Cephanelik patlamasında ne gizleniyor?

Cephanelik patlamasında ne gizleniyor?
4 Haziran 2014 10:39

Şehit askerlere ait bazı doku parçaları kaybolmuş!

 

 

Afyon patlamasıyla ilgili İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü tarafından hazırlanan raporda, askerlere ait doku parçalarının kaybolduğu, toprak analizlerinin ise 16 ay sonra yapıldığı belirtildi.

 

 

Afyon Şehit Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlası’nda 5 Eylül 2011’de 25 askerin şehit olduğu cephanelik patlamasına ilişkin Afyonkarahisar 500’üncü İstikam Ana Depo Komutanlığı 4’üncü Mühimmat Bölge Komutanı Kıdemli Albay Veysel Özbay, Bölük Komutanı Binbaşı Ali Duran ve Üsteğmen Tuncay Aydın’ın sanık olarak yargılandığı davanın 7’nci duruşması dün Eskişehir Askeri Mahkeme’de görüldü. Tutuksuz sanıklar Albay Veysel Özbay, Binbaşı Ali Duran’ın ve Üsteğmen Tuncay Aydın’ın katılmadıkları duruşmaya şehitlerin yakınları ile avukatlar katıldı.

 

 

Şehit yakınları Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ’nun tanık olarak dinlenmesini istedi. Mahkeme heyeti patlamanın sabotajdan kaynaklandığı yönünde açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’dan elindeki bilgi ve belgeleri göstermesini istedi. Başbakan Erdoğan’ın tanık olarak dinlenme talebini ise reddetti.

 

 

Şehit ailelerinin talebi üzerine İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü tarafından hazırlanan özel mütalaa da dün davanın görüldüğü mahkemeye sunuldu. İÜ Adli Tıp Enstitüsü’nden Prof. Dr. Münevver Açıkkol, Doç Dr. Hülya Yükseloğlu ve Doç Dr. Gökhan Ersoy’un hazırladığı mütalaada 25 askere ait doku parçalarının eksik olduğu ve 215 adet dokudan 15’inin kaybolduğu ifade edilerek, “Bu uyumsuzluklar ölenler arasında bilinenlerden başka bir kişinin daha olma ihtimali belirmesi halinde önem kazanacaklardır” denildi.

 

 

Ayrıca dokuların gelişigüzel toplandığı, birden çok askere ait dokunun aynı torbaya doldurulduğu, hangi bölgeden alındığının bilinmediği, numaralanmamış dokuların torbalar halinde Adli Tıp’a gönderildiği ortaya çıktı. Aynı şekilde, patlamadan sonra enkazın usule uygun kaldırılmadığı, iş makineleriyle hafriyat işlemi yapıldığı, toprak analizinin 16 ay sonra yapıldığı saptandı.

 

 

Mütalaada şunlara vurgu yapıldı: “Dokuların bir kısmının bulundukları yerlerde kısmen fotoğrafları çekilmiş olsa da her dokunun ayrı ayrı numaralanarak bölgeleri temsil eden kroki kartları üzerinde gösterilmeleri gereklidir. Olay yerinde ilk anda oluştuğu bildirilen iki metre derinliğindeki çukurun nasıl örtüldüğü, diğer kısımlarda nasıl bir hafriyat çalışması yapıldığı, hem patlamadan önce, hem de patlamadan sonra örneklemeye kadar geçen zamanda hangi müdahalelere maruz kaldığı bilinemeyeceğinden bu analizin herhangi bir konuda delil olarak kullanılması güçleşmektedir.”

 

 

Kaynak: Radikal / İsmail Saymaz