Mansur Yavaş: Ankara’nın yüzünü güldüreceğiz

Mansur Yavaş: Ankara’nın yüzünü güldüreceğiz
10 Mart 2014 11:06

“Herkesin başkanı olacağım. Ortak akılla kenti hep birlikte yönetecek ve Ankara’yı herkesin yaşamaktan keyif aldığı bir kent haline getireceğiz.”

 

CHP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş, YURT’a konuştu. Yavaş, “Ankaralılar bu kentte yaşamaktan mutlu değil, bunu değiştireceğiz” dedi. CHP Ankara Büyükşehir belediye Başkan adayı Mansur Yavaş seçime iddialı giriyor. En az yüzde 51 oy oranı ile seçileceğini belirten Yavaş “Ankara başkent olma özelliğini yitirdi. Yurt dışından direkt uçuş yok. Ankaralılar da artık bu kentte yaşamaktan mutlu değil. Bu tabloyu değiştireceğiz” dedi. Projelerini ve hedeflerini anlatan Yavaş, sorularımıza şu yanıtları verdi:

 

-İstanbul’da yaşayanlar ve medya, Ankara’yı hep “gri” ve “soğuk” bir kent olarak tanımlar. Sizce bu doğru mu? Doğruysa neden?

 

Kente nasıl bakarsanız öyle görürsünüz. Bugünkü belediye başkanının kente bakış açısından dolayı, Ankara’nın adeta biraz daha büyükçe bir Anadolu şehrinden farklı hiçbir yönü kalmamıştır. Başkent kimliği süratle ortadan kalkmaktadır. Ankara’nın en önemli özelliği Cumhuriyetimizin Başkenti olmasıdır. Marka kent olması için tarihi ve kültürel zenginliğe sahip olan Ankara maalesef bugün dünya başkentleriyle aynı kulvarda yer alamamaktadır. Ankara’dan yurtdışına direk uçuş yok. Çağdaş bir Ankara’ya ihtiyaç var.

 

-Ankara daha sevimli hale nasıl getirilebilir?

 

Projelerimizden birisi Ankara’nın en büyük meydanını ortaya çıkarmak. Çünkü bir kent meydanımız yok. İnsanların nefes alabileceği bir kent parkıyla, Cumhuriyet dönemi mimarisinin ön plana çıkarıldığı bir kent merkezini hayata geçireceğiz. Böylece Ankaralı AVM’lere tıkanmayacak. Bugün maalesef Ankara’da hayat belli bir saatten sonra duruyor, ulaşımın belli saatten sonra olmaması sosyal hayatı da etkiliyor. Spora gereken önemi vereceğiz. Spor yapanlar egsoz dumanı solumayacak, her yaşa uygun spor alanları, spor araçları ve spor tesisleri kuracağız. Bisiklet yollarıyla, yeşil alanlarıyla insanların yaşamaktan keyif duyacakları bir Ankara’yı 30 Mart’tan sonra Ankaralılarla birlikte inşa edeceğiz.

 

-Ankara nüfus itibariyle Türkiye’nin ikinci büyük kenti. Ancak, sanayii ve reel sektör aynı büyüklükte değil. Sorun yönetim anlayışından mı kaynaklanıyor? Yerel yöneticilerin bu konuda yapabilecekleri ne?

 

Artık dünyada şehirler yarışıyor, akıllı şehirler öne geçiyor. Ulaşımdan sanayisine, havasından suyuna kadar her şeyin nabzının tutulduğu, verilerin toplandığı bir alt yapı kuracağız. Yapacağımız her projede Ankara halkının görüşünü alacağız. Dijital sistemi Ankara’nın her yerinde kullanacağız. Bilişim vadisi projemizle, içi boşaltılan Ankara’ya büyük gelir kazandıracağız. Vizyon olarak savunma sanayiinde öne çıkmış, serbest bölgede ortaya çıkmış, fuar kongre merkezinde, eğitimde en önde, sağlık ve sağlık turizmde ve bilişim vadisi en önde olan bir Ankara. Bunları Akıllı Ankara ile yapacağız. Her alanda teknolojiyi kullanacağız. Bugün Organize Sanayi Bölgelerimizin yolları bile yok, istihdam kapısı olan bu bölgelerimize gereken desteği sağlayarak Ankara’yı ihya edeceğiz.

 

mansurr1

 

-Ankara’da turizmden hak ettiği geliri alabiliyor mu? Büyükşehir Belediyesi neler yapabilir?

