Muhalefet İttifakı’nın ikinci büyük ortağı İYİ Parti büyük bir kaosun içinde. CHP, İYİ Parti’nin krizden çıkıp tabanını konsolide edemeyeceği tespitiyle AKP’ye muhalif, MHP’ye kızgın İYİ Partili seçmene oynuyor.

 

Nurcan Gökdemir/ Birgünp

seçim

 

CHP’nin 4 Kasım günü toplanan 38’inci Olağan Kurultayı’nda Genel Başkan seçilen Özgür Özel koltuğunu ısıtamadan 31 Mart günü yapılacak yerel seçimlerde bir büyük sınava girecek. Kendi deyimiyle “kurumsal değişiklikler, düzenlemeler” yapamadan girmek zorunda kalacağı bu büyük sınavdan başarı ile çıkabilmesinin yolu büyük ölçüde 2019 yerel seçimlerinde kurulan denklemi yeniden kurabilmekten geçiyor. Ancak 14/28 Mayıs seçimleri sonrası CHP ile Millet İttifakı’nın ikinci büyük ortağı İYİ Parti arasında yaşanan gerilim ve ardından bu partinin içine sürüklendiği kaos bilindik anlamda bir ittifak yapmanın yollarını tıkadı.

 

İTTİFAK YORULDU

 

AKP ile MHP arasında genel seçimlerin hemen ardından ortaya konulan ittifak iradesinin sürekli teste tabi tutulduğu bir süreç yaşanırken Özgür Özel de önce BirGün Gazetesi ile yaptığı röportajda ardından yaptığı açıklamalarda ‘İttifak’la ilgili tutumunu gösteren ifadeler kullandı. Özel ittifaklara yaklaşımını şöyle anlattı BirGün’e:

‘‘İttifak kelimesi biraz yoruldu. Meramınızı anlatırken zorlanıyorsunuz insanlara. O açıdan bundan sonrası için ‘iş birliği’ demek daha doğru olur. Yerel seçimler, iş birliğine uygundur. Adı ittifak konacaksa ona da karşı değilim ama çok sayıda partinin bundan sonra bir ittifak kurmasını doğru, gerekli ve uygun bulmuyorum. Partilerin seçim bölgelerine özel iş birlikleri olabilir.”

“İttifak yoruldu” ile ifade edilen, 14/28 Mayıs seçimlerinde başarıyı getirmeyen yapının artık işe yaramayacağının görüldüğü, yerel seçimlerde hukuken bunun yolunun kapalı olduğu gerçeği bir yana, siyaseten bir ittifak oluşturmak da seçimin karakteri açısından zor. Elbette genel siyaset temel belirleyici ama yerelin koşulları da gözardı edilemeyecek kadar önemli. Doğru olan büyükşehir, il, ilçe düzeyinde iş birliği, seçmenin bir aday etrafında toplanması…

 

ISITMA TURLARI

 

 

AKP ve MHP’nin birlikte yol yürüme kararı, ara ara yaşanan Anayasa tartışmaları ile gölgelense de “Birbirimize mecburuz” dayatması nedeniyle şimdilik sürecek gibi görünüyor.

Merak edilen CHP ile İYİ Parti arasındaki buzların eriyip erimeyeceği… Bunun için ismi kesinleşen adaylar Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, ilk temaslarını yaptılar. Önce İmamoğlu ile Akşener “sıcak” olduğu söylenilen bir telefon görüşmesi yaptı, ardından Yavaş, kendi açıklamasıyla “Genel Başkan Özel’in selamını Akşener’e götürdü”. Genel Başkan Özgür Özel de “Benim yaşım küçük ayağına giderim” sözleriyle verdiği sıcak mesajları “Meral ablam” nitelemesi ile süsledi.

 

2019’DAKİ İYİ PARTİ DEĞİL

 

Elbette İYİ Parti’nin oy desteği önemli ancak bu partinin 2019 yılında CHP ile ittifak yapan parti olmadığı gerçeğini görmemek mümkün değil. “Kirli siyaset nedir?” sorusunun akçalı işler, özel hayatla ilgili yaşananlarla tüm karşılıklarının her gün yeni bir örneğinin yansıdığı bu partinin, değil bir kampanya yürütmek, genel merkezini bile çekip çevirecek gücü var gibi görünmüyor.

O zaman bu ısınma turları neden atılıyor? CHP, İYİ Parti’nin artık tüzel kişiliği ile güçlü bir partner olmadığının farkında. Ancak bu partinin tabanında AKP’ye muhalif, MHP’ye kızgın büyük bir oy potansiyeli var.

Özgür Özel yönetimindeki CHP, her iki partinin de tabanının onaylayacağı isimleri belirleyerek, İYİ Partili seçmenin oylarını alma peşinde. Bu planın en önemli ipuçlarını da Sözcü Televizyonu’nun canlı yayınında milliyetçi yurttaşların hoşuna gidecek mesajlarla verdi:

“İş yerel seçim olduğunda bir sorumluluğumuz var hep beraber. O sorumluluk da şu: Ben kazanmazsam, sen kazanmazsan, biz kazanmazsak o kazanacak. O kim? Recep Tayyip Erdoğan. Muhalif seçmen, Erdoğan’ın üzerinde helikopterle uçup Araplara kupon arsa rezerve etmesini istemeyen seçmen. Bu seçmen, bizim ona kaybetmemize tahammül edemez. O zaman ne yapacağız? Yerel seçimlerde iş birlikleri yapmalıyız. Kaybettirecek formüller üzerinde durmak bize yakışmaz.”

Bu, seçimden sonuç almaya katkıda bulunacak bir plan. Ancak CHP’yi bugünkü tartışılır konumuna sürükleyen en önemli neden “Sağcılaşma” idi. Partiyi sola kaydırma iddiasıyla göreve talip olan Özgür Özel’in, “iş birliği” yapacağı kesimi sağcılarla sınırlaması aranan başarıyı getirmeyecektir. İYİ Partili seçmenden destek alınsa da AKP hegemonyası altında aç, işsiz kalan, eğitim ve sağlık hakkından yararlanamayan, baskıcı politikalar nedeniyle nefes alamayan geniş halk kesimlerinin desteği sağlanamazsa 2019 zaferine bir daha ulaşmak bir hayal olarak kalabilir.