir bildirgeyi yaratmış olan toplumun tarihiyle ters düşecektir. Umarım sağduyu galip gelir, Fransız Anayasa Komisyonu’nun görüşü doğrultusunda Fransız Senatosu bu tasarıyı reddeder, aksi takdirde bir hukuk cinayeti işlenmiş olacaktır.”