 

Uygun yapı oluşturulduğunda, Ankara’da tarihi ve kültür anlamında da gidilip gezilecek çok değerimiz var. Ankara’nın turizm açısından cazibesi var ama maalesef bugüne kadar değerlendirilmedi. Ulus civarı bütün batıdaki şehirlerde olduğu gibi düzenlenirse, Ankara Kalesi ile beraber, Hamamönü ile birlikte İtfaiye Meydanı, Çıkrıkçılar yokuşu düzenlenirse harika bir görüntü ortaya çıkmakta. Hipodromu, Gençlik Parkı’yla birleştirme projemizle, 19 Mayıs stadı ve kapalı spor salonunun da içine alan, Gençlik Parkı’nı, opera binası ve adliyenin arkasındaki arsayla birlikte büyük bir kent parkı projemizi hayata geçireceğiz. Yeşil alan olarak onu da Abdi İpekçi Parkı ve kurtuluş parkıyla birleştiriyoruz. Başkente yakışır bir Ata Park ortaya çıkaracağız.. Sosyal faaliyetleriyle, uluslararası etkinlikleriyle, gelen turist sayısıyla bir marka kent olacak Ankara. Elbette, Ankara’nın ilçelerine de turist gelecek. Örneğin Çubuk’ta Yıldırım Bayezid Dönemi’nden kalma köylerimize, Polatlı’da Gordion’a, Sakarya Meydan Muharebesi’ne kadar pek çok önemli zenginliğimiz var. Bir de Ankara termal turizm ile sağlık turizminde çok büyük potansiyele sahip, kesinlikle bu potansiyeli değerlendirilmesini sağlayacağız.

 

-Ankara son dönemlerde açılan üniversitelerle adeta bir üniversite kenti oldu. Ancak, öğrencilerin barınma sorunu çözülemedi. Sizin bu konuda bir projeniz var mı?

 

Ankara’da 21 üniversite var. Ayrıca Türkiye’de ilk 10’da yer alan 5 yükseköğretim kurumunun bulunması özellikle üniversite öğrencilerinin yaşam standartlarının yükseltilmesine yönelik projeler hayati önem katmaktadır. Gençlerimizi dinleyen sorunlarına çözüm arayan ve sorunları çözen bir belediye anlayışıyla hareket edeceğiz. Barınma, kütüphane, ulaşım ücretleri gibi pek çok konuda sorunlar var. Bunlara acil çözümler geliştireceğiz. Örneğin sosyal yardım alan ailelerin çocukları ile üniversite öğrencilerimizi bir araya getireceğiz, onlara verecekleri dersler karşılığında burs mahiyetinde ücret ödeyeceğiz. Bu projeyle gençlerimizin eğitimine katkı sağlayacağımıza inanıyoruz.

 

-Sosyal belediyecilik nedir? Sizin projeleriniz neler? Ne yapacaksınız? Belediyenin yardım projesini devam ettirecek misiniz?

 

Su ve otobüs ücretlerini ucuzlatacağız.Havadan nasıl para alamazsanız, sudan da alamazsınız. Su insan hakkıdır, kar edilemez. Ancak bütün dünyanın kabul ettiği suyun amortismanı ve personel gideri vardır. ASKİ sadece kendi giderlerini ücretlendirdiğinde, Ankaralının cebinden suya verdikleri paranın yüzde 25’i azalacak. Suya, belediyeye para getirecek bir kaynak gözüyle değil “İnsan Hakkı” olarak bakacağız. Toplu taşıma belediyenin önemli görevlerindendir. Hafif raylı sistemlerle, monorayla birlikte entegre bir ulaşım ağıyla, Ankaralıların trafik stresinden uzak rahat ulaşımlarını sağlayacağız. Özellikle sosyal yardım alan aileler çok daha ucuza toplu taşıma araçlarını kullanabilecekler. Bu ailelere toplu ulaşımdan faydalanmaları için kart dağıtacağız. Metroya ve otobüse o kartla binecekler. Yardım yapılan her aileye istihdam, eğitim, çocukların okula devamı, gelişimi, aile içi sorunlara yönelik koordinasyon sağlayacağız. Her ailenin her bireyini, hastasını, yaşlısını, gencini, engellisini, açıkta kalanmı bilecek. Yardıma muhtaç ailelerin yaşlılarına evde bakım hizmeti vererek düğününde cenazesinde taziyesinde yanında olacağız. Gençlerine ücretsiz dil kursu, kariyer planlama ve kişisel gelişim eğitimleri verilecek, üniversitede okuyanları uluslararası değişim programlarına gönderilecek. Onların geleceklerini sağlam temeller üzerine kurmalarına imkân sağlayacağız.

 

-Trafik sorununu özellikle sabah ve akşamlan nasıl çözeceksiniz?

 

Ulaşım politikamız, “araçları değil, insanları ulaştırmak” olacaktır. Ankara’da sürekli araç odaklı bir ulaşım planlanıyor. Biz hafif raylı sistemlerle yeni hatlar açarak, ulaşımı entegre hale getireceğiz ve aktarma ücreti almayacağız. Kızılay’a giren otobüs sayısı azaldıkça trafiği de büyük oranda rahatlatacağız. Metrolara ilave yapacağız, çevreci ve estetik monoray sistemler inşa edeceğiz. Monorayın km. maliyeti metronun en az 5’te l’i olacak şekilde ve belediye bütçesinden tek kuruş harcamadan yap-işlet-devret modeli ile yapacağız. Çift yönlü monoray sistemi ile bir hatta saatte 25-30 bin yolcu taşıyacağız. Bisiklet yollarımız olacak. ODTÜ, Hacettepe, Bilkent bölgesine yapacağımız monoray ile her gün 60 bin öğrenciyi metroya ulaştırarak Eskişehir yolundaki araç ve otobüs trafiğini bitireceğiz. Ankaralılar rahat bir toplu taşıma sistemi sayesinde merkeze araçlarıyla gelme ihtiyacı duymayacaklar, taksicilerimiz de kazanacaklar.

 

-CHP’den aday olmanız cılız da olsa hem MHP hem de kimi CHP’liler tarafından yadırganmıştı. Seçilemezseniz ne yapacaksınız. Siyaseti CHP’de yapmaya devam edecek misiniz?

 

Seçilememe gibi bir kaygım yok. Ankaralılara güveniyorum. En az yüzde 51 oyla bu seçimi kazanacağıma inanıyorum.

 

-Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunuzda aynı zamanda Cumhurbaşkanı’na da Başbakan’a da başkanlık yapacaksınız? Yönetim biçiminiz nasıl olacak?

 

Herkesin başkanı olacağım. Türkiye’de belediye başkanı seçildiği zaman çok kudretli oluyor. Türkiye’de çok güçlü bir başkanlık sistemi var. Belediye başkanı seçildikten sonra insanı ayıracaksa, partizanlık yapacaksa, buna iyi bir yerel yönetim anlayışı demek mümkün değildir. Bu yaklaşımların hepsini yanlış buluyorum. Üniversitelerle, sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yapmadan, kenti yönetirken vatandaşa sormayan bir yönetim anlayışı olamaz. Bir söz var “iyi bir yönetici bulunduğu yeri ihya eder, kötüsü ise imha eder.” Yetkiyi paylaşarak, ortak akılla kenti hep birlikte yönetecek ve Ankara’yı herkesin yaşamaktan keyif aldığı bir kent haline getireceğiz.

 

-Ankara Belediyesi en borçlu belediyeler arasında yer alıyor? Borçlu olan bir belediyenin yatırım yapması kolay değil. Projeniz ne?

 

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin kaynak sıkıntısı yok, yeter ki kaynaklar Belediye bütçesine aktarılsın, Ankaralıların hizmeti için kullanılsın. Emsal bedellerinden hafriyat gelirlerine otopark ücretlerinden ithal edilen ağaçlara kadar pek çok konuda israfı engelleyeceğiz. Böylece hizmet için büyük bir kaynak sağlayacağız.

 

-Seçilirseniz şaibeli olduğu kamuoyuna yansıyan ihaleler konusunda nasıl bir yöntem izleyeceksiniz?

 

Ben hukukçuyum. Devri sabık yaratmadan, yanlış gördüğümüz işlemlerle ilgili hukuk çerçevesinde yetim hakkının savunacağız.

 

-Nasıl bir Ankara hayal ediyorsunuz?

 

İnsanların yaşamaktan keyif aldığı, ulaşım sorunu çözülmüş, eğitimin, kültürün, sanayinin, bilim ve teknolojinin Başkenti olan Marka bir kent için projelerimizi geliştirdik, 30 Mart’tan sonra bu hayalimizi hemşehrilerimle birlikte hayata geçirmek için çalışmaya başlayacağız.

 

 

mnsur

Mansur Yavaş, 1955 yılında Beypazarı’nda dünyaya geldi. İlk, orta ve lise öğrenimini Beypazarı’nda tamamladıktan sonra 1983 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. 1986 yılında, Beypazarı’na dönerek serbest avukatlık yapmaya başladı. Siyasete olan ilgisi gençlik yıllarında başlayan Yavaş, 1989-1994 yılları arasında Belediye Meclisi Üyeliği yaptı. 1994 yılında Beypazarı Belediye Başkan Adayı oldu ancak kazanamadı. Serbest avukatlık ve meclis üyeliğine devam eden Yavaş, 18 Nisan 1999 yılında yapılan seçimlerde ikinci kez adaylığını koydu ve %51 oy oranı ile kazanarak, Beypazarı Belediye Başkanı oldu. 28 Mart 2004 yılında yapılan seçimlerde oy oranını arttırarak, %55 oy ile ikinci kez Belediye Başkanı seçildi. 30 Mart 2014 yerel seçimlerine “Tüm Ankaralıların Başkanı olmak ve Ankara’mızı bir dünya Başkenti yapmak” sloganıyla CHP çatısı altına girdi